İmplant
Örneklere devam edilecek olunursa; silikon meme protezleri birer implanttır; yada kalp kapağı değişen hastalarda takılan yapay kalp kapakları da birer implanttır. İmplantlar, vücudun reddetmediği, uzun yıllar vücutta kalabilen maddelerden üretilirler. Başka enteresan bir örnekte dövme pigmentleridir; dövme yapılırken cilt içine özel dövme boyası (pigment) yerleştirilmektedir. Yabancı cisim olduğu için dövme boyalarıda implant sayılır. Çene büyütme amacıyla çeneucuna yerleştirilen katı silikondan yapılma protezlerde imlanttır. Ayrıca dudak kalınlaştırmada kullanılan maddelerde implant kabul edilir.
İmplant
Implant İngilizce anlamı ve tanımı
Implant anlamları
- (v. t.) To plant, or infix, for the purpose of growth; to fix deeply; to instill; to inculate; to introduce; as, to implant the seeds of virtue, or the principles of knowledge, in the minds of youth.
Implant tanım:
Kelime: im·plantSöyleniş: im-'plant
İşlev: transitive verb
1 a : to fix or set securely or deeply a ruby implanted in the idol's forehead b : to set permanently in the consciousness or habit patterns : INCULCATE
2 : to insert in a living site (as for growth, slow release, or formation of an organic union) subcutaneously implanted hormone pellets
- im·plant·able /-'plan-t&-b&l/ adjective
- im·plant·er /im-'plan-t&r/ noun
synonyms IMPLANT, INCULCATE, INSTILL, INSEMINATE, INFIX mean to introduce into the mind. IMPLANT implies teaching that makes for permanence of what is taught implanted a love of reading in her students . INCULCATE implies persistent or repeated efforts to impress on the mind tried to inculcate in him high moral standards . INSTILL stresses gradual, gentle imparting of knowledge over a long period of time instill traditional values in your children . INSEMINATE applies to a sowing of ideas in many minds so that they spread through a class or nation inseminated an unquestioning faith in technology . INFIX stresses firmly inculcating a habit of thought infixed a chronic cynicism .
Implant ile eşanlamlı (synonym) kelimeler
Embed, Engraft, Imbed, Plant,İmplant
İngilizce İmplant kelimesinin İspanyolca karşılığı.s. injerto, inserción v. implantar, arraigar, injertar, inculcar
İmplant
İngilizce İmplant kelimesinin Fransızca karşılığı.n. greffe, implant (médecine) v. greffer; implanter, faire pénétrer
İmplant
İngilizce İmplant kelimesinin Almanca karşılığı.n. Transplantat, Implantat (Medizin) v. einpflanzen, implantieren (Medizin)
İmplant
İngilizce İmplant kelimesinin İtalyanca karşılığı.s. (Med) innesto v. inculcare, istillare, infondere; piantare, fissare; (Med) innestare
İmplant
İngilizce İmplant kelimesinin Portekizce karşılığı.s. implante, inserto (na medicina) v. implantar; inserir, introduzir
İmplant
f. nakletmek, aklına sokmakİmplant
Fransızca İmplant kelimesinin İngilizce karşılığı.(m) n. implant, something which has been used to replace part of the body (Medicine); graft
İmplant
İngilizce İmplant kelimesinin Flemenkçe karşılığı.zn. het planten; inplantatie ww. (in-)planten; implanteren
İmplant
n. graft, insert, something which has been used to replace part of the body (Medicine) v. firmly establish, embed, plant; graft, insert (Medicine) n. implant, something which has been used to replace part of the body (Medicine); graftİmplant
Fransızca İmplant kelimesinin Flemenkçe karşılığı.(médecine) inplant (m); implantaat (n)
İmplant
Fransızca İmplant kelimesinin Almanca karşılığı.n. implantat
İmplant
Fransızca İmplant kelimesinin İtalyanca karşılığı.(médecine) impianto (m)
İmplant
Fransızca İmplant kelimesinin Portekizce karşılığı.(médecine) implante (m)
İmplant
Fransızca İmplant kelimesinin İspanyolca karşılığı.(médecine) implante (m)
Diş implantı
6 yıl önceDiş implantı (diğer adı kemik içi implant) kron, köprü, hareketli diş protezi, yüz protezi gibi diş protezlerini desteklemek veya ortodontik tedavilerde...
Diş implantı, Osseointegrasyon, TitanyumOral ve Maksillofasiyel Cerrahi
6 yıl önceProtez öncesi cerrahi ile ağzın proteze hazırlanması. İmplant uygulamaları (diş implantları). Ağzın yumuşak dokuları ve diş etlerinde görülen prekanseröz...
Oral ve maksillofasiyel cerrahi, Ağız, Cerrahi, Diş, Dişhekimliği, Kist, Sinüs, Tümör, Tıp, Çene, İmplantÇene cerrahı
6 yıl öncecerrahisi (yumuşak-sert doku greftlemeleri, distraksiton osteogenezis), implant cerrahisi, TME hastalıkları tedavisi ve cerrahisi, Ağız hastalıkları teşhis...
Çene cerrahı, Apse, Ağız, Diş, Diş hekimliği, Doktora, Genel anestezi, Kabakulak, Kist, Lokal anestezi, TümörOsseointegrasyon
6 yıl önceOsseointegrasyon, canlı kemik dokusu ile fonksiyondaki titanyum implant malzemesi arasında, 100 büyütmede ışık mikroskobunda gözlenen direkt temastır...
Osseointegrasyon, İmplantDefibrilasyon
3 yıl öncedönüşü sağlar. Defibrilasyon eksternal, internal (ameliyat sırasında) veya implant tipte defibralatörler ile yapılabilir. Eksternal defibrilatörlerin ritm...
Kamera
3 yıl öncekolaylığı sağlayan (ing) araba gereci veya Gece görüş aracı ?? (ing. Retinal implant): gözün içine yerleştirilen ve suni yöntemlerle görme sağlayan aygıt oftalmaskop...
Kamera, Film kamerası, Fotoğraf, Fotoğraf makinesi, Fotoğrafçılık, Anlam ayrımOdyoloji
3 yıl önceprogramlarını hazırlama, gereksinim duyulacak araçları (işitme cihazı, implantlar, FM sistem, vestibüler rehabilitasyon vs) belirleme, bunların uygun şekilde...
Aile planlaması
3 yıl önceMinihaplar Post koital haplar (Ertesi gün hapı) Deri altı kapsüller (implantlar) Rahim içi araçlar (RİA) Bakırlı rahim içi araçlar Hormonlu rahim içi...
Aile planlaması, Öksüz maddeler (Ekim 2006), Bağlantı tanıtmak, Doğum kontrolü, Tıp, Nüfus planlaması