İlkel komünizm modelinin ilk insan topluluklarının bazılarına uyarlanabilirken bütününe uyarlanamayacağı, çünkü bazı avcı ve toplayıcı topluluklarının erzak depoladığı ve bu sayede sosyal snıf oluşturdukları söylenir.
Marx ve Engels`in ortaya koyduğu görüş şu yöndedir: İlkel komünist topluluklarda herkes yiyecek bulmakla görevlidir ve avcılık ve toplayıcılık sonucu elde edilen yahut üretilen her şey herkes tarafından paylaşılır. Kişisel giyecek ve benzeri eşyalar hariç neredeyse hiç özel mülkiyet yoktur, çünkü bu topluluklar artı değer yaratmaz ve üretilen şey çabucak tüketilir. Ev ve aletler bütün komün tarafından ortaklaşa kullanılır ve devlet yoktur.
Avcı ve toplayıcılıktan yerleşik tarımcılığa geçildiği Neolitik Devrim ile sınıflar, kölecilik ve özel mülkiyet ortaya çıkar.
Marksizm`e göre eğer bu topluluklar yeteri kadar uzun süre dayansaydı komünizme geçiş yapabilirlerdi, çünkü üretim araçları ortaklaşa kullanılmaktaydı ve herkesten yeteneğine göre, herkese ihtiyacına göre temel ilkesi görece gerçekleşmekteydi. Fakat komünizm, bilinciyle ve yüksek üretim yeteneğiyle ilkel komünizmden ayrılır.
Anarko-primitivizm, bu dönemdeki topluluklara komünist denemeyeceği iddia ederek bu toplulukları kendisiyle bağdaştırır.