Bu bakımdan Marks, belli bir andan itibaren yoğun olarak Ekonomi-politiğin Eleştirisi'ne yönelir. Çünkü iktisat üzerinden tüm bir kapitalis toplumsal yapının temel öğeleri analiz edilebilir ve ortaya konulabilir. Marx'a göre, kapitalist ekonominin temel düzenleyici ilkesi, "emek-deger yasası"dır; bunun anlamı ise, toplumun temelini oluşturan ögenin canlı emek gücü olmasıdır. Artı-değer burada, başkaları tarafından el konulmak üzere, emek gücünün gerekli-zorunlu-ürünün ötesinde, belirli bir ücret ile satın alınarak fazla üretim yapmasıdır. İşçi, belli bir ücret karşılığında, emek gücünü satabiliyor olmak için, artı-ürün ya da artı-değer üretmek durumundadır.
İşçiye, yalnızca yaşaması (çünkü ertesi gün yine çalışacak birine ihtiyaç vardır) için gerekli olan ürün verilir, artı-değere ise elkonulur. Dolayısıyla, artı-değerin nasil üretildiği, kimler tarafından nasıl el konulduğu, ve sonra neye dönüştüğü meselesi, belli bir anda belirli bir toplumsal yapının niteliğini gösterir.
Gerekli olan ürün ya da üretimin fazlası anlamında artı-değer kavramı, Marks'ın bu ekonomi-politik elestirişinin ana noktalarından birisidir. "Artı-değer Teorileri" başlıklı bölüm, "Ekonomi-politigin Eleştirisine Katkı" adlı kapsamlı çalışmanın merkezi bir bölümüdür. Marx burada ve Kapital ciltlerinde artı-değer kavramının açılımlarını yapar, birçok matematiksel formülasyon geliştirir ve kullanır; ayrıca çeşitli altbaşlıklarla emek süreci ile artı-değer üretim süreci ayrımını, artı-değer oranının hesaplanmasinı, nispi artı-değer ile mutlak artı-değerin ayrımını vb. ortaya koyar.
Kaynak
*Artı-Değer Teorileri,K.Marx, Sol yayınları.- Ekonomi-politiğin Eleştirisine Katkı, K.Marx, Sol yayınları
- Kapital'ler; cilt I, II, III.Karl Marx, Sol yayınları.
- //www.kurtuluscephesi.com/marks/kapc110.html#01z, ve //www.kurtuluscephesi.com/marks/kapc113.html#02z