Saltanatı
Mengli Giray 1468`de Cenevizlilerin ve Şırın Beyi Aminek Mirza`nın yardımı ve diğer kabile beylerinin desteği ile Kırım Hanı oldu. Fakat kardeşleri karşı koydular. Aralarında olan çatışmada Mengli Giray yenildi ve Kefe`ye kaçtı. Cenevizliler tarafından hapse atıldı. Yerine Nur Devlet Han oldu.Kabile beyleri Fatih Sultan Mehmet`e başvurdular ve yardım istediler. Padişah 1475`de Gedik Ahmet Paşa`nın komutası altında kuvvetli bir deniz filosu gönderdi. Kefe ve diğer sahil şehirler zapt edildi. Mengli Giray serbest bırakıldı. Kırım tahtına geçirildi.
Kazan Hanı Seyitahmet Han 1476`da Kırım`ı işgal etti. Mengli Giray Kırk Er Kaleye (Çufut Kale) sığındı. Seyitahmet Han Solhat ve diğer adiyle Salkat/(Eski Kırım) kasabasını yıkıp yerle bir etti. Epeyce insanın ölümüne sebebiyet verdi. Salkat kasabası önemli bir ticaret ve kültür merkezi idi. Havasının ve suyunun latifliği ile meşhurdu. Bir daha kalkınma imkanı bulamadı ve hanlığın merkezi olamadı.
Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet, Seyitahmet Hanı Kırım`ı bırakıp gitmeye mecbur etti. Kırım tahtına yeniden Nur Devlet oturtuldu. Mengli Giray tutulup İstanbul`a götürüldü. Bir müddet sonra Şırın Beyi Aminek ve kabile Beyleri Nur Devlet`ten şikayet ederek Osmanlı padişahları`na heyet gönderdiler ve Mengli Giray`ı Kırım`a Han olarak göndermesini ettiler.
Mengli Giray 1478`de üçüncü kez Kırım Hanı oldu ve aralıksız 1514 yılına kadar hanlık yaptı.
Mengli Giray. hanlığında iç istikrarı sağladıktan sonra. 1484`de Osmanlı Padişahı II. Beyazıt`ın Akkerman seferine 50.000 Kırım süvarisi ile katılarak Kırım Hanlığı`nı ilk defa Osmanlıların fütuhat harekatına sokmuştur. Kırım süvarileri Akkerman kalesinin zaptında büyük yardım sağladıklarından Osmanlı Padişahı Mengli Giray Hana değerli hediyeler vermiştir. Ayrıca Kırım askerlerinin Tuna nehri boyunda zapt ettikleri Balta, Tombasar, Kavşan kasabaları ile civarlarını Kırım Hanlığı`na bırakmıştır.
Mengli Giray, 1502 yılında Saray şehrini zapt ve tahrip etmiştir. Bu hareketiyle Kazan Hanlığı`na zarar vermiştir. Bu hareketi ile Rusya`nın Kazan ve Astrahan üzerindeki rekabetini ve baskısını önlemek istemiştir. Oysa Rusya bu Hanlıklar üzerindeki baskı ve müdahalesini, bundan sonra, daha çok arttırmıştır.
Mengli Giray`ın üvey oğlu ve Kazan Hanlarından Abdüllatif`in kötü idaresinden Kazanlılar Rus Knyazı III. İvan`a şikayette bulunarak azlini istediler. Abdüllatif hanlıktan alınarak Moskova`ya çağrıldı. Buna canı sıkılan Mengli Giray III. İvan`a sert bir mektup yazıp tutumunu kınadı. Bu olay üzerine Kırım Hanlığı ile Moskova Knyazlığı`nın. arası soğudu. III. İvan`ın yerine geçen oğlu IV. Vasili Abdüllatif`i hapisten çıkardı, fakat Kırım`a yollamadı. Mengli Giray`ın karısı Nursultan Bike oğlu Abdüllatifi görmek için küçük oğlu Sahip Giray ve üç elçi ile birlikte 1508`de Moskova`ya gitti. IV. Vasili tarafından büyük saygı ile karşılandı. Nursultan Bike Moskova`da bir ay kaldı. Abdüllatif`in yerine Kazan Hanı olarak gönderilmiş olan oğlu Mehmetemin`i görmek için Kazan`a gitti. Kazan`dan dönerken Moskova`ya uğradı ve 6 ay kalarak Kırım`a döndü.
Mengli Giray 1511`de Polonya kralları Yagellonlar ile ittifak anlaşması yaptı. Akrusya ve Ukrayna üzerindeki hakimiyet iddiasından Polonya lehine vazgeçti. Polonya Kırım Hanlığı`na yılda 15 bin altın vermeyi kabul ve taahhüt etti.
Mengli Giray 1514 yılında (hicri 919) öldü. Bahçesaray`da yaptırdığı Zincirli Medrese`nin yanındaki türbesine gömülmüştür.
Osmanlı Devleti`yle ilişkiler
Bazı tarihçilere göre, Osmanlı Devleti 1475 ve 1478 olayları sırasında Hanlığın kendisine tabi kılmıştır. Diğer bazı tarihçilere göre de Kırım Hanlığı ile Osmanlı Devleti yani Fatih Sultan Mehmet ile Mengli Giray bir anlaşma yapmış olmalıdır. Buna göre:- Kırım Hanları ancak Cengiz sülalesinden gelen Giraylar soyundan olabilir.
- Hanları Kırım Kurultayı (Han Divanı) inha eder. Padişah tayin eder.
- Hanlar Padişah tarafından azledilebilir. fakat idam edilemezler.
- Padişah Kırım Hanlarını düşmanlarıyla yapacağı savaşlarda yardıma çağırabilir.
- Kırım Hanları, Osmanlı Devleti`nin onayı olmadan, kendi başlarına düşmanlarıyla barış anlaşması yapabilirler
- Kırım Hanları hutbelerde kendi adlarını zikrettirirler ve kendi adlarına para basarlar.
Bir müddet sonra hutbelerde padişahların adları da okunmuştur.
Yukarıda adları geçen Padişah ile Han arasında böyle bir anlaşmanın resmen ve yazılı olarak tespit ve imza edildiği hususunda bir belge henüz ortaya çıkarılmış değildir. Varlığı da bilinmemektedir. Mevcut olsaydı bunun Kırım Kurultayı (Han Divanı) tarafından tasdik edilmiş olması gerekirdi. Bununla beraber, zikredilen maddelerin hükümleri Osmanlı Padişahları ile Kırım Hanları arasında fiilen icra edilmiş ve yürütülmüştür.
Osmanlı Padişahı II. Bayezid saltanatının son yıllarında yaşlanmış olduğundan tahta oğullarından birini geçirmek istedi. Vezirler ve bilhassa baş vezir padişaha yumuşak huylu olan oğlu Şehzade Ahmet`i tavsiye ettiler. Ahmet`in kardeşi I. Selim bu teklife karsı çıktı ve bir miktar askerle İstanbul`un üzerine yürüdü. Fakat vuku bulan çatışmada yenildi. Kaçıp Kırım`a kayınbabası Mengli Giray`ın yanına geldi. Bunu öğrenen Şehzade Ahmet telaşa düşerek Mengli Giray`a bir mektup gönderdi. Kendisine sığınmış olan kardeşi I. Selim`i hapsettiği takdirde Kefe`yi ve diğer kale şehirleri Kırım Hanlığı`na bırakacağını bildirdi.
Mengli Giray, mektubu getiren elçiye şu cevabı verdi:
Memleketimize şerefli bir Hanedanın oğlu geldi. Sebep ve maksadı henüz anlayamadım. Ama Rumeli`ye geçmek isterse biz buna nasıl mani olabiliriz? Hapsetmek kardeşliğe yakışmaz.
Mengli Giray`ın oğlu Mehmet Giray Şehzade Selim`in tutuklanmasını istedi. Mengli Giray buna razı olmadı. Küçük oğlu Saadet Giray`ın ve koruması altında kara yoluyla Rumeli`ye geçmesini sağladı.
Feodal sisteme dayanan Kırım Hanlığı`nın merkeziyetçi, istikrarlı ve kuvvetli Osmanlı Devleti`nin himayesine girmesi Onun üçyüz yıldan fazla bir süre ayakta kalmasına imkan vermiştir. Osmanlı İmparatorluğu`nun 17. yüzyıldan itibaren zayıflayarak gerilemesi ve büyüyüp kuvvetlenen Rusya`nın saldırılanım karşı duramaması sonunda Kırım Hanlığı da varlığını koruyamamış ve Rus Çarlığının esaretine düşmüştür. Osmanlı Devleti`nin sınırlarından çok uzak olduğu için bunun askeri kuvvetinden yardım göremeyen Altınordu Devleti, Kazan Hanlığı ve Astrahan Hanlığı daha az süre hükümran olmuşlar ve Kırım`dan çok daha evvel Rusya`nın istilasına uğramışlardır.
Şairliği
Mengli Giray akıllı, kiyasetli, siyasi görüşleri isabetli ve şair idi. Lehçesinde yazdığı şiirleri vardır. Bahçesaray`daki Hansarayını, evvel Bahçesaray`daki Zincirli Medreseyi yaptırmıştır. Böylece ilme ve kültüre olan saygı ve bağlılığını göstermiştir. Bu medresede verecek müderrislerin ve okuyacak talebenin yaşamlarını sağlamak dört bin sekiz yüz desetina toprak vakfetmiştir. Medresenin kapısı Arapça yazılan sözlerin Türkçesi şöyledir:“Bu medreseyi Tanrı`nın yardımıyla Hacı Giray oğlu Mengli Giray yaptırmıştır” Hicri yıl 916 (1511)
Kaynak
- Kırım Türk - Tatarları (Dünü - Bugünü - Yarını), Müstecip Ülküsal.
} } } } }