Halep, Osmanlı İmparatorluğu'nun en önemli kentleri arasında yer almış, Türkçe deyimlere ve Türk edebiyatına yerleşmiştir. "İşte Halep işte arşın" deyimi, Aşık Ömer'in "İşte geldim gidiyorum şen olasın Halep şehri" beyiti, Aşık Emrah'ın sevdiğini Halep'te araması, Kerem'in Aslı'nın ateşine Halep'te yanıp kül olması bu meyanda sayılabilir.
Pek çok tarihçi Halep için "Doğunun Kraliçesi" terimini kullanmıştır. Yumuşak iklimiyle, kültür ve sanat çevresiyle, eğlence hayatıyla, zengin mutfağıyla insanları kendine çeken bir özelliği vardır. Kebabın kökeni tartışmalarında da Adana ve Urfa'ya rakiptir.
Tarihi M.Ö. 3000'li yıllara uzanan Halep Kalesi'nde çeşitli Mezopotamya devletleri, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, Arap hakimiyeti, Büyük Selçuklu Devleti ve Osmanlı İmparatorluğu devirleri yaşanmıştır. Suriye'nin sürekli ticaret ve üretim merkezlerinden biri olmuştur.
Osmanlı İmparatorluğu'nda Bursa ve İstanbul'dan sonraki en önemli dokumacılık merkezi Halep olmuştur. İpekli dokumaları ve sabunları Halep'in en önemli ihraç malı olmuştur. 1500'lü yıllardan itibaren Venedikliler, İngilizler, Fransızlar ve Hollandalılar Halep'te konsolosluklar ve acentalar kurmuştur. Osmanlı'da ilk mason locası da Halep'te kurulmuştur. Osmanlı arşivlerinde yer alan hicri 1304 tarihli bir vesikada, Halep'te İngiliz konsolosu Handerson'un riyasetinde Farmason Locası namıyla bir gizli teşkilat kurulduğu bildirilmektedir. Arap harfleriyle ilk matbaa İstanbul'dan önce Halep'e uğramıştır.
Osmanlı şehirciliğinin klasik bir örneği olan Halep'in özelliklerinden biri de Kayşani ismindeki taş cinsinin yapılarda kullanılmasıdır. Halep kalesi, hanlar, hamamlar, çarşılar, camiler, medreseler bu taşlardan yapılmıştır. Halepliler günümüzde bile evlerini taş kaplama yapmaya devam etmektedir. Selçuklu, Eyyubi, Memlük ve Osmanlı izlerini taşıyan Halep, Bursa, Konya, İstanbul'un bir alaşımı gibidir.
Halep'te her etnik kökenden topluluklar yaşamaktadır. Çarşıda pazarda Türkçe konuşan insanlara rahatlıkla rastlanabilir. Kentte önemli sayılacak bir Türk nüfus, iki mahalle Kürt, Nusayri, Hıristiyan mahalleleri bulunmaktadır. Ermeniler de Halep'te hatırı sayılır bir nüfusa ve ekonomik etkinliğe sahiptir.
- Mimar Sinan'ın yaptığı ilk cami olan Hüsrev Paşa Camii Halep'tedir.
- Osmanlı şairi Nabi, Halep'te doğmuş, sonradan da İstanbul'dan kaçması gerektiğinde yine Halep'e giderek, yirmibeş yılını bu kentte geçirmiştir.
- Tarihçi Naima Halep'te doğmuş ve büyümüştür.
- Mevlana Celaleddin Rumi, Halep'teki medreselerde tahsil yapmıştır.
- Osmanlı'da ilk kanun mecmuası olarak bilinen Mülteka'nın müellifi İbrahim Halebi, Halep'lidir.
- Siret-ül Halebiyye müellifi Şafii alim Ali bin Burhan-ı Halebi Haleplidir.
- Halveti tarikati velilerinden Ahmed Hammami'nin mezarı Halep'tedir.
- Hurufi şair Seyyid Nesimi 1418'de Halep Kalesi'nde idam edilmiştir.
- Sadrazam Öküz Kara Mehmet Paşa'nın mezarı Halep'tedir.
- Nurullah Ataç'ın babası eski maliye nazırı Mehmet Ata Efendi Halep'de doğmuştur.
- Itri'nin torunlarından olan ve Suriye Başbakanı olmuş Naci Itri Halep'lidir.
- Ahmet Cevdet Paşa'nın kızı Fatma Aliye Hanım, Udi adlı romanını Halep'te kaleme almıştır.
- Refik Halit Karay, 1938'e kadar Halep'te sürgünde kalmıştır.
- Münevver Ayaşlı 1. Dünya Savaşı yıllarını subay babasıyla birlikte Halep'te geçirmiştır.
- Bestekar Sadi Hoşses Halep'te doğmuştur.
- Türkiye'deki lk kadın-doğum kliniğinin kurucusu Pakize Tarzi Halep'te doğmuştur.
- Erol Büyükburç, eğitiminin bir kısmını Halep'te yapmıştır.
- Celaleddin Bakır Çelebi, Halep Mevlevihanesi'nde dünyaya gelmiştir.
- Nazım Hikmet Halep'in havasını koklamış, "Üç yaşımda Halep'te paşa torunluğu ettim" diyerek bir şiirine Halep'in ismini kazımıştır.
Kaynak: Vikipedi
misafir - 9 yıl önce