Çumra`nın tarih öncesini anlatan en önemli merkezi, Çumra`nın 12 km. kuzeyinde bulunan ÇATALHÖYÜK` tür.
Çatalhöyük ve çevresinde yasayan toplumların M.Ö. 7000 yıllan öncesi neolitik devre ait medeniyetin buradan başlayıp, dünyaya yayıldığı anlaşılmıştır. Yapılan kazılar neticesinde bu dönemde yaşayan insanların evler yaptıklarını, evler aralık bırakılmaksızın yan yana inşa edilmek suretiyle sur yerini tutacak, bir savunma hattı meydana getirilmiştir. Bu evlerin kapıları olmayıp, damın üzerinde açılan bir delikten merdivenle İçeri iniliyor ve sonra merdiven çekiliyordu. Neolitik devirde yaşayan İnsanların seramik kapları bildikleri, hayvanları evcilleştirdiklerini ve tarıma başladıklarını, mağaraları süsledikleri, kerpiç evlerin iç duvarını kırmızı aşı ve siyah boya, av hayvanlarının resimleriyle süsledikleri, çakmak taşından av aletleri, çeşitli taş ve kemiklerden ev ve süs eşyaları, pişmiş toprak taştan heykeller yaptıkları yapılan araştırmalardan anlaşılmaktadır. Çatalhöyük ve civarında yaşayan toplumların Yeryüzünün en eski kavmi olduğu kazıda çıkarılan eserlerde görülmektedir.
Çatalhöyük`ün özelliği insanların kurdukları ilk şehir olmasıdır. Neolitik devirden kalma Çumra ve çevresinde birçok hüyük mevcuttur.
Şırçalı Hüyük
Seyithan Höyüğü
Karahüyük
Katkın Höyüğü
Dedemoğlu Höyüğü
İçeriçumra Höyüğü
Alibeyhüyüğü
Çatalhöyük
Küçükköy Höyüğü
Abditolu Höyüğü
Üçhüyük köyünde bulunan üç adet hüyük.
Tarih çağlarında bulunduğu yer hakkında en eski yazılı kaynağı ise eski Hitit krallığı zamanından kalan Telepinuş Fermanında rastlarız. Bu fermanda Hattuşilin Hupişna (Ereğli), Lunda (Karaman) memleketlerine oğullarından her birini atadı. Onlar bu memleketleri yönettiler. Hititler Anadolu`da ve Suriye`de yaşamış eski bir kavimdir. M.Ö. 3000-2000 yıllarında Anadolu`da büyük hakimiyetler kurmuş. Nasaşlı, Hititler ve Laviler Anadolu`yu baştanbaşa ele geçirerek uygarlıklarını yaymışlar. Anadolu`nun medeniyet alanındaki ilk temellerini atmışlardır, Çumra`nın kuzeydoğu kısmında bulunan Üçhüyük ve Türkmen Karahüyük, Alibeyhüyüğü kasabası civarında Hititlerin yaşadığı buralarda yapılan kazılarda çıkarılan tarihi eserlerden anlaşılmaktadır. Hititler, Çumra çevresine uzun müddet hakim olmuş, bu çevrede birtakım şehirler kurmuşlardır. Çumra ve çevresinde Frikyalıların ve hatta kısa süte ile Lidyalıların hakimiyet kurdukları anlaşılmaktadır. Pers kralı Ahamanis, Çumra ve çevresini Perslere bağlamış, onlarında hükümranlığı fazla sürmemiş ve Büyük İskender tarafından M.Ö.333 yılında Pers hakimiyetine son verilmiştir. Perslerin bu çevredeki hakimiyetleri 200 yıl kadar sürmüştür.
Çumra ve çevresi Neolitik devrin Etilerin (Hitit), Perslerin, Frikyalıların idarelerinde kalmıştır. Yörede Selçuklu hakimiyeti bilinmesine rağmen herhangi bir tarihi esere rastlanmamıştır. 1926 yılına kadar Çumra İlçesi bugünkü İçeri Çumra kasabası olarak biliniyordu.
Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk, trenle Adana`ya giderken Çumra`da verdiği mola esnasında Çumra istasyonundan etrafı seyredip, sulama tesis ve lojmanlarını gördükten sonra; “ Bu şirin beldeyi geliştirmek, buraya önem vermek lazımdır. Çumra ilçe olmaya layıktır.” demiştir. Atatürk`ün emri ile 30.05.1926 tarihli 404 sayılı Resmi Gazete`de yayımlanan, 877 sayılı kanunla Çumra ilçe merkezi haline getirilmiştir.