Hayatı
Asıl adı Abdullah`tır. Yine de babasının ismi dolayısıyla genellikle ``Eşrefoğlu``, ``Eşrefzade`` veya ``İbnül Eşref`` olarak anılmıştır. İznik doğlumlu olduğu için de sık sık İzniki olarak anılmış, yine de en sık kullanılan hitabı ``Eşref-i Rumi`` olmuştur.İznik doğumlu Abdullah`ın babasının zamanında Mısır`dan Anadolu`ya göçmüştür. Babasının ismi genelde ``Seyyid Ahmed ül Mısri`` olarak geçer. Bu künyedeki ``Seyyid``, şahsın İslam dininin son peygamberi Muhammed`in sülalesine dayandığını gösteren bir ibaredir.
Eşrefoğlu ilk eğitimini İznik`te yapmıştır. Babası ve dedesi mutasavvıf olsa ve tasavvufa da meyli olsa da daha çok ilmi eğitim görmüştür. Orta yaşlarında, bazı söylentilere göre 40 yaşlarındayken, ilim eğitimini sonlandırır ve dönemin ünlü fakihlerinden birinin yanında çalışmaya başlar. Buna rağmen tüm bu zaman boyunca tasavvufa olan ilgisi artmıştır ve sonunda ilmi bir kenara bırakıp tasavvufi hayat tarz ve görüşüne girer. Tasavvufa girişi genellikle o dönemde Bursa`da yaşayan Abdal Mehmet isimli meczup bir veli ile arasında yaşanan bir olaya bağlanır. Fakat bunun gerçekliği tartışmalıdır.
Eşrefoğlu tasavvufi yola giriş yapmak istediğinde Bursa`nın ünlü velilerinden Emir Sultan`a bağlanmak ister. Fakat Emir Sultan onu Ankara`ya, Hacı Bayram Veli`ye gönderir. Bir süre Hacı Bayram Veli`nin dergahında kaldıktan sonra, öneri üzerine Hama`daki kadiri şeyhi Şeyh Hüseyn-i Hamevi`ye gider. Buraya ailesi ile birlikte gider ve bir zaman burada kalır. Sonunda Hama`dan İznik`e geri döndüğünde Eşrefoğlu büyük bir mutasavvıftır. İznik`te başlarda münzevi bir yaşam sürse de daha sonraları halkla iletişime geçmiş kendi tasavvufi görüşünü yaymıştır. Burada Eşrefoğlu Rumi kurucusu olduğu ve Kadiriliğin bir kolu olan Eşrefiliği yayar. 1469 yılında yine İznik`te vefat eder.
Sanatı
Eşrefoğlu eserlerinde genelde yalın bir Türkçeyi tercih etse de az da olsa Arapça ve Farsça sözcükler de kullanır. Eserlerinde tasavvufi etki rahatlıkla görülebilir. En çok işlediği konu tasavvuf olduğu gibi genellikle kullandığı motifler ve kurgusal unsurlar da tasavvufi imgelerdir. Bunun dışında eserleri genel dini öğütler de içerir. Her ne kadar teknik bakımdan çok büyük başarı göstermese de, Türk tasavvufi halk edebiyatının en önemli isimlerindendir.Eşrefoğlu`nun en önemli eseri Divan`ı olsa da, Müzekinnüfus isimli meşhur bir eseri de bulunur. Müzekinnüfus dini ve tasavvufi nasihatler içeren bir eserdir. Bunlar dışında matbu olmayan fakat yazma nüshalar halinde olan çeşitli eserleri vardır: Tarikatname, Fütüvvetname, Delail ün nübüvve, İbretname, Maziretname, Hayretname, Elestname, Nasihatname, Esrarüttalibin, Münacaatname ve Tacname. }
Kaynakça
- Tercüman 1001 Temel Eser, 4, Eşrefoğlu Divanı.
- Muallim Naci, Esami, s.59-60 - Eşref-i Rumi
- Mustafa Güneş, Eşrefoğlu Rumi, Hayatı, Eserleri ve Divan`ndan Seçmeler, 1999.