Ebu`l-Berekat Bağdadi, 12. yüzyılda islam felsefesinin en etkili filozoflarından biri olmasına rağmen çok fazla tanınmamış düşünürlerdendir. Ortaçağda ve sonrasında Batı düşüncesinde bilinen bir filozof olmamıştır.
Yaşamı
Ebu`l Bağdadi`nin asıl adı ``Hibetullahtır, Yahudi bir ailenin çocuğu olarak Bağdat`da dünyaya gelmiştir. Daha sonra müslüman olmuştur. Zamanında Abbasi halifesi Müktefi Billah ile iyi ilişkileri olduğu sanılmaktadır.Felsefesi
Ebu`l Berekat, bazı kaynaklarda filozof olarak İbn Sina`dan ve hatta Arsisto`dan bile üstün görülür. İslam felsefesinde, Meşşaililere karşı eleştiriler yöneltmiş, İşraki okulunu görmezden gelmiş, özgün düşünceler üretmiş ve esas olarak kelam felsefesinin gelişmesine etki etmiştir. Fahrüddin Razi ve Nasir Tusi gibi kelam felsefecileri, kendi rasyonel düşünce sistemelerini Gazali`nin kuşkuculuğuna karşı kouryabilmek için Ebu`l Berekat`ın fikirlerinden destek almışlardır. Bu sebepten kelamcılar arasında sayılmaktadır, ancak çalışmalarının özgünlüğü kelamcıların sınırlarını çok aştığı da kabul edilir.Bilimler sınıflaması, mantık sistemi, bilgiye getirdiği açıklama biçimlerinde zamanını aşan ve özellikle daha sonra (özellikle ortaçağdan sonra) ortaya çıkacak olan felsefi yönelimlere benzer argümanlara sahip olduğu görülür. Zihin bilimleri (mantık, matematik, astronomi), duyu bilimleri (doğa bilimleri) ve akıl bilimleri metafizik, ilahiyat) olarak düzenlediği bilim ve bilgi alanını, felsefi sisteminin dayanağı yapar Berekat ve bütün görüşlerini bu temel üzerinde yükseltir. Bu ayrımlar kısmen Aristotales`in metafiziğinin eleştirel yeniden değerlendirilmesidir.
Metafizik sisteminde Bağdadi, akılcı bir filozof olmasına rağmen, olasılık kavramını işin içine sokmuştur, ancak bunu farklı bir şekilde anlamlandırır. Gazali`nin eleştirel kuşkuculuğunu sistemi için kabul edilemez bulur. Onun arayışı, teorik akılda insanı duyu verilerinin olasılıksal belirsizliğinden kurtaracak ve zihinsel bir sezgi ile ile die ulaştıracak yolu bulmaya yöneliktir. O bu yolun akıldışı bir sezgi ile mümkün olduğunu öne sürmektedir ki, böylece hem meşşailikten hem de işrakilikten ayrı bir yol tutmuş olmaktadır.
Ebu`l Berekat, kategoriler alanını, düşünceye ait olanlar ve varlığa ait olanlar şeklinde iki alana ayırmaktadır; buna göre örneğin zaman ve mekan düşünceye ait kategorilerdir ve nitelik, etki gibi kategorilerse varlığa ait kategorilerdir. Filozof bu kategorileri sisteminde açıklıyor ve temellendiriyor. Özellikle zaman konusunda önemli felsefi açıklamalar getirir. Zamanın ve mekanın sonsuzluğunu öne sürer ve bununla birlikte yaradılışın başı ve sonu olmadığını savunur.
Bunlara bağlı olarak insan bilgisini, doğrudan doğruya bildiğimiz şeyler (öze ait bilgiler) ve duyular yoluyla bildiğimiz bilgiler (araza ait bilgiler) şeklinde iki bölüme ayırmaktadır. Tanrı bilgisini, araza ait bir bilgi olarrak temelledirir, çünkü Tanrı`nın özünü ve sıfatlarınıa asla bilemeyeceğizdir.
Kaynak
- ``İslam Felsefesi``, Hilmi Ziya Ülken, Cem Yayınları.