Cengiz Aktar, (d. 1955, İstanbul) Türk gazeteci ve yazar. Biyografi Galatasaray Lisesi'nden mezun olduktan sonra Sorbonne Üniversitesi'nde eğitimine devam etti. İktisat alanında doktora yaptı. Bahçeşehir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesidir. Türkiye'de Avrupa Birliği üzerine kitaplar ve makaleler yayınladı. 1989 ve 1994 seneleri arasındaBirleşmiş Milletler'in çalışmalarının için yer aldı ve Avrupa Birliği'nin göç ve iltica politikaları konusunda biçimlenen hükümetlerarası danışma kurulunun ikinci başkanı olarak görevlerde bulundu. 1994 ve 1999 seneleri arasında ise Birleşmiş Milletler'in Slovenya Temsilciliği görevini üstlendi. Kısa bir süre Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde dersler verdi. Ayrıca Vatan gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktadır. 1999 yılında tanıştığı Hrant Dink ile yakın arkadaşlık kurmuş ve Agos gazetesinde köşe yazarlığı yapmıştır. Bunun örneğin Fransa'da Ermeni diasporasının yayın organı olan Nouvelle d'Armíénie dergisinde olan röportajları. YevrobatsiFransa'da Ermenilerin Sitesi Evli olup iki kız çocuğun babasıdır. Ermenilerden Özür diliyoruz kampanyası 15 Aralık2008 tarihinde, Baskın Oran, Ali Bayramoğlu, Ahmet İnsel ile birlikte Ermenilerden Özür diliyoruz kampanyasını başlatmıştır. BBC Turkish Kampanyanın amacı ile ilgili Vatan gazetesine yaptığı açıklamada şu şekilde yanıt verdi; }}} Ayrıca kampanyanın özür metninin imzalandığı ozurdiliyoruz.com adlı sitenin sabote edildiğini iddia etmiş ve ayrıca kişilerin bilgisi dışında imzalanan bildirilerin çıkarıldığını söylemiştir. Türkiye Özür metnini konuşuyoruz.19 Aralık2008 tarihinde, fransız Le Monde gazetesine verdiği demeçte : "Demekki Türkiye'de en az 13.000 kişi devletin propagandasına inanmiyor. Bunu ancak yavaş yavaş ilerletmek gerekiyor. Bu topraklarda büyük katliamlar olmuştur, hafızalar silinmiş ve yerine negasionizm (bir soykırımı inkar etmek) getirilmiştir". Le MondeBinlerce Türk Ermenilerden Özür diliyor (19/12/08)20 Aralık2008 tarihinde Vatan gazetesinde yazdığı yazıda "Kampanya soykırım tartışması değil. Katılanların vicdan sesi" olduğunu belirtmiştir.}