İslamiyetten önceki devirde ve İslamiyetin başlangıcı sırasında buranın ismi Davsara idi. Müslüman coğrafya alimleri burası için "Davsen" adını kullandılar. Hicri 5. asırda Beni Kuşeyrli Ca’ber tarafından zaptedildiği için bu isimle şöhret bulmuştur. Bu kale 1087’de Sultan Celaleddin Melikşah tarafından zaptedilmiş ve Halep’teki Ukaylilerin sonuncusu Salim’e verilmiştir.
1146’da Musul Emiri Atabeg Zengi tarafından kuşatılmış ise de, ölümü üzerine zaptedilememişti. Ancak daha sonra bu kale Ukayliler tarafından Atabeg Zengi’nin oğlu Nureddin Zengi’ye teslim edildi. 1206’da Harzemşahların istilasına, 1260’ta da zalim Hülagü’nün yağmasına ve tahribatına maruz kalmıştır. Memluklüler zamanında Haleb’e bağlanan kale, Kılavun’un hükümdarlığının son zamanlarında tamir edilmiş sonra da Döğer adlı Türkmen Boyunun eline geçmiştir. Döğerli beyler, Memluklüler ve Osmanlılar zamanında kaleye hakim olmuşlardır.
Osmanlı vak’anüvislerine göre Ca’ber Kalesi, Osmanlı Devletinin kurucusu olan Osman Beyin büyük babası, Fırat Nehrini geçerken şehid olan Süleyman Şahın gömüldüğü yerdir. Burada Süleyman Şaha ait olduğu tesbit edilen türbe, Osmanlı Sultanı İkinci Abdülhamid tarafından yeniden yaptırılmıştır. Ca’ber Kalesi Osmanlı Devleti zamanında Rakka kazasına bağlı bir nahiye merkeziydi. Birinci Dünya Harbinden sonra Osmanlı Devletinin yıkılması üzerine 1918 yılı sonlarına doğru İngilizler tarafından işgal edildi. Sonradan Suriye Devleti sınırları içine dahil edildi.
20 Kasım 1921’de Türkiye ile Fransa hükumetleri arasında imzalanan Ankara İtilafnamesinin 9. maddesi gereğince; Osmanlı sülalesinin kurucusu olan Sultan Osman Hanın büyük babası Süleyman Şahın, Ca’ber Kalesindeki Türk mezarı diye tanınan kabri, müştemilatı ile beraber Türkiye’nin malı sayılmış ve Türkiye’ye orada muhafızlar bulundurmak ve bayrağını çekmek hakkı tanınmıştır.
DSİ Genel Müdürlüğü yaptığı dönemde türbenin sular altında kalmaması ve yerinde muhafazası için çaba harcayan Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Şanlıurfa ziyaretinin ardından resmi açılışı için gün sayılan Süleyman Şah Türbesi'nde incelemelerde bulundu. Suriye'nin 2002 yılında bölgede Teşrin Barajını inşa edince türbenin sular altında kalmasının söz konusu olduğunu hatırlatan Eroğlu, 2004 yılında DSİ Genel Müdürü olduğum dönemde buranın etrafının tahkim edilmesi ve su geçirmemesi için restore edilmesi konusunda talimat verdim. Ayrıca Karakozak Saygı Karakolunun inşaatı için de talimat verdim. Ancak 2005 yılında yer teslimi yapmamıza rağmen Suriye makamları müteahhit firmanın araç ve gereçlerinin geçmesine bir süre izin vermedi. Ancak 2008 yılında başlanan çalışmalar aynı yıl tamamlandı diye konuştu.
misafir - 9 yıl önce