III. Selim`in, Nizam-ı Cedid adıyla yeni bir asker ocağı kurması başta olmak üzere, giriştiği yenilik hareketlerinin yeniçeriler arasında ve çıkarları zarar gören çevrelerde uyandırdığı tepki, 1807`de Kabakçı Mustafa Ayaklanması`nın çıkmasına ve III. Selim`in tahttan indirilip yerine IV. Mustafa`nın geçirilmesine yol açtı. Nizam-ı Cedid uygulamasında birinci derecede rol oynamış ``(sonradan Rusçuk yaranı diye anılacak olan)`` devlet adamlarının bir bölümü Rusçuk`taki Alemdar Mustafa Paşa`nın yanına sığındılar ve onu İstanbul üzerine yürümeye razı ettiler. Alemdar İstanbul`a ulaştığında III. Selim`in öldürülmüş, yerine IV. Mustafa`nın geçmiş olduğunu gördü. IV. Mustafa`yı tahttan indirerek yerine II. Mahmud`u padişah yaptı(1808); Rusçuk yaranının önerisi üzerine padişah tarafından sadrazamlığa getirildi. Eylül 1808`de Anadolu ve Rumeli`deki büyük ayanla merkezi devlet temsilcileri Alemdar Mustafa Paşa`nın çağrısıyla İstanbul`da bir araya geldi. Görüşmeler sonucunda düzenlenen ve padişahça da onaylanan Sened-i İttifak`a göre ayan, merkezi devletin eşit statülü bir ortağı haline geldi. Karşılığında da merkezin askeri yenilik hareketlerine ayanın desteği sağlandı. Buna dayanarak Sekban-ı Cedid ordusunun kurulmasına girişildi.
Alemdar Mustafa Paşa`nın yeniçerileri sindirmek için önleemler alması, aslında yeniçerilere özgü olmakla birlikte halkın elinde bir gelir kaynağı haline gelmiş olan esamelerin (aylık cüzdanları) alınıp satılmasını yasaklaması, ayrıca Rumeli`den getirttiği birliklerin yağmaya girişmesi, paşanın çevresindeki Rusçuk yaranının iktidarını kötüye kullanması yençerilerle halk arasında hoşnutsuzluğa yol açmıştı. Tahttan indirilen IV. Mustafa`nın çevresi de bu hoşnutsuzluğu körüklüyor, öte yandan Sened-i İttifak`la iktidarı zayıflamış olan II. Mahmud da Alemdar`ın etkinliğinden hoşlanmıyordu. Rumeli`den gelen birliklerin dağılması Alemdar`ın askeri bakımdan güçsüzleşmesine yol açtı. İstanbul`da duvarlara Alemdar aleyhine yaftalar asıldı. Yeniçeri Ocağı`nda Alemdar`ı devirmeye yönelik gizli bir örgütlenme başladı. Yakınları, Rumeli`ye gidip kuvvet toplayarak yeniden İstanbul`a gelmesini önerdilerse de, kendine güvenen Alemdar bunu kabul etmedi.
15 - 16 Kasım 1808 gecesi yeniçeriler önce yangın var diye gürültü çıkardılar, sonra da Alemdar`ın kalmakta olduğu Babıali`yi bastılar, sekbanlarınkarşı koyması üzerine de ateşe verdiler. Saraydan yardım gelmeyince umudunu yitiren Alemdar barut mahsenini ateşleyerek içeri girmeye çalışan yüzlerce yeniçeriyle birlikte öldü. Yeniçeriler yangından sonra onun ölüsünü bularak günlerce İstanbul`da dolaştırdılar; sonra parçalayıp Yedikule dışındaki bir kuyuya attılar. Yeniçeriler saraya da saldırdılar, ama saray bostancıları tarafından püskürtüldüler. II. Mahmud IV. Mustafa`yı öldürttü. Yeniçeriler halkın da desteğiyle sarayın suyunu kestiler. II. Mahmud`a bağlı birliklerle yeniçeriler arasında çıkan çatışmalarda asker ve sivil binlerce kişi öldü, yer yer yangınlar çıktı. Sonunda ulemanın aracılığıyla sarayla yeniçeriler arasında uzlaşma sağlandı(18 Kasım), padişah Sekban-ı Cedid`in kaldırılmasını kabul etti. Anlaşmadan sonra birçok Sekban-ı Cedid askeri ve ayandan bir bölümü yeniçerilerce öldürüldü.
Tarihte Alemdar Vakası ya da Olayı adıyla geçen bu ayaklanmadan sonra yenilik hareketleri bir süre durdu. II. Mahmud ancak yıllar sonra otoritesini kurup, yenilk hareketlerini daha etkin bir biçimde başlatabildi. Alemdar`ın öldürülmesi ayanın siyasal gücünün kırılması sürecinde önemli bir aşama oluşturdu. osmanlı-taslak