Ahmet Remzi Efendi (Soyadı Kanunu'ndan sonra Ahmet Remzi Akgöztürk) T.B.M.M. 1. Dönem'de kısa bir süre Kayseri milletvekilliği yapmış, daha sonra müftülük görevini tercih ederek 1920 sonunda milletvekilliğinden istifa etmiş bir din adamıdır.
1871'de Kayseri-Baldöktü (Mükremin) Mahallesi'nde (günümüzde Melikgazi ilçesi) doğdu. Ulemadan Göncüzade Nuh Necati Efendi'nin oğludur. İlk ve orta öğrenimini Kayseri Sübyan Mektebi ve kısmen Rüştiye'de tamamladı. Sonra Pervaz Bey Medresesi'nde öğrenim görerek 15 Kasım 1898'de müderrislik icazeti aldı. Bu arada 20 Ekim 1897'de sınavla Terakki Mektebi ikinci öğretmenliğine atandı. 31 Ağustos 1898'de Okulun Başöğretmenliğine yükseltildi. Ayrıca 1898-1909 yılları arasında Ahmet Paşa Mektebi, Fevziye Mektebi ve Terakki Mekteplerinde Başöğretmenlik yaptı. 20 Kasım 1910'da Adana Sultani Mektebi Din Bilgisi Öğretmeni oldu. 21 Ağustos 1911'de Kayseri Müftülüğüne tayin edildi. Bu görevde 2 Nisan 1919 tarihine kadar kalabildi. Şeyhülislam Mustafa Sabri'nin Kayseri'deki propagandasına meydan vermediğinden Müftülükten ve Kayseri Medresesi'ndeki müderrislik görevinden azledildi.
Müftülükten azlinden sonra bir süre Kayseri Sultaniyesi'nde vekaleten Farsça Öğretmenliği yaptı. Sivas Kongresi kararlarına uygun olarak dava arkadaşları ile birlikte Kayseri'de Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin kuruluşunda görev aldı ve Başkanlığına seçildi. Bu arada Milli Mücadele'nin hedef ve amaçları konusunda halkı aydınlattı.
Ahmet Remzi Efendi, Meclisi Mebusan Son Dönemi için yapılan seçimlerde (2 Kasım 1919) Kayseri'den milletvekili seçildi. Ancak istifa ederek Meclise katılmadı. İstanbul'un işgali üzerine İtilaf Devletleri yetkililerine protesto telgrafları çekti. 27 Mart 1920 tarihinde yine Ahmet Remzi Efendi öncülüğünde Kayseri'de yüzlerce Kayserilinin katıldığı bir miting yapılmıştır.
Ahmet Remzi Efendi, T.B.M.M. 1. Dönem için yapılan seçimle Kayseri Milletvekili seçildi. Bu arada Ankara Fetvası'nı "Kayseri Mebusu Sabık Müftü Ahmet Remzi" ismiyle imzaladı.
Kayseri Milletvekili olarak 23 Nisan 1920'de Meclisin açılışında hazır bulundu. Mecliste İrşad ve Şeriye-Evkaf Komisyonlarında çalıştı. Bir süre Şeriye Komisyonu'nun Başkanlığını yaptı. Kayseri Müftüsü'nün ölümü üzerine 10 Mayıs 1920'de bu göreve atandı. 5 Eylül 1920'de kabul edilen "Nisab-ı Müzakere Kanunu" ile, memurlukla milletvekilliğinin bir kişi üzerinde bulunmasının yasaklanması dolayısıyla 11 Ekim 1920'de üç ay izinli olarak Kayseri'de bulunduğu sırada, Müftülüğü üstlenmesi için yapılan telkinlere uyarak, 2 Kasım 1920'de Başkanlığa sunduğu telgraf dilekçesi ile Kayseri Müftülüğünü tercih ve milletvekilliğinden istifa ettiğini bildirdi. 9 Kasım 1920 birleşiminde okunan bu dilekçesi üzerine istifası kabul edildi.
Zaferden sonra benimsenen reformlara ve özellikle şapka giyilmesine karşı çıktığı, Nakşibendi Tarikatını yaymaya çalıştığı ve inkılaplar aleyhinde camilerde vaaz verdiği, Dahiliye Vekaletinin 24 Kasım 1925 tarihli yazısı ile Diyanet İşleri Başkanlığı'na bildirilmekle 29 Kasımda Müftülük görevinden alındı. Kayseri Sultanisi'ndeki Farsça Öğretmenliğini 30 Eylül 1927 tarihine kadar sürdürdü. Hayatının kalan kısmında dini araştırma ve yazı faaliyetlerine devam etti. 4 Kasım 1938'de Kayseri'de öldü. Seyyid Burhanettin Mezarlığı'nda toprağa verildi. Evli ve altı çocuk babası idi.
Kaynakça: Diyanet İşleri Başkanlığı