icazet
Osmanlıca icazet kelimesinin Türkçe karşılığı.İzin. Müsaade. Şehadetname. Diploma. "Olur" demek. Destur vermek. İlmî ehliyet. Reva görmek.
Kısaca: okuduğu ilimleri, branşı veya sanatı bitirenlere hoca tarafından verilen ehliyet vesikası. İzin, diploma, şehâdetnâme, ilmî ehliyet. Daha çok ilimde ve yazı sanatında tahsilini bitirenlere verilen diploma yerine kullanılan bu tâbir, Arapçada izin, müsâade demektir. ...devamı ☟
hocalarından veya birbirlerinden hadis rivayet ederken kullandığı usullerin başlıcaları şunlardır: İcazet İ'lam Kıraat Kitabet Münavele Semâ Vasiyyet Vicade...
Rivayet, Hadis, Taslak, İslamderslere devam eden öğrencilere 1896 tarihinde ilk olarak icazet vermiştir. Mustafa Şükrü Efendi icazet alıp Bayezit dersiamları arasına katıldıktan sonra müderrislik...
en iyi olanlar arasından seçilir ve özel eğitim görürler. Reis-ül kurra, icazet almış kurra hâfızı üstatlarına denir. Bunlar kurra hafızlarının eğitimini...
temsilcisi, bir yönetici ve bir diplomat olarak her üç işlevi de görebilirdi. Tudun, merkezdeki kağana bağlı olarak iş görürdü ve ona icazet vermek zorundaydı....
Deliorman yöresinde bulunan Demir Baba Tekkesini ziyaret etti ve ondan icazet aldı. Şiirlerinin toplandığı divanı bugüne ulaşabildi. Virani, Bektaşi düşüncesini...
bağlı Gümüşdere köyünde doğmuştur. 15 yaşında, İstanbul'a gelmiş, hafızlık icazeti almış, Eminönü müftüsü Yekta Efendi'nin delaletiyle son devrin mühim hattatlarından...
Nakşibendi Şeyhi Abdurrahman el-Harputi’ne öğrenci oldu. 1844’te müderrislik icazeti aldıktan sonra Beyazıt Medresesi’nde ders vermeye başladı. 1848’de Üsküdar’daki...
türlü rahmet-i ilahi mevcuttur. Noksan değildir. Veraset taşıyan, izin ve icazet sahibi mürşide biat edilir. Mürşitten gayrısı kendi ismine biat alamaz....
Derviş, Derviş