Şeyh Abdullah Servet Efendi (Soyadı Kanunu'ndan sonra Abdullah Servet Akdağ) T.B.M.M. 1. Dönem'de Bursa milletvekilliği yapmış, Nakşibendi Şeyhi sıfatıyla İrşad Heyetleri ve Yeşil Ordu konularında faaliyetleri bulunmuş, Cumhuriyet'in ilanından sonra Türkiye adına yurtdışı faaliyetleri de yürütmüş bir din adamıdır.
1880'de Kastamonu-Tosya ilçesi'nde doğdu. Kuzey Kafkasya'dan Anadolu'ya göç etmiş bir aileden Ahmet Efendi'nin oğludur. İlk öğrenimini Tosya İptidai Mektebi'nde yaptı. Orta öğrenimini de Tosya Rüştiyesi'nde tamamladıktan sonra Kastamonu İdadisi'nden mezun oldu. Ayrıca İstanbul'da Aksaray Medresesi'nde öğrenim gördü. Müderrislik icazetini ise, Bursa Medresesi Müderrislerinden Hacı Mustafa Efendi'den aldı.
Öğrenimi sonrasında 14 Kasım 1899 tarihinde Bursa İli Mektupçuluk Kalemi'nde mümeyyizlik ile devlet hizmetine girdi. 1 Aralık 1913'te Bursa Vaizliği'ne atandı. Nakşibendi Dergahı Şeyhi sıfatıyla mütareke sonu dönemde Milli Mücadele'den yana vaazlarıyla halkı aydınlatmaya çalıştı. Bu nedenle 30 Haziran 1919'da görevinden alındı. T.B.M.M. 1. Dönem için yapılan seçimlerle Bursa Milletvekili olarak 23 Nisan 1920 açılışında hazır bulundu. Mecliste İrşad, Şeriye, Tapu Kadastro, Milli Eğitim ve Tasarı komisyonlarında çalıştı.
Beypazarı isyanı olayından sonra, bu olayın bütün ülkenin temel cehalet illetinin bir zerresi olduğunu, cezanın son tedbir olarak ele alınmasını, aydınlatma ve uyanmanın da din adamlarının en kutsal ödevlerinden olduğunu söyleyerek, İrşad Heyetleri'nin kuruluşuna öncülük etti.
Abdullah Servet Efendi, İstiklal Mahkemesinde de görev yaptı. 22 Kasım 1920'de Diyarbakır İstiklal Mahkemesine üye seçildi. Ancak görevine 22 Ocak 1921 tarihinde son verildi.
Öte yandan, Abdullah Servet Efendi, Mustafa Kemal Paşa'nın da onayı alınarak kurulan Yeşil Ordu Cemiyeti'nin kurucuları arasında yer aldı. Cemiyetin sonradan zararlı olmaya başlaması ve özellikle Çerkes Ethem'le işbirliğine girmesi nedeniyle kapatılmasına karar verildi. Fakat Servet Efendi, Tokat milletvekili Nazım Resmor ve Afyon milletvekili Mehmet Şükrü Koç gibi milletvekilleriyle birlikte cemiyetin faaliyetlerini gizliden sürdürdü. Cemiyetin yıkıcı çalışmalarının Ankara İstiklal Mahkemesi'ne intikal etmesi üzerine, mahkemenin bu yöndeki isteği dikkate alınarak, Nazım ve Mehmet Şükrü Beylerle birlikte 21 Mart 1921'deki gizli birleşimde Servet Efendi'nin yasama dokunulmazlığı kaldırıldı. Yapılan yargılama sonunda suçsuzluğu anlaşıldı ve beraat etti. Bunun üzerine bu kez de Meclis, 9 Mayıs 1921 tarihli oturumunda Mehmet Şükrü Koç ile birlikte söz konusu olaydan sorumsuzluğuna karar verdi.
Milletvekilliği süresince Meclis'te çeşitli konularda ikisi gizli oturumda olmak üzere 14 konuşma yaptı. Milletvekilliği sona erince politika ile ilgisini kesti. Bir kaynağa göre, 1927-1937 yılları arası Atatürk'ün özel emriyle Mısır, Yemen, Suudi Arabistan, Hindistan ve Pakistan'da iyi niyet elçisi olarak Türkiye'yi tanıtma faaliyetlerinde bulunmuştur. Bu bilgi belgelenememekte ise de, 1937'de Hatay'a yerleşerek bölgenin bağımsızlığı ve Türkiye'ye katılması konusunda yararlı çalışmalar yaptığı bilinmektedir.
Abdullah Servet Akdağ, 18 Ekim 1939'da Hatay Müftülüğü'ne atandı ve 12 Haziran 1942'de bu görevden emekliye ayrıldı. Hayatının kalan kısmını Ankara ve İstanbul'da, 1950'den itibaren de İzmir'de sürdürdü. 10 Haziran 1962'de vefat etti. Evli ve üç çocuk babası idi. Mecliste "Şeyh Servet Efendi" olarak anılırdı.
Milli Mücadele'deki hizmeti nedeniyle Yeşil Şeritli İstiklal Madalyası ile ödüllendirilmiştir.
Kaynakça: Diyanet İşleri Başkanlığı