Selanik 1997'de Avrupa kültür başkenti seçilmiştir.
Tarihi
Kent M.Ö. 315 yılında Makedonya kralı Cassander tarafından bugünkü Thermi'de kurulmuştur. XV. yüzyılın ilk yarısında, Murat II. zamanında kesin olarak Osmanlı ülkesine katılmış, 1912 yılındaki Balkan Savaşına kadar bir Türk şehri kalmıştır. Bu tarihten sonra, Yunanistanın önemli şehirlerinden biri olmuştur. Çeşitli tarihi yapılar, Türk mahalleleri ile, uzun yıllar bir Türk şehri olmanın bütün özelliklerini taşıyan Balkan şehirlerinden biridir. Selanik, birçok Türk büyüklerinin olduğu gibi, Büyük Atatürkün de doğmuş olduğu bir şehirdir.Osmanlı dönemi
Selanik 1430 tarihinde padişah II. Murat'ın yönettiği bir Osmanlı ordusu tarafından fethedildi. 15. yüzyıl boyunca kente Anadolu'dan getirilen çok sayıda Türk yerleşti. 1492 yılında Osmanlılar İspanya'dan kovulan Sefardi Yahudilere kapılarını açtıklarında Selanik Yahudilerin yerleşmek için en fazla tercih ettikleri şehir oldu. Selanik 500 yıla yakın bir süre boyunca bir Osmanlı şehri olarak kaldı. Çeşit çeşit Hristiyan, Yahudi ve Müslüman toplumların hep birlikte uyum içinde yaşadığı önemli bir kültür ve ekonomi merkezi haline geldi.1800'lü yılların sonlarına doğru Selanik'te 90.000 Yahudi, 30.000 Yunan ve 10.000 Türk yaşamaktaydı.17. yüzyılda Sabetay Sevi tarafında başlatılan Sabetayizm hareketi Selanik'teki Yahudiler arasında çok rağbet buldu. Sabetay Sevi'yi izleyerek Müslüman olan Yahudiler Selanik'te Osmanlı Devleti'nin yenileşme çabalarına büyük katkılarda bulundular. Jöntürk hareketi büyük ölçüde Selanik'te gelişti. Osmanlı padişahı II. Abdülhamit tahttan indirildikten sonra 1909 yılında Selanik'e sürgüne gönderildi. Fakat 3 yıl sonra Selanik Yunanlıların eline geçince İstanbul'a geri gönderilmek zorunda kaldı.
Yunanistan dönemi
1912'de Balkan Savaşları sonunda şehir Yunanistan yönetimine geçti. Osmanlı orduları, şehri Yunan çetelerine savaşmadan, ancak şehirdeki Türklerin can güvenliğinin sağlanması koşuluyla bıraktılar. Osmanlı Ordusu'nun Selanik'te bulunan kuvvetleri de silahlarını Yunan çetelerine teslim ettiler. Ancak Yunan çeteleri şehri teslim aldıkları günün gecesi kentte yaşayan pekçok Türkü, aralarında Osmanlı askerleri de bulunmak üzere katletmişlerdir. Şehrin simgesi olan Osmanlıların inşa ettiği Beyaz Kule sembolik bir vaftiz işleminden geçerek beyaza boyandı. O günden beri Beyaz Kule adıyla anılan bu yapının beyaz boyaları zamanla aşınıma uğradı ve eski rengini tekrar kazandı.1917 yılında çıkan büyük bir yangın şehrin Türk bölgesini neredeyse tamamen yok etti. 1924 nüfus mübadelesi sonunda şehirde geride kalan bütün Türkler Türkiye'ye göç etmek zorunda bırakıldı ve Anadolu'dan gelen Rum göçmenler giden Türklerin yerini aldı. Kısa bir süre içinde şehrin nüfus yapısı tamamen değişti. Yunanlılar Selanik'te azınlıktayken kısa bir süre içinde ezici bir çoğunluk haline geldiler. Böylece Selanik'in Osmanlı-Türk kültüründe oynadığı rol son bulmuş oldu. Atatürk 10. Yıl Nutku'nda "Keşke Selanik'i de misak-ı milli sınırları içerisine alabilseydik" diyerek kentin Türkler için önemini vurgulamıştır.
Kısa bir süre içinde camilerin minareleri yıkıldı. Bazı cami ve sinagoglar kiliseye çevrildi. Eski Osmanlı evleri bakımsızlıktan yok oldu. Kentin geçmişiyle bağlantısı kesilerek modern(!) bir Avrupa şehri haline getirildi.
misafir - 9 yıl önce
misafir - 9 yıl önce
misafir - 9 yıl önce
misafir - 9 yıl önce
misafir - 9 yıl önce
misafir - 9 yıl önce
misafir - 9 yıl önce
misafir - 9 yıl önce
misafir - 9 yıl önce
misafir - 9 yıl önce
misafir - 9 yıl önce
misafir - 9 yıl önce
misafir - 9 yıl önce
misafir - 9 yıl önce
misafir - 9 yıl önce
misafir - 9 yıl önce
misafir - 9 yıl önce
Mustafa Kemal'in babası Ali Rıza Bey'de keza aynı şekilde eski Türkmen ailelerinden. 1830'lu yıllarda bölgeyi yani Selanik ve civarının Türkleştirilmesi amacıyla göç ettirilmiş ailelerden bir tahanesi. Kocacık Yörükleri olarakta bilinir. Kocacık yörükleri Kızıloğuz Türkmenlerine dayanan çok uzun ve geniş bir soy ağacına sahiptir. Köken itibariyle Orta Asya'da son bulmaktadır.
Soyu hakkında bilgi edinmek arkadaşlara ufak bir hatırlatmada bulundum sadece bu husus her ne kadar üzerine pek eğilmesekte önemli ve zamanın en keyifli harcanabileceği bir mevzu olduğuna inanıyorum.
Sağlıcakla
misafir - 9 yıl önce
misafir - 9 yıl önce
misafir - 9 yıl önce