Little

Little

1. anlamı s. (-r, -st; less veya lesser, least) z., i. küçük, ufak; kısa, az, cüzi; cici; ehemmiyetsiz, değersiz, naçiz; dar fikirli, geri; z. az miktarda; hemen hiç gibi; i. az miktar; ufak şey; az zaman. Little Bear, Little Dipper Küçükayı takımyıldızı.
2. anlamı küçük. ufak. az. kısa. genç. önemsiz. değersiz. be. az miktarda. birazcık. az miktar.

Little

Little İngilizce anlamı ve tanımı

Little anlamları

  1. (a.) Small in quantity or amount; not much; as, a little food; a little air or water.
  2. (a.) Small in force or efficiency; not strong; weak; slight; inconsiderable; as, little attention or exertion;little effort; little care or diligence.
  3. (noun) That which is little; a small quantity, amount, space, or the like.
  4. (a.) Short in duration; brief; as, a little sleep.
  5. (a.) Small in dignity, power, or importance; not great; insignificant; contemptible.
  6. (adv.) In a small quantity or degree; not much; slightly; somewhat; -- often with a preceding it.
  7. (noun) A small degree or scale; miniature.
  8. (a.) Small in extent of views or sympathies; narrow; shallow; contracted; mean; illiberal; ungenerous.
  9. (a.) Small in size or extent; not big; diminutive; -- opposed to big or large; as, a little body; a little animal; a little piece of ground; a little hill; a little distance; a little child.

Little tanım:

Kelime: lit·tle
Söyleniş: 'li-t&l
İşlev: adjective
Türleri: lit·tler /'li-t&l-&r, 'lit-l&r/; or less /'les/; or less·er /'le-s&r/; lit·tlest /'li-t&l-&st, 'lit-l&st/; or least /'lEst/
Kökeni: Middle English littel, from Old English lytel; akin to Old High German luzzil little
1 : not big: as a : small in size or extent : TINY has little feet b : YOUNG was too little to remember c of a plant or animal : small in comparison with related forms -- used in vernacular names d : small in number e : small in condition, distinction, or scope big business trampling on the little fellow f : NARROW, MEAN the pettiness of little minds g : pleasingly small a cute little thing h -- used as an intensive why, you little devil!
2 : not much: as a : existing only in a small amount or to a slight degree has little money b : short in duration : BRIEF c : existing to an appreciable though not extensive degree or amount -- used with a had a little money in the bank
3 : small in importance or interest : TRIVIAL
synonym see SMALL
- lit·tle·ness /'li-t&l-n&s/ noun

Little ile eşanlamlı (synonym) kelimeler

Brief, Fiddling, Lilliputian, Minuscule, Niggling, Petty, Picayune, Piddling, Piffling, Small, Trivial,

Little ile zıt (antonym) anlamlı kelimeler

Big, Elder, Large, Much,

Little

İngilizce Little kelimesinin İspanyolca karşılığı.
s. poco, un poco; una pequeña cantidad, una pequeña medida; una pequeña distancia; un corto espacio de tiempo
adj. pequeño, chico, chiquillo, diminuto, parvo, párvulo; poco, un poco de
adv. poco

Little

İngilizce Little kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. peu; petite quantité, période courte de temps; courte distance
adj. petit; menu; jeune; peu; un peu; pas beaucoup; court, bref; sans importance, mineur, insignifiant; futile; mesquin
adv. peu; pas du tout; guère; légèrement

Little

İngilizce Little kelimesinin Almanca karşılığı.
n. kaum etwas, klein, wenig
adj. klein, wenig, etwas
adv. gering, klein, wenig, kaum etwas, ein bißchen

Little

İngilizce Little kelimesinin İtalyanca karşılığı.
s. poco, piccola quantità; aspetta ancora un poco!
agg. piccolo, piccino; breve, corto; poco; alquanto; di scarsa importanza, di poco conto; meschino, gretto, ristretto
avv. poco; non; affatto, per niente, neanche lontanamente; di rado

Little

İngilizce Little kelimesinin Portekizce karşılığı.
s. pouco; pequena quantidade; pequena distância; pouco tempo
adj. pequeno; pouco; curto; sem valor; feto
adv. de maneira nenhuma; escassamente

Little

i. az miktar, ufak şey, az zaman
s. küçük, ufak, az, dar görüşlü, bayağı, adi
zf. azıcık, hemen hemen hiç

Little

İngilizce Little kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
zn. een beetje; weinig; een kleine hoeveelheid; korte afstand; korte tijd
bn. klein; beetje; iets; kort; onbelangrijk
bw. klein; weinig

Little

n. few; small amount; short distance; short period of time
adj. small, tiny; young; few, not many; not much, sparse; some; short, brief; petty; unimportant, minor
adv. not at all; slightly

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Little Rock, Arkansas
7 yıl önce

Little Rock, ABD'nin Arkansas eyâletinin başkenti ve en büyük şehri ve Pulaski ilcesinin de yönetim merkezidir. Şehrin 2005 yılı nüfusu 184.422 kişidir...

Brian Little
7 yıl önce

Brian Little (25 Kasım 1953; Newcastle upon Tyne, İngiltere), İngiliz eski futbolcu, teknik direktör. Conference North'ta mücadele eden Gainsborough Trinity'nin...

Little Bighorn Muharebesi
7 yıl önce

Little Bighorn Muharebesi (İngilizce Battle of the Little Bighorn)(25-26 Haziran 1876), Lakota Siyuları, Kuzey Şayenleri ve Arapaholardan oluşan birleşik...

The Little Prince (Lost)
7 yıl önce

"The Little Prince", ABC'de yayınlanan Lost dizininin beşinci sezonunun dördüncü bölümüdür. Toplamda doksanıncı bölüm olan "The Little Prince", 4 Şubat...

Little Boy
3 yıl önce

Little Boy, dünyada saldırı amacıyla kullanılan ilk atom bombası'dır. 6 Ağustos 1945 sabahı ABD tarafından, Japonya'nın Hiroşima şehrine atılmıştır. Hiroşima...

Little Boy, 1945, A.B.D, A.B.D., Atom bombası, Hiroşima, Japonya, Nagasaki, Wikimedia Commons, İkinci Dünya Savaşı, Manhattan Projesi
North Little Rock
7 yıl önce

North Little Rock, ABD'nin Arkansas eyaletinin Pulaski ilinde bulunan bir şehirdir. Arkansas'ın büyük şehirlerinden birisidir, 2000 yılı nüfus sayımına...

Little, Brown and Company
7 yıl önce

Little, Brown and Company, Charles Coffin Little ve ortağı James Brown tarafından 1837 yılında kurulan yayınevi. Kuruluş 2006 yılından beri Hachette Book...

Little Voice
7 yıl önce

Little Voice Amerikan şarkıcı ve aktris olan Hilary Duff'ın Metamorphosis albümünden bir şarkı. Şarkının klibi, şarkıcının The Girl Can Rock turnesinden...

Little Voice, 15 Haziran, 2003, 2004, 2006, 2007, 4Ever, Avustralya, Beat of My Heart, Come Clean, Dignity