Kısaca: Belçika (Hollandaca: België, Fransızca: Belgique, Almanca: Belgien), Kuzey Avrupa'da bulunan, Avrupa Birliği ve NATO üyesi ülkedir. Federal devlet yapısına sahip olup, Hollandaca'nın bir lehçesinin resmi dil olduğu Flaman Bölgesi (Vlaanderen), Fransızca'nın resmi dil olduğu Valon Bölgesi (Wallonie) ve her iki dilin de resmi sıfatını taşıdıkları Brüksel Başkent Bölgesi (Région de Bruxelles-Capitale)'den oluşur. ...devamı ☟
Belçika Haritası
Belçika (Hollandaca: België, Fransızca: Belgique, Almanca: Belgien), Kuzey Avrupa'da bulunan, Avrupa Birliği ve NATO üyesi ülkedir. Belçika, Fransa (620 km), Almanya (167 km), Lüksemburg (148 km) ve Hollanda (450 km) ile sınır komşusudur.
Belçika federal monarşi, parlementer sistem ve anayasal monarşi ile yönetilen 3 kantondan oluşan bir ülkedir. Başkenti Brüksel'dir. 4 Ekim 1830 tarihinde kurulmuştur. Ülkenin toplam nüfusu 10.825.000 (2010) kişi ve yüzölçümü 30.528 km2'dir. Avrupa Birliği üyesi olan ülkenin para birimi Euro'dur.
Federal devlet yapısına sahip olup, Hollandaca'nın bir lehçesinin resmi dil olduğu Flaman Bölgesi (Vlaanderen), Fransızca'nın resmi dil olduğu Valon Bölgesi (Wallonie) ve her iki dilin de resmi sıfatını taşıdıkları Brüksel Başkent Bölgesi (Région de Bruxelles-Capitale)'den oluşur. Brüksel'de Fransızca ağırlıklı dil olduğu için Valon Bölgesi ve Brüksel yerel idaresi, ayrıca Communaute Française (Fransız Topluluğu - esasen, Fransızca dilli topluluk) olarak tanımlanan paralel bir oluşum içinde bazı konularda birlikte hareket ederler. Son olarak, tamamı Valon Bölgesi'nin sınırları içinde kalan ve Almanya sınırına komşu Almanca anadilli küçük bir topluluk (Communaute germanophone), Valon bölgesine bağlı olmakla, bazı alanlarda özerkliğe sahiptir.
Avrupa'nın en küçük ülkelerinden birisi. Kuzeyinde Kuzey Denizi ve Hollanda, doğusunda Almanya ve Lüksemburg, güney ve batısında Fransa vardır. Sınırları çok girintili ve çıkıntılı olup, uzunluğu 1445 km, kıyı uzunluğu ise 67 kilometredir.
Tarihi
Belçika'ya ilk yerleşenler Belgealar olup, 5. asra kadar Roma İmparatorluğunun idaresi altındaydılar. Beşinci asırda ise Frankların istilasına maruz kaldılar. Daha sonra ülke Charles (Şarlken)in Batı imparatorluğuna dahil oldu. 1477'den sonra, Şarlken'in yeğeni Maximilian'ın eline geçti. Bundan sonra 300 sene kadar Belçika yabancılar tarafından idare edildi. 1713'te Avusturya İmparatorluğunun eline geçti ve "Avusturya Hollandası" diye anıldı. Fransa 1813'te Belçika'yı işgal etti. 1815'te Napolyon yenilince, Belçika Hollandalıların idaresine girdi. 1830'da Belçikalılar birleşerek Fransa ve İngiltere'nin garantisi altında bağımsız bir devlet kurdular. 4 Haziran 1831 tarihinde bir krallık haline gelen Belçika, Afrika'da sömürgecilik hareketlerinde de bulundu. Sömürgelerinden en son Kongo, 3 Haziran 1960'da bağımsızlığını kazandı. Belçika, Birinci ve İkinci Dünya Savaşı'ına katılmış ve her iki savaşta da Almanya tarafından işgal edilmiş, Almanya'nın yenik düşmesi üzerine işgalden kurtulmuştur. Birleşmiş Milletler ve NATO üyesidir.
Fiziki Yapı
Belçika coğrafi bakımdan üç bölgeye ayrılır. Batıda "Aşağı Belçika", "Orta Vadi" ve güneydoğuda "Ardennes Platosu"dur. Aşağı Belçika, düz bir arazi olup, Hollanda ve Kuzey Denizi tarafından yaklaşık 64 km çevrilmiştir. Aşağı Belçika'daki Batı Flanders eyaleti 500 km kıyı kesimleri polder denilen setlerle çevrilidir. Böylece okyanus taşmalarına karşı korunmaktadır. Kuzeydeki Kampenlanda ve doğu kısımları kumlu ve tarıma elverişli olmayan topraklara sahiptir. Ancak önemli kömür kaynakları burada yer alır. Anthracite kömürü Belçika'nın başlıca gelir kaynağıdır. Kaolin, demir ve kireç taşı da bol miktarda bulunur.
Nüfusun büyük bir kısmı Orta Belçika'da bulunur ve burası yumuşak dalgalı vadilerle bölünmüştür. Bu bölge son derece mümbit bir arazi olup, son zamanlara kadar Belçika'nın başlıca kömür kaynağı idi. Borinage bölgesinde bağ yetiştirilmeye başlanmış, sonra bölge, metelurjik bir merkez haline gelmiştir. Scheldt nehri Belçika'nın kuzeybatı kesiminde doğar. Memleketin merkezi, tabii geniş su yollarına sahip değildir.
Ardanes Yaylası, merkez vadiye Sambre ve Maas nehirleri ile bağlanırlar. En yüksek yer, Botrange olup 694 metreyi bulur. Bucaklı ve Şist bölgesinde toprak tarıma elverişli değildir.Yer yer tarım alanları ile kesilen ormanlara rastlanır. Belçika'nın ortalama yüksekliği 160 metredir. Belçika'nın % 18'i ormanlarla kaplıdır ve kerestesi çok makbüldür.
Akarsuları: Belçika sınırında iki akarsu kolu vardır. Scheldt Nehrinin iki yüz kilometrelik kısmı, Belçika sınırından akar. Yavaş akan bir akarsudur. Nehrin Almanya sınırına yakın bölümünde liman şehri olan Anverbs vardır. Diğeri ise Meuse Nehridir. 183 kilometrelik bölümü Belçika topraklarında ve hızlı akan bir nehirdir.
İklim
Belçika'da genel olarak kışları serin, yazları ılık geçen bir iklim görülür. İklimi en çok etkileyen Gulf Stream sıcak su akıntısıdır. Bu ülkede güneşli geçen bir gün yok gibidir. Senenin büyük bir kısmı sisli geçer ve bol miktarda yağmur yağar. Yıllık yağış ortalaması 76 ila 102 cm arasında değişir. Ortalama sıcaklık yazın 18 oC, kışın ise 3 oC'dir.
Bitki örtüsü ve hayvanlar: Belçika'nın büyük kısmı çam, meşe, kayın, huşağacı ve karaağaçlardan meydana gelen ormanlarla kaplıdır. Yabani hayvanların türü, avlanma yüzünden azalmıştır.Ormanlarda en çok yaban domuzu, yaban kedisi ve geyiğe rastlanır.
Nüfus ve Sosyal Hayat
Belçika'nın toplam nüfusu 2011 tahminlerine göre yaklaşık 11 milyon kişidir. Belçika'da yaşayan insanlar ırk ve din bakımından iki gruba ayrılır. Ülkenin kuzeyinde oturanlar Flamanlar, güneyinde oturanlar Vallonlardır. FlamanlarFlamankçe, Vallonlar Fransızca konuşur. Bazı kesimlerde Almanca da konuşulur. Resmi muameleler ve neşriyat ise Fransızca ve Flamankçedir. Nüfusun büyük bir çoğunluğu Brüksel'de oturur. Çoğunluğunu Wallonlar meydana getirir. Flamanlar, Germen ırkındandır. Wallonlar ise Romalılar ırkından gelmedir. Halkın büyük çoğunluğu katoliktir. Bir kısmını da protestanlar meydana getirir. Nüfusun çoğunluğu şehirlerde yaşar. Din serbestliği vardır. Avrupa'da nüfusun en az artış gösterdiği ülkelerden biridir. Nüfus yoğunluğu en kalabalık olan Avrupa ülkelerindendir. Kilometrekareye 323,7 kişi düşer. Savaş yıllarında kadınlar erkeklerden 200.000 daha fazlaydı. Belçikalılar basit sade bir hayatı severler. Halk genellikle festival, bisiklet yarışı, spor ve sinema gibi eğlencelere düşkündürler. Avrupa'da hayat standardı en yüksek ülkelerdendir. Ailede dini bağlar çok kuvvetlidir.
Eğitim: Belçika'da eğitim çok gelişmiştir. Gençlerin eğitiminde kilisenin büyük bir yeri vardır. 14 yaşına kadar eğitim mecburidir. Kilisenin ve Yahudilerin kontrolünde olan okullar yaygındır. Okullarda genellikle Flemenkçe ve Fransızca birlikte öğretilir. Çeşitli branşlarda ve birçok şehirde üniversiteler kurulmuştur.
Spor: Belçika sporun çeşitli dallarında kendini gösteren bir ülkedir. Atletizm, futbol, bisiklet, basketbol en başarılı sporlarıdır. Bu arada güreş en çok ilgi gören sporlar arasındadır.
Siyasi Hayat
Belçika, Meşrutiyetle idare edilen bir krallıktır. Hükumet,1831'de kabul edilen Anayasa esaslarına göre kurulur. Kral, ordu kuvvetlerinin başıdır. Parlamentonun görüşü doğrultusunda savaş ve barışı ilan edebilir. Aynı zamanda ünvanları ve genel affı tasdik eder. Parlamento, Senato ve Millet Meclisinden meydana gelir. Her ikisinin de yetkileri ve gücü eşittir. Seçim mevsimi seçim tarihinden 40 gün önce başlar. 1921 Anayasasında yapılan değişikliğe göre bazı senatörler direkt olarak 4 yıllığına, kalanı da endirekt olarak seçilirler. Senatoda 175 üye bulunur. Millet Meclisinin 212 üyesi 4 yıllığına direkt olarak seçilirler.
Şehirleri: Belçika idari bakımdan dokuz ile ayrılmıştır. Şehirler seçimle başa gelen idareciler tarafından yönetilir. Konseylerin yetkileri sınırlıdır. Eyaletler gibi içişlerinde bağımsız değildir.
Brüksel: Belçika'nın başşehridir. Avrupa'nın merkezlerindendir. Yabancıların ve işçilerin en çok bulunduğu bir şehirdir. Bu şehir tarihi yerleri ile meşhurdur. NATO ve Avrupa Birliği'nin idari merkezi Brüksel'dedir.
Anverns: Belçika'nın bir liman şehridir. Gemiler Kuzey Denizinden ve Hollanda kıyılarından gelerek nehrin geniş deltasından Anverns'e girerler. Burası dünyanın büyük limanlarından birisi olup ülkenin ticaret merkezidir.
Gandı: Üçüncü büyük şehri ve ikinci büyük limanıdır.
Brugge: Tarihi zenginlikleri bol olan bir şehirdir. Ticaret, turizm gelişmiştir.
Liege: Belçika'nın bir kültür merkezi olup, endüstrinin çok gelişmiş olduğu bir şehirdir.
Ekonomi
Belçika'da toprakların ancak % 50'si tarım için kullanılmaktadır. İş gücünün % 10'unu almasına rağmen ülke ihtiyacının % 80'i karşılanmaktadır. Kooperatifcilik yaygındır. Buğday, arpa, şekerkamışı, yulaf, elma, baklagiller, başlıca ürünlerindendir. Çiftlikler küçük, ancak ileri tekniğe sahiptir. Tarımda traktör sayısı hızla artmaktadır. Belçika'da hayvancılık çok ilerlemiştir. Küçük ve büyük baş hayvanlar beslenir. Sütten yapılan mamüller oldukça yaygındır. Belçika'da çok zengin kömür yatakları mevcuttur. Başlıca iki kömür madeni vardır:Birisi Sambre-Meuse'de, diğeri Noorderbekten'dedir.Yıllık çıkarılan kömür otuz milyon tonun üzerindedir. Tabii gaz ve nükleer enerji gibi yeni enerji kaynakları da kullanılmaya başlamıştır. Petrol ihtiyacını dışardan ithal ederek karşılamaktadır.
Endüstri: Belçika dünyanın en eski demir ve çelik endüstrilerinden birine sahiptir. Çelik yıllık üretimi ortalama 11.000.000 tondur ve dünyanın sayılı demir ve çelik ihraç eden ülkelerindendir. Ağır endüstri fabrikaları, dökümhaneler, çinko, cam fabrikaları ve Gand bölgesinde kimya endüstrisi kurulmuştur. Kimya sanayi üç ana sektörden ibarettir. Temel kimyasal ürünleri, üretilmiş kimyasal maddeler ve hassas kimyasal mallardır. Kimyasal malların pekçoğu ihraç edilmektedir. Devlet gelirlerinin toplam % 7'sini teşkil eder.Nüfusun % 40'ı sanayide çalışmaktadır.
Tekstil üretim: Keten bezi, pamuklu dokuma ve jüt gibi dokumacılık çok ileridir. Tekstil sanayi ürünlerinin çoğu ihraç edilir. İhracat, mamül ve yarı mamül şeklinde yapılır. Brüksel, Brugge önemli tekstil merkezleridir.
Ulaşım: Belçika ağ gibi örülmüş bir kara ve demiryoluna sahiptir Avrupa kıtasının ilk demiryolu Belçika'da döşenmiştir. Demiryollarının tamamı elektriklidir ve bütün komşularıyla bağlantılıdır. Brüksel'de kapasitesi büyük bir hava limanı kurulmuştur. Dünya ülkeleriyle bağlantı Brüksel'den sağlanır.
Belçika, dışarı, kimyevi maddeler, makina çeşitleri, besin maddesi, meyve, çiçek satar; dışardan petrol, hammadde ve kimya sanayiinde kullanılan hammaddeler satın alır. İhracatının % 40'ını sanayi ürünleri teşkil eder. Ticari münasebette bulunduğu ülkeler arasında Benelüx ülkeleri başta, daha sonra Almanya, Fransa, ABD ve İngiltere gelir.
Belçik Bugün
Avrupa'nın güçlü devletleri tarafından, 1830 yılında, "tampon bölge" olarak kurulan, İngiltere'de yaşayan bir Alman prensin kraliyetine verilen ve Kongo sömürgesiyle zenginleşerek, ihtiyaçlarının büyük kısmını gideren Belçika, Hollandaca konuşan Flamanlar ve Fransızca konuşan Valonlardan oluşuyor. Ülkede Almanca konuşan küçük bir halk grubu da bulunuyor. Yüzde 90'ı Fransızca konuşan Brüksel'in "çift lisanlı bölge" olduğu var sayılıyor.
Belçikalılar, 1980'li yılların başında, "model olmak" iddiasıyla yöneldikleri federal sistemle yerel parlamento ve yönetimlerin yetkilerini genişlettiler. Valonya, Flandr ve Brüksel bölgelerinde farklı hükümetler kurulurken, "ayrılıkçılık" (seperatisme) ülke anayasasının "temel ilkeleri" arasında yer aldı. Bu durum, Valonlar, Flamanlar ve Brükselliler arasındaki kopukluğu artırırken, menfaat çatışmalarını da hızlandırdı.
Siyasi partileri de Flaman ve Valon olarak bölünen ülkede, ayrı ayrı kurulmuş olan liberal, muhafazakar veya sosyalist Flaman partiler ile Valon partilerin, ideolojik eğilimleri aynı gözüktüğü halde, tamamen farklı görüşler içinde çatışmaları da hız kazandı. Politikacılar, kurumlar ve vatandaşlar arasında diyalog giderek koptu, toplumlar arası menfaat kavgaları arttı. "Belçikalı" kelimesi, giderek yerini "Flaman", "Valon" ve "Brükselli"ye bıraktı.
Politikacılar, bölgesel sorunları aşmak ve kendi seçmenlerinin taleplerini yanıtlamak için devlet bütçesini küçültüp, bölgesel bütçelere ağırlık verdiler. "Federal kurumlar" devletin ortak malları, değerleri, menfaatleri için karar alamaz duruma geldiler. Demiryollarını, vergi sistemini ve sosyal sigortaları da "bölgeselleştirmek" hedefi ön plana çıktı. Flaman kesiminde yüzde 8 olan işsizlik oranı Valonya'da yüzde 20'yi bulunca Flamanlar, "Valonların sosyal sigorta ve hastane masraflarını karşılamayı reddetme" eğilimine girdiler.
Yeni devlet arayışları
İlk aşamada, "yeni devlet kurmak", "Belçika'yı haritadan silmek" hedefini açıkça ortaya koyan aşırı sağcı Vlaams Belang (Flaman Menfaati) partisi, bugün Flaman bölgesinde, "Kahrolsun Belçika" sloganıyla oyların yüzde 25'ini elde ediyor. Bu durumu gören ve aşırı sağın tırmanışını engelleyemeyen diğer bazı Flaman partiler de "yeni devlet kurma", "Valonlardan kopma" fikirlerini desteklemeye başladılar. Valonlar, "Fransa'ya ilhak"tan söz ederken, Brüksel Bölgesi "bağımsızlık" ve "AB'ye sığınma" formülleri arayışına girdi.
Belçika basını, 2004 yılı sonunda, "Devletin Sonu Geliyor" manşetleriyle ülkede "federal sistemin çökmekte olduğunu", "devletin paylaşıldığını", "şatolarda buluşan siyaset ve ekonomi yetkililerinin yeni devletler için uzlaşma aradıklarını", "yayımlanacak bir manifestoyla çeşitli formüllerin gündeme taşınacağını" yazdı.
"Çekoslovakya örneği" gündeme getirilirken, 1993'te birkaç günde bölünen bu ülkenin sınırlarının ve koşullarının Belçika'ya çok benzediği üzerinde duruluyor.
"Federal sistemi" sarsılan Belçika'da şimdi, "iki veya daha çok sayıda bağımsız devletin, bazı alanlarda yönetim işbirliğinde bulunmaları" olarak tanıtılan "konfederal sistem"den söz ediliyor.
Güncel - Belçika bölünüyormu?
Kaynak: Hürriyet Gazetesi
Belçika basını ve siyasal bilimcileri, Valon ve Flaman politikacıların uzlaşmazlığından kaynaklanan, 5 aydır devam eden krizin "suni" olduğunu, bu krizin, "kamuoyunu, ülkenin bölünmesi gereğine ikna amacıyla" yaratıldığını savunuyor.
Hükümet kurmakla görevlendirilen, Flaman kesiminin güçlü isimlerinden Hristiyan Demokrat Parti (CDV) üyesi Yves Leterme, Valon partileriyle koalisyon arayışlarında başarılı olamadı. Müzakereleri sık sık askıya alan ve bizzat devreye giren Belçika Kralı II. Albert'in temasları da somut sonuçlar getirmedi.
Hristiyan demokratlar ile liberaller arasında, sosyalistleri muhalefete iterek oluşturulmak istenen koalisyonun pazarlıkları, Flaman-Valon çekişmesini ve etnik gruplar arasında büyük görüş ayrılıklarını gün ışığına çıkardı. Flamanlar, derin kurumsal reformlarla bölgesel yönetimlerin yetkilerini artırmayı, bölünme adımlarını hızlandırmayı hedefliyor. Bu alanda, aşırı sağcı politikacılarla uzlaşmaya gidildi.
Uzmanlar, "bağımsızlık ilanına hazır olan Flamanların, Belçika'nın sonunu getirmenin sorumluluğunu tek başına üstlenmek istemediklerini, Valonları da bu sorumluluğu paylaşmaya ittiklerini" belirtiyor.
Belçika'nın haritadan silinmesi olasılığının giderek artması, geleceği meçhul bir hal alan Kraliyet ailesini de endişelendiriyor.
Siyasi partilerin, sosyal ve ekonomik işleri yürütecek "geçici bir koalisyon hükümeti" kurması, ülkenin bölünmesi ve paylaşılması müzakerelerinin ayrı bir platformda sürdürülmesi önerisi ön plana çıkıyor.
Belçika'nın eski başbakanlarından, bugünkü Devlet Bakanı Marc Eyskens, siyasi kriz yüzünden ülke ekonomisinin ağır darbe yediğini, yıllık enflasyonun yüzde 1,5'tan yüzde 5'e fırlayabileceğini söyledi.
Avrupa'nın güçlü devletleri tarafından, 1830 yılında, "tampon bölge" olarak kurulan, İngiltere'de yaşayan bir Alman prensinin kraliyetine verilen ve Kongo sömürgesiyle zenginleşerek ihtiyaçlarının büyük kısmını gideren Belçika, Hollandaca konuşan Flamanlar ve Fransızca konuşan Valonlardan oluşuyor. Ülkede Almanca konuşan küçük bir halk grubu da bulunuyor. Yüzde 90'ı Fransızca konuşan Brüksel'in "çift lisanlı bölge" olduğu varsayılıyor.
Belçikalılar, 1980'li yılların başında, "model olmak" iddiasıyla yöneldikleri federal sistemle yerel parlamento ve yönetimlerin yetkilerini genişletti. Valonya, Flandr ve Brüksel bölgelerinde farklı hükümetler kurulurken, "ayrılıkçılık" (seperatisme) ülke anayasasının "temel ilkeleri" arasında yer aldı. Bu durum, Valonlar, Flamanlar ve Brükselliler arasındaki kopukluğu artırırken, menfaat çatışmalarını da hızlandırdı.
Siyasi partileri de Flaman ve Valon olarak bölünen ülkede, ayrı ayrı kurulmuş olan liberal, muhafazakar veya sosyalist Flaman partiler ile Valon partilerin, ideolojik eğilimleri aynı gözüktüğü halde tamamen farklı görüşler içinde çatışmaları da hız kazandı.
Politikacılar, kurumlar ve vatandaşlar arasında diyalog giderek koptu, toplumlar arası menfaat kavgaları arttı. "Ulusal marş" ve "bayrak" gibi kavramların geniş ölçüde anlam yitirdiği ülkede, "Belçikalı" kavramı, giderek yerini "Flaman", "Valon" ve "Brükselli" kavramlarına bıraktı.
Politikacılar, bölgesel sorunları aşmak ve kendi seçmenlerinin taleplerini yanıtlamak için devlet bütçesini küçültüp bölgesel bütçelere ağırlık verdi. "Federal kurumlar" devletin ortak malları, değerleri, menfaatleri için karar alamaz duruma geldi.
Demir yollarını, vergi sistemini ve sosyal sigortaları da "bölgeselleştirme" hedefi ön plana çıktı. Flaman kesiminde yüzde 8 olan işsizlik oranı Valonya'da yüzde 20'yi bulunca, Flamanlar, "Valonların sosyal sigorta ve hastane masraflarını karşılamayı reddetme" eğilimine girdi.
İlk aşamada, "yeni devlet kurma", "Belçika'yı haritadan silme" hedefini açıkça ortaya koyan ve "devlete ötanazi" öneren aşırı sağcı Vlaams Belang (Flaman Menfaati) partisi, bugün Flaman bölgesinde "Kahrolsun Belçika" sloganıyla oyların yüzde 25'ini elde etti. Bu durumu gören ve aşırı sağın tırmanışını engelleyemeyen diğer bazı Flaman partiler de "yeni devlet kurma", "Valonlardan kopma" fikirlerini desteklemeye başladı. Valonlar, "Fransa'ya ilhaktan" söz ederken, Brüksel Bölgesi "bağımsızlık" ve "AB'ye sığınma" formülleri arayışına girdi.
Ülke basınında ve siyasal çevrelerde "Çekoslovakya örneği" sürekli gündeme getirilirken, 1993'te, birkaç günde bölünen bu ülkenin sınırlarının ve koşullarının Belçika'ya çok benzediği üzerinde duruluyor. Çekoslovakya'nın bölünmesinin "6 ayda" ve "kolaylıkla" tamamlandığı hatırlatılıyor.
"Federal sistemi" sarsılan Belçika'da, "iki veya daha çok sayıda bağımsız devletin, bazı alanlarda yönetim işbirliğinde bulunması" olarak tanıtılan "konfederal sistem"den söz ediliyor.
Belçika
Türkçe Belçika kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. Belgium, monarchy country in western Europe (Kingdom of Belgium)
adj. Belgian, of or pertaining to Belgium, of Belgian origin
Belçika
Türkçe Belçika kelimesinin Fransızca karşılığı.
la Belguque
Belçika
Türkçe Belçika kelimesinin Almanca karşılığı.
npr. Belgien
Belcikada agir bir vergi sistemi uygulanmaktadir mali krizin etkileride agir bir sekilde hissedilmektedir devlet ise krizin etkisini azaltmak icin is verenlere yonelik vergi yukunu hafifletecek herhangi bir uygulamaya gitmemektedir valon ve flaman bolgeleri uzlasma yanlisi olmadigi surece belcikanin gidishati karanliktir.
misafir - 9 yıl önce