18. yüzyıl sonlarında iktidarı elinde tutan aristokrasi (soylular sınıfı), zayıflamış ve yoksul düşmüştü: ticaretin gelişmesiyle zenginleşen burjuvazi kendisini eskisinden daha güçlü buluyor ve iktidara katılmak hakkı istiyordu. Yetersiz ürünlerin ve fiyat yükselişlerinin kurbanı olan halk, açlık tehlikesiyle karşı karşıyaydı. O dönemde devlet maliyesi de durmadan açık veriyordu.
Bunun için, kral Louis 16 Üçlü Meclis'i (Etats generaux) toplantıya çağırmağa karar verdi; buna, her türlü fazla vergi ödemeyi reddeden ve imtiyazlarının korunmasını isteyen soylu sınıf da taraftardı. Üçlü Meclis toplantısında soyluların, din adamlarının ve halkın temsilcileri, isteklerini dile getireceklerdi. Bunun için de bütün Fransa'da, şikayet defterleri kaleme alınmağa başlamıştı.
Kurucu Meclis (Constituante)
Üçlü Meclis 5 mayıs 1789'da toplandı. Ama pek kısa zamanda, halk temsilcileri, imtiyazlılara karşı çıktılar ve bir Kurucu Meclis toplayacaklarını bildirdiler. 20 haziranda 600 temsilci bir Anayasa tespit etmeden dağılmamağa ant içti. Kralın reddetmesine karşı Paris halkı (baldırıçıplaklar [1] deniyordu) onların bu eylemini destekledi: 14 temmuzda Bastil'i aldı.Yeni bir Fransa örgütleniyordu: az-çok her yerde patlak veren ayaklanmaları yatıştırmak için, soylu sınıfın imtiyazları kaldırıldı (4 ağustos gecesi), insan ve Yurttaş Hakları Bildirisi oya konulup kabul edildi. Kurucu Meclis, tanrısal hakka dayanan monarşiyi lağvetti: artık kral, ülkeyi yasalara göre yönetecekti, idare, adliye, maliye yeniden örgütlendi; din adamları devlet otoritesine tabi tutuldu.
Silah başına, yurttaşlar
l ekim 1791'de Kurucu Meclis'in yerini alan Yasama Meclisi'nde (Assemblee legislative), ticaret burjuvazisinden gelme jirondenler hakimdi. Bu meclis, yurt dışına göç etmiş olan ve yabancı krallıkları Fransa'ya askeri müdahalede bulunmaları için kışkırtan soyluların işini bitirmek amacıyla, Avusturya'ya savaş ilan etti (nisan 1792). Ama jirondenlerin monarşi karşısındaki politikası fazlasıyla uzlaştırıcı görüldü. 10 ağustosta baldırıçıplakların bir başkaldırısı, kralı devirdi ve hapsettirdi.O zaman iktidar jakobenlerin eline geçti ve bunlar, hem devrimci hareketi canlandırdılar, hem de eski imtiyazlılara karşı baskıyı arttırdılar (birinci terör, eylül kıyımları). Genel seçim ve oy hakkı tanındı.
Özgürlük, Eşitlik, Kardeşlik
21 eylül 1792'de, bir gün önce kazanılan Valmy Zaferi'nin sevinciyle, Yasama Meclisi yerini bir Ulusal Konvansiyon'a bıraktı, o da cumhuriyeti ilan etti; daha sonra kralı idama mahkum etti ve bu hüküm, 21 ocak 1793'te yerine getirildi.
Louis XVI'nın ölümü, Fransa'ya karşı, Avrupa devletlerinin çoğunun oluşturduğu bir ortak cephe kurulmasına yol açtı. Daha mart ayında, Belçika'yı istila etmeyi başarmış olan Fransız ordusu geri püskürtüldü. İstila korkusu, kralcı köylülerin Fransa'nın batısında ayaklanması ve ekonomik bunalım, baldırıçıplaklarla montanyarları (aşırı jakobenler) jirondenleri devirmeğe, sonra da tutuklatıp hapse tıkmağa yöneltti.
Bir Rüyanın Sonu
Montan3'ar temsilcilerden oluşan ve Danton'un, sonra da Robespierre'in önayak olduğu Halk Kurtuluş Komitesi, kitle halinde askere almalar, elkoymalar, tutuklamalar, idamlar, hayat pahalılığına karşı kararnameler, zenginlerin mallarına vergi koymalar gibi bir dizi sert tedbirler aldı. Bu, iç ayaklanmalara hızla son verdiren ve sınırları güvenliğe kavuşturan «büyük terör» dönemiydi.Ama Konvansiyon, Robespierre ile Saint Just'ün giderek daha kanlı bir niteliğe bürünen diktatörlüğüne de tepki gösterdi; ikisi de 27 temmuz 1794'te giyotine gitti: Thermidor tepkisi. Bu tepkiyle Halk Kurtuluş Komitesi'nin aldığı tedbirler kaldırıldı ve terör sorumluları idam edildi.
Ülkede ciddi bir ekonomik bunalım başgöstermişti, ama Fransız ordusu bu sıra Avrupa'da zafer kazanıyordu. Fransa'yı yönetmek için. Konvansiyon, 26 ekim 1795'te beş üyeden meydana gelen bir Direktuvar kurdu. İktidar, burjuvazinin eline geçmiş ve eşitlik ilkesine dayalı bir cumhuriyet kurma rüyası da uçup gitmişti.