Çaldıran Zaferi’nden sonra, Erzincan ve Bayburt kesin olarak Osmanlı egemenliğine geçti. Kemah Kalesi alındı. 12 Haziran 1515′de kazanılan Turnadağ zaferiyle Dulkadiroğlu Beyliği’ne son verildi. Diyarbakır, Mardin ve Bitlis Osmanlı egemenliğine girdi. Böylece Anadolu’da Türk birliği sağlanmış oldu.
Svaş Öncesi
Safevi hükümdarı Şah İsmail’in Anadolu’daki Osmanlı yönetimden hoşnutsuz olarak Safevi devletine yakınlaşan Türkmenlere ve bunların liderlerine yönelik koruma politikası, Avrupa'da değil fakat doğuda rakip arayan ve kendine hedef olarak diğer iki devleti (Safevi ve Memlük) seçen Yavuz Sultan Selim açısından kabul edilemez bir durumdu. Osmanlı Devleti ile Safevi Devleti arasında bir savaş kaçınılmaz olmuştu.Yavuz Sultan Selim 1512’de tahta çıktığında Safevilerin doğudaki etkisine son vermeyi istiyordu. Yavuz Sultan Selim hazırlıklarını tamamladıktan sonra büyük bir orduyla Mart 1514'te Edirne'den yola çıktı. Yavuz Sultan Selim ile Şah İsmail arasında ilginç bir mektup düellosunun yaşandığı sefer sırasında Yavuz Sultan Selim mektuplarını Farsça yazmış, Şah İsmail ise Türkçe yanıt vermiştir. Yavuz Sultan Selim’in Anadolu’dan geçerken Safevi yanlısı oldukları gerekçesiyle tahminen 40 bin Türkmeni öldürtmesi}, daha sonra Anadolu’da Celali ayaklanmaları biçiminde ortaya çıkan huzursuzlukların önemli etkenlerinden biri oldu. Üç ay sonra Eleşkirt'e vardığında Osmanlı askerleri arasında huzursuzluk başlamıştı. Yavuz, askerlerini yatıştırarak ilerlemeyi sürdürdü ve Şah İsmail komutasındaki Safevi ordusuyla Çaldıran Ovası'nda karşılaştı. Her iki ordu da yaklaşık 80-100 bin askerden oluşuyordu.
Burada yapılan meydan savaşı bir gün boyunca sürdü. Osmanlı ordusu, silah donanımı bakımıdan, özellikle de sahra topçusunun ateş gücü ve yeniçerilerinin tüfek kullanması açısından üstündü. Muharebe Osmanlı ordusunun zaferiyle sonuçlandı. Şah İsmail ön saflarda yer aldığı çarpışmalarda yaralandı ve karısı başta olmak üzere hazinesini ve ordusunu bırakarak savaş alanından çekildi. Ardından Yavuz Sultan Selim, 6 Eylül 1514'te Safevilerin başkenti Tebriz'e girdi. Yavuz Sultan Selim kışı burada geçirmek istiyordu, ama Bektaşi tarikatına bağlı yeniçeriler arasında huzursuzluk artınca İstanbul'a dönmek zorunda kaldı.
Çaldıran Muharebesi'nde yitirdikleri toprakları Safeviler savaşsız geri aldılar. Ama Osmanlılar bu savaşın sonunda, Dulkadıroğulları başta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki beyliklerin egemenliğine son verdiler. Safevilerin Mısır'daki Memluklarla bağlantılarını kestiler. Bu da Yavuz Sultan Selim'in Mısır seferini kolaylaştırdı. Osmanlılar ayrıca İpek Yolu'nun denetimi de ele geçirdiler.
Savaş
Yavuz Sultan Selim, babası Sultan İkinci Bayezid ve kardeşleri ile taht mücadeleleri vererek tahta çıktığında, Osmanlı Devleti sıkıntılı bir dönem yaşıyordu. Bu bunalımlı dönemin en büyük sebebi Doğu'daki Şii-Safevi Devletiydi. Bu devletin ortadan kalkmasıyla huzur sağlanacak ve Türkistan yolu Osmanlılara açılacaktı.Yavuz Sultan Selim'in en büyük amacı doğudaki bütün Türk İslam devletlerini tek bir devlet çatısı altında birleştirmekti. Yavuz Sultan Selim, 1514 yılı baharında ordusuyla birlikte İran seferine çıktı. Osmanlı kuvvetleri, Erzincan'dan Tebriz'e doğru yürüyüşüne devam etti.
Çaldıran'da 23 Ağustos 1514'te yapılan savaşta Osmanlı kuvvetleri büyük bir zafer kazanırken, Safeviler bozguna uğradılar. Şah, kaçarak hayatını zor kurtardı.
Yavuz yoluna devam ederek Tebriz'e girdi. Şehirdeki birçok sanatçı ve ilim adamı İstanbul'a gönderildi. Bu zafer sonucunda Şah İsmail eski prestijini kaybetti. Bu sayede Doğu Anadolu'da Osmanlılar için bir tehlike kalmamış oldu.
15 Eylül 1514'te de Tebriz'den Karabağ'a hareket eden Yavuz'un amacı, kışı orada geçirip, baharda İran'ı tümüyle almaktı. Ancak şartlar müsait olmadığı için Amasya'ya gidildi. Çaldıran Zaferi'nden sonra, Erzincan, Bayburt kesin olarak Osmanlı hakimiyetine geçti. Kemah kalesi alındı. 12 Haziran 1515'de kazanılan Turnadağ zaferi ile Dulkadiroğlu beyliğine son verildi. Diyarbakır, Mardin ve Bitlis Osmanlı hakimiyetine girdi. Böylece Anadolu'da Türk birliği sağlanmış oldu.