Kısaca: - ABD - Paramount Pictures - ABD dışında - Miramax Films ...devamı ☟
- ABD -Paramount Pictures- ABD dışında -Miramax Films |cinsi = Sinema filmi |türü = Polisiye, Gerilim, Dram |renk = Renkli |yapım_yılı = 1999 |çıkış = 25 Aralık 1999 10 Mart 2000 (Türkiye) |süre = 139 dakika |ülke = Birleşik Devletler |dil = İngilizce |bütçe = 40,090,000 $ |hasılat = 128,798,265 $ |önceki_film = |devam_filmi = Ripley Under Ground |diğer_adları = |resmi_websitesi = }} Yetenekli Bay Ripley (Özgün adı: The Talented Mr. Ripley), Anthony Minghella tarafından yazılıp yönetilen psikolojik gerilim türünde bir 1999 film uyarlaması. Film, Patricia Highsmith'in 1955'de yazmış olduğu aynı adlı romandan uyarlanmıştır. Türkiye'de Becerikli Bay Ripley adıyla yayımlanan roman ilk kez 1960 yılında Fransa'da Plein Soleil adıyla sinemaya aktarılmıştı. Bu film Türkiye'de Kızgın Güneş, ABD'de ise Purple Noon adlarıyla gösterime verildi. Filmde Tom Ripley rolünde Matt Damon, Marge Sherwood rolünde Gwyneth Paltrow, Dickie Greenleaf rolünde Jude Law, film için oluşturulmuş bir karakter olan Meredith Logue rolünde Cate Blanchett, Freddie Miles rolünde Philip Seymour Hoffman, Peter Smith-Kingsley rolünde Jack Davenport (romana oranla filmde daha geniş yer verilmiştir), Herbert Greenleaf rolünde James Rebhorn, Joan Teyze rolünde Celia Weston ve Colonnello Verrecchia rolünde Ivano Marescotti oynamıştır. Filmin çoğunluğu İtalya'nın Roma ve Venedik şehirlerindeki yerlerde geçmiştir. Bir opera sahnesinde Eugene Onegin 'in Lensky ve Onegin arasında geçen düetine ağırlık verilmiştir. Konu Tom Ripley (Matt Damon) 1950lerde New York'ta geçinmeye çabalayan genç bir adamdır. Bir partide, giymiş olduğu ödünç Princeton ceketiyle piano çalarken, varlıklı Herbert Greenleaf (James Rebhorn) yanına yaklaşır. Tom'un bir üniversite mezunu ve oğlu, Dickie Greenleaf'ın (Jude Law) bir arkadaşı olduğunu sanar. Ripley'e, Dickie'nin Birleşik Devletler'e dönüp aile şirketinin başına geçmesinde iknasına ihtiyacı olduğunu söyler ve bunun için İtalya'ya gidip gidemeyeceğini sorar. Princeton'a gitmemiş ve Dickie'yle hiç tanışmamış olduğu halde teklifi kabul eder. İtalya'ya varışından kısa bir süre sonra, Ripley "kazara" Dickie ve onun kız arkadaşı, Marge Sherwood (Gwyneth Paltrow) ile sahilde karşılaşmayı başarır ve kısa sürede kendini onların hayatının içine sokar. Dickie ve Tom birlikte seyahatlerine devam ederler. Bu seyahatlerin birinde Dickie'nin arkadaşı Freddie Miles (Philip Seymour Hoffman) ile karşılaşırlar. Freddie anında Tom'dan hoşlanmadığını fark eder ve Dickie'nin bir zamanlar ilişki yaşamış olduğu kızın kendini öldürmesiyle işler değişmeye başlar. Dickie yeni arkadaşından bıkmaya başlar; Ripley'in devamlı varlığı ve büyüyen bağımlılığı onun içerlemesine neden olur. Özellikle de Ripley'in Princeton'da birlikte geçirdikleri günler hakkında yalan söylediğini öğrendikten sonra. Gözüne çarpan zengin Greenleaf yaşam tarzı yüzünden arzusu ve yeni arkadaşıyla büyüyen cinsel saplantısı, Ripley'in hislerinin karışmasına neden olur. Greenleaf, Ripley'e jest olsun diye onunla birlikte Sanremo'ya kısa bir tatile çıkmaya karar verir. İkisi bir tekne kiralarlar ve denize açılırlar. Fakat Dickie Ripley'e bağımlılığı ve varlığı konusundaki büyüyen endişesinden bahsetmesiyle, aralarında çıkan şiddetli kavga Ripley'in Dickie'yi öldürmesiyle sonuçlanır. Ripley kıyıya yüzmeden önce suçunun üstünü örtmek için Dickie'nin de içinde bulunduğu bir şekilde tekneyi batırır. Otel görevlileri onu Dickie'yle karıştırınca, Ripley Dickie'nin kimliğini üstlenebileceğini anlar. Dickie'nin imzasını ve pasaportunu üzerine alır ve geçimini onun ödeneğinden sağlamaya başlar. Dikkatlice Marge'ın Dickie tarafından terk edildiğine inanmasını sağlar. Hatta iki otelde kendisi ve Greenlief adına yer ayırtır ve otel çalışanları aracılığıyla "onlar" arasında birbirlerine mesajlar gönderir, bu da Dickie'nin hayatta olduğunu sanmalarını sağlar. Daha sonra, Ripley Roma'da pahalı bir apartman kiralar. Noel'i yalnız başına kendine pahalı hediyeler alarak geçirir. Dickie'nin arkadaşı Freddie, Dickie'nin apartmanda olduğunu sanarak ziyarete gelir. Hemen Ripley'den şüphelenir; apartmanın Dickie'nin tarzı dikkate alınarak dekore edilmemiştir ve Greenleaf piano çalamazken ev sahibesi sürekli piano çalınmasından şikayet etmektedir. Miles bunun hakkında Ripley'in karşısına çıkmak üzereyken, Ripley onu da öldürür. Sonraki birkaç hafta içinde, Ripley'in hayatı polis ve Greenleaf'in arkadaşlarıyla arasında "kedi-fare" oyunu halini alır. Onun bu çıkmazı zengin varis Meredith Logue (Blanchett)'ta bir karışıklılığa yol açar. Onunla İtalya'ya ilk vardığında tanışmış ve Dickie'yi tanımadan önce kendini Dickie Greenleaf olarak tanıtmıştır. Ripley, Greenleaf'in adına sahte bir intihar notu hazırlar ve Venidik'e taşınır. Peş peşe Marge, Dickie'nin babası ve ABD'li bir özel dedektif (Philip Baker Hall) Ripley ile yüzleşir. Marge özellikle Dickie'nin ölümüyle ilişkili olarak Ripley'den şüphelenir. Bu sırada Ripley onu öldürmeye hazırlanmaktadır. Marge'ın arkadaşı Peter Smith-Kingsley'in (Jack Davenport) daireye girmesiyle Ripley'in bu girişimi yarıda kalır. The private detective reveals that Mr. Greenleaf has decided to give Ripley a portion of Dickie's income with the understanding that certain sordid details about his son's past not be revealed to the Italian police, such as a vicious assault on a fellow student at Princeton. Ripley goes on a cruise with Smith-Kingsley, his new lover, only to discover that Meredith is also on board the cruise. Ripley realizes it will be impossible to keep Smith-Kingsley from discovering that he has been passing himself off as Dickie, since Peter and Meredith know each other and could eventually exchange words. He cannot solve this dilemma by murdering Logue, as she is traveling with a large family that would quickly notice her disappearance. The movie concludes with the audio of a sobbing Ripley as he strangles Smith-Kingsley, playing over a scene of him sitting in his dark cabin, alone. Reception Critical reaction to The Talented Mr. Ripley has been mostly positive, with the film earning a rating of 82% on Rotten Tomatoes. Roger Ebert gave the film four stars out of four, calling it "an intelligent thriller" that is "insidious in the way it leads us to identify with Tom Ripley ... He's a monster, but we want him to get away with it". In her review for The New York Times, Janet Maslin praised Jude Law's performance: "This is a star-making role for the preternaturally talented English actor Jude Law. Beyond being devastatingly good-looking, Mr. Law gives Dickie the manic, teasing powers of manipulation that make him ardently courted by every man or woman he knows". Entertainment Weekly gave the film an "A-" rating with Lisa Schwarzbaum writing: "Damon is at once an obvious choice for the part and a hard sell to audiences soothed by his amiable boyishness ... the facade works surprisingly well when Damon holds that gleaming smile just a few seconds too long, his Eagle Scout eyes fixed just a blink more than the calm gaze of any non-murdering young man. And in that opacity we see horror". Charlotte O'Sullivan of Sight and Sound wrote, "A tense, troubling thriller, marred only by problems of pacing (the middle section drags) and some implausible characterisation (Meredith's obsession with Ripley never convinces), it's full of vivid, miserable life". Time named it one of the ten best films of the year and called it a "devious twist on the Patricia Highsmith crime novel". James Berardinelli gave the film two and a half stars out of four, calling it "a solid adaptation" that "will hold a viewer's attention," but criticized "Damon's weak performance" and "a running time that's about 15 minutes too long." Berardinelli compared the film unfavorably with the previous adaptation, Purple Noon, which he gave four stars. He wrote, "The remake went back to the source material, Patricia Highsmith's The Talented Mr. Ripley. The result, while arguably truer to the events of Highsmith's book, is vastly inferior. To say it suffers by comparison to Purple Noon is an understatement. Almost every aspect of Rene Clement's 1960 motion picture is superior to that of Minghella's 1999 version, from the cinematography to the acting to the screenplay. Matt Damon might make a credible Tom Ripley, but only for those who never experienced Alain Delon's portrayal." In his review for The New York Observer, Andrew Sarris wrote, "On balance, The Talented Mr. Ripley is worth seeing more for its undeniably delightful journey than its final destination. Perhaps wall-to-wall amorality and triumphant evil leave too sour an aftertaste even for the most sophisticated anti-Hollywood palate". In his review for The Guardian, Peter Bradshaw wrote, "The Talented Mr Ripley begins as an ingenious exposition of the great truth about charming people having something to hide: namely, their utter reliance on others. It ends up as a dismayingly unthrilling thriller and bafflingly unconvincing character study". In her review for the Village Voice, Amy Taubin criticized Anthony Minghella as a "would-be art film director who never takes his eye off the box office, doesn't allow himself to become embroiled in such complexity. He turns The Talented Mr. Ripley into a splashy tourist trap of a movie. The effect is rather like reading The National Enquirer in a café overlooking the Adriatic". Ödüller ;Akademi Ödülü adaylıkları ;Altın Küre adaylıkları