Operasyon Öncesi
Stalingrad`da bir Alman kaması, Sovyetler`in Güneybatı ve Stalingrad cephelerinin bağlantısını kesmişti. Stalin ve Güneybatı ve Stalingrad cephesi komutanlıkları, bir Alman genel saldırısında Stalingrad`ın direnemeyeceğinde endişe duymaktaydılar. Bunun üzerine Stalingrad`daki Alman yarı çemberi giderek daralırken Stalin, kentin kuzeyinde bir karşı saldırı emri vermiştir. Jukov ve Vasilevski, yeterli olanak olmadığı gerekçesiyle böyle bir taarruza karşı çıksalar da Stalin`in kararı kesindir.Sovyet Yüksek Komutanlığı STAVKA, karşı taarruzun 2 Eylül 1942 günü yapılmasında ısrarlıdır. Stalin`in emriyle bölgeye gelen Jukov, Vasilevski`yle birlikte cephelerin durumunu inceler. Jukov, cephane, akaryakıt eksikliklerinin tamamlanamadığını ileri sürerek harekatı 5 Eylül tarihine kadar ertelenmesini sağlar.
5 Eylül 1942 günü başlayan Kızıl Ordu karşı taarruzu, yetersiz Hazırlık ateşi nedeniyle başarısız olmuştur. Gün boyu devam eden şiddetli çarpışmalarda Kızıl Ordu birlikleri ancak birkaç kilometre ilerleme sağlayabilmişlerdir. İstihbarat raporları bazı Alman birliklerinin Stalingrad`dan ayrılarak bölgeyi takviye etmekte olduğunu bildirmektedir. İzleyen günlerde çatışmalar karşılıklı topçu atışları ve hava çatışmaları biçiminde sürmüş, 10 Eylül 1942 tarihinde de Kızıl Ordu taarruzunu durdurmuştur.
Stalingrad`da sürekli geri çekilmek zorunda kalınması ve bu karşı taarruzun başarısızlığa uğraması, bir an önce birşeyler yapılmasını zorunlu kılmaktadır.
12 Eylül günü Moskova`da Stalin, Jukov ve Vasilevski arasındaki toplantıda Jukov, tek tek orduları savaşa sürerek Stalingrad`daki Alman koridoru konusunda bir sonuç alınamayacağını, topçu ve hava unsurlarıyla desteklenmiş orduların eşzamanlı ve bir plan dahilinde kullanılmalarıyla sonuç alınabileceğini anlatır. Jukov ve Vasilevski, Stalingrad`daki Alman koridorunun ortadan kaldırılması konusunu kastederek, a€˜başka bir plan`a gerek olduğunu vurgularlar. Stalin, başka bir savaş planı hazırlamaları için onlara bir günlük süre vermiştir.
13 Eylül 1942 akşamı yeni savaş planı Stalin`in onayına sunulmuş ve Uranüs Operasyonu kod adıyla kabul edilmiştir. Ancak bu toplantıda planın ayrıntıları üzerinde görüşülmemiştir. General Yeremenko`dan gelen bir telefon, Stalingrad bölgesine yeni panzer unsurlarının sevk edilmekte olduğunu ve hemen ertesi gün Alman kuvvetlerinin toplu bir taarruz hazırlığı içinde olduklarını bildirmektedir. Toplantı ertelenmiştir ve Jukov, bu yeni taarruz için gereken önlemleri almak üzere Stalingrad`a hareket etmiştir. Gerçekten de 14 ve 15 Eylül günlerinde, Stalingrad`daki Rus birlikleri üzerine yüklenmişti.
Operasyon Planı
Stratejik Plan
Uranüs Operasyonu, savaş alanı olarak Stalingrad`ı belirlememiştir. Stalingrad`ta direnmeye devam edilecek ve Alman 6. Ordu`su buraya bağlanacaktır. Ancak Uranüs Operasyonu, düşmana, halen çatışmaların sürmekte olduğu cepheden direk bir taarruz yerine, kanat açıklarından taarruza başlayarak geniş bir çevirme yapılması şeklinde bir stratejiye dayanmaktadır. Bu bağlamda Uranüs Operasyonu, bir Dolaylı tutum stratejisidir.
Plana göre, Stalingrad`da direnmeye devam edilirken kabaca hesaplamalara göre 45 günlük süre içinde Stalingrad`ın kuzey ve güneyinde yeni ordular oluşturulacak, Cephe`ler yeniden düzenlenecektır. Bu cepheleri oluşturacak kuvvetler, güçlü topçu, tank, mekanize unsurlarla desteklenecek, ayrıca hava hakimiyeti kurabilecek güçte hava orduları oluşturulacaktır.
Her iki çeneyi oluşturan birlikler de iki koldan harekatı sürdürecekler, iç içe iki çember oluşturacaklardır. Gerçek anlamda çevirme harekatını gerçekleştiren iç tarafta kalan kol olacaktır, dış taraftaki kol, dışardan girişilecek bir yarma hareketini önlemek için pozisyon alacaktır.
Operasyonun ilk evresinde 6. Orduya yönelik direk bir taarruz planlanmamıştır. Kuzey ve güney çeneler kapandıktan, dış çember sağlamlaştırıldıktan sonra Stalingrad`daki Alman birlikleri üzerine gidilecektir.
İzleyen günlerde Stalingrad kuvvetleri, ancak tümden yok olmalarını engelleyecek ölçüde takviye edilmiştir, ev ev, sokak sokak geri çekilmeler sürmüştür. Çok kritik anlarda, bir tümenlik takviyeler almışlardır. Sonuçta Stalingrad`da ortaya çıkan tablo, kıran kırana bir mücadeledir. Ruslar, tüm güçleriyle mevzilerini savunmaktadırlar, zaman zaman karşı taarruzlarla bazı mevzileri yeniden ele geçirmektedirler ama, zaman içinde giderek daha dar bir bölgeye sıkışmaktadırlar. Almanlar ilerlemektedir ve Stalingrad`ı tümüyle kontrollerine almaları artık bir zaman sorunudur.
Bu arada STAVKA, eldeki olanakların büyük bölümünü, Uranüs Operasyonunu icra edecek ordulara aktarmaktadır.
1942 yılının Kasım ayı ortalarına doğru Uranüs Operasyonu için 11 ordunun yanı sıra, bağımsız olarak görev yapmak üzere mekanize, süvari ve tank kolorduları, yine bağımsız tank tugayları teşkilatlandırılmıştır. Harekat için toparlanan savaş araçları ise 900 tank, 13.500 top ve havan, 1.100 uçaksavar topu, 115 Katyuşa bataryası ve 1.115 uçaktır.
Operatif Plan
Sovyetler Birliği ile Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi Almanyasının askeri teşkilatlanması kuşkusuz ki farklıdır. Almanlar, belirlenmiş bir operasyonun icra edilmesi için görevlendirilmiş ordu ve kolordulardan oluşan görev gruplarına “Ordu Grubu” adını verirken Ruslar, “Cephe” demektedirler.
Uranüs Operasyonu için de üç Cephe oluşturulmuştur. Bunlar, yeni tertiplenen ordulardan oluşan Güneybatı Cephesi ile hali hazırda var olan fakat yeniden yapılandırılan Stalingrad ve Don Cepheleridir.
Aslı taarruz, çevirme hareketinin kuzey çenesi tarafından, Korgeneral Vatutin komutasındaki Güneybatı Cephesi tarafından yapılacaktır. Güneybatı Cephesi, 25. Ordu, 5. Tank Ordusu ve 1. Muhafız Ordusu`ndan oluşmaktadır. Güneybatı Cephesinin bu çevirme hareketinde 1. Muhafız Ordusu, dış çemberi oluşturacak biçimde ilerleyecektir ve harekatın sağ kanadını örtecektir. Operasyon tamamlandığında yani Stalingrad Cephesi`yle Kalaç`ta temas sağlandığında, 5. Tank Ordusu da 1. Muhafız Ordusu`nun oluşturduğu dış çembere yayılacaktır.
Tüm harekat boyunca Güneybatı Cephesi, iki hava ordusu tarafından desteklenecektir.
Çevirme hareketinin kuzey çenesini oluşturacak olan kuvvetler, Don nehrinin batı kıyıları boyunca mevzilenmiş 3. Romen Ordusu mevzilerine taarruz edeceklerdir. STAVKA, bu ordunun, zayıf techizatlandırılmış olduğunu, yeterli tank ve top mevcudunun bulunmadığını, eğitim düzeylerinin de düşük olduğunu bilmektedir. Ayrıca, Doğu Cephesinin genelinde, Alman müttefikleri İtalyan, Romen askerlerin, ciddi bir direnç göstermeyeceklerini hesaplamaktadır.
Stalingrad Cephesi ise harekatın güney çenesini oluşturacaktır. 51. Ordu, 57. Ordu ve 64. Ordudan oluşmaktadır. Kuzey batı yönünde taarruz ederek, bir yandan 4. Panzer Ordusu ile 6. Ordu`nun arasına bir kama gibi girecek, iki ordu grubunun temasını kesecek, esas olarak da çevirme harekatının güney çenesini oluşturacaktır. -4. Panzer Ordusu, kentin güneyinde, hem 6. Ordu`nun hem de Kafkasya`daki Alman birliklerinin kanat güvenliğini sağlayan önemli bir konumdadır- Hızla ilerleyerek Güneybatı Cephesi`yle Kalaç`ta temas kuracaktır. 51. Ordu, dış çemberi oluşturacaktır.
Stalingrad Cephesi, 8. Hava Ordusu tarafından desteklenecektir.
Don Cephesi, 65. Ordu, 24. Ordu ve 66. Ordu bulunmaktadır, 6. Hava Ordusu tarafından desteklenecektir. Don Cephesi, harekatın esas unsurlarından değildir, yardımcı operasyonları icra görevini üstlenmiştir. Esas görevi, kuşatılması amaçlanan Alman kuvvetlerinin kuzey cepheleri boyunca taarruz ederek onları toparlamak, sabitlemekdir. Böylece, aynı zamanda Güneybatı Cephesinin sol kanadını örtmüş olacaktır.
Operayon Hazırlıkları
Yıldırım savaşı tekniklerinin, en etkin biçimde uygulandığı operasyonlardan biridir Uranüs Operasyonu. Süresi uzun tutulmayan fakat elden geldiğince yoğun olmasına çalışılan hazırlık ateşi, hava unsurlarının hedef tahsis ve atış kontrol yönünden topçu bataryalarıyla koordinasyonu ve bu yöndeki operasyonları, kara unsurlarının ileri hareketiyle uyumlaştırılan baraj ateşi, kara birliklerinin ileri hareketleri sırasında her direnç noktasına hava unsurlarınca müdahale edilebilmesi için gereken düzenlemeler, inceden inceye planlanmıştır.Gerekli malzemenin ve personelin taşınması için 27 bin kamyon kullanılmıştır. Demiryolları günde ortalama 1.300 vagon yük taşımışlardır.
Tüm operasyon hazırlıkları tam bir gizlilik içinde sürdürülmüştür. Birliklerin taarruz hatlarına yanaştırılmaları, sadece geceleri yapılan ilerleyişlerdir ve birlikler farklı köylere yerleştirilmişlerdir. Operasyon hakkında ordu komutanlarının bile son ana kadar bilgisi olmamıştır. Hiçbir yazılı emir düzenlenmemiş, tüm emirler kurmay subayları aracılığıyla sözlü olarak ya da özel telefon hatlarından iletilmiştir.
Başlangıçta operasyonda Jukov, Stalingrad`ın kuzeyindeki Güneybatı ve Don Cephelerinin, Vasileskiy ise Stalingrad ve güneyinde konuşlanmış olan Stalingrad Cephesinin organizasyonu ile görevlendirilmişlerdi. Operasyon hazırlıklarının son aşamalarında ise bu karar değiştirilmiştir. Jukov, Moskova - Viyazma hattında düzenlenmesi planlanan operasyonlardan sorumlu olmuş, Uranüs Operasyonu`nun tüm sorumluluğunu ise Vasilevki üstlenmiştir.
Operasyon
karşı taarruzu]19 Kasım 1942 sabahı binlerce topun gürlemesiyle Rus karşı taarruzu başlamıştır. Stalingrad`ın kuzey batısını tutan Romen birlikleri üzerine, daha gün ağarmadan çok yoğun bir top ve Katyuşa salvosu başlıyor. İki hava ordusunun taktik bombardıman uçakları da Romen mevzilerine yükleniyorlar, avcı uçakları da bu saldırı gücünü örtmektedir.
Gün ağarırken Güneybatı Cephesi kuvvetleri iki noktadan 5. Tank Ordusu ve 21. Ordu olarak taarruza geçmiştir. 3. Romen ordusu mevzileri kısa sürede dağılmış, gerideki Alman birliklerinin karşı taarruz girişimleri de iki tank kolordusu tarafından etkisiz hale getirilmiştir.
İyi planlanmış, yeterli güçler kullanılarak yürütülen, üstelik de hava desteği olan Sovyet saldırısı karşısında Alman ve müttefikleri olan kuvvetler etkin bir savunma gerçekleştirememişlerdir. Alman ve Romen iki tank tümeni büyük ölçüde eksik kadroludur, pek çok tank, teknik nedenlerle kullanılamaz durumdadır. Bu tank tümenlerinin giriştiği cepheyi savunma çabası da Rus 26. Tank Kolordusu karşısında yetersiz kalmıştır. Romen kuvvetlerinin büyük bölümü teslim olmuştur.
Romen 5. Kolordu karargahının 26. Tank Kolordusu`nun eline geçmesiyle Almanlar ve müttefikleri açısından cephe, savunulabilir olmaktan çıkmıştır. Böylece Güneybatı Cephesinde bir taktik yarma gerçekleştirilmiş oluyordu. Bu taktik yarmayı operatif bir taarruza dönüştürmek için iki tank kolordusu derhal Kalaç yönünde ileri harekata geçmişlerdir.
Ertesi gün, 20 Kasım 1942 günü Stalingrad`ın güneyinde, Stalingrad Cephesi kuvvetleri de taarruza geçmişlerdir. Ağırlıklı olarak Romen birliklerince tutulan cepheler kısa sürede yarılmış, iki Sovyet mekanize kolordusu ile bir süvari kolordusu, açılan gediklerden ileri sürülmüştür.
22 Kasım 1942 akşamı 26. Tank Kolordusu`nun öncü unsurları, Kalaç`la aradaki tek doğal engel olan Don nehri üzerindeki bir köprüyü ele geçirmiştir. 23 Kasım sabahı 5. Tank Kolordusu ve 21. Ordu Don nehrini geçmeye başlamışlardır.
Don Cephesi kuvvetlerinin taarruzları da Alman kuvvetlerini burada bağlamış, Güneybatı Cephesi`nin ileri harekatına daha geniş olanak sağlamıştır.
23 Kasım 1942 günü, Güneybatı Cephesi`nin 4. Tank Kolordusu ile Stalingrad Cephesi`nin 4. Mekanize Kolordusu, Stalingrad`ın 60 km. batısında, Don Nehrinin dirsek yaparak güney batıya döndüğü noktada, Kalaç`da birleşiyorlar, Wehrmacht`ın 6. Ordusu etrafında oluşturulmaya çalışılan çember kapanıyor. Kalaç, aynı zamanda 6. Ordu`nun en önemli ikmal hattıdır ve Paulus`un karargahından topu topu 15 km. uzaklıktadır. Karargahın derhal geriye çekilmesi zorunluluğu, Alman birliklerinin sevk ve idaresinde ciddi bir zaaf yaratacaktır. Zaten kentteki Alman birlikleri arasındaki iletişimde çeşitli güçlükler yaşanmaya başlamıştır.
Ayrıca Bakınız
Mavi OperasyonStalingrad Savaşı
Satürn Operasyonu