Daha sonraları Devrimci Gençlik Federasyonu`na (Dev-Genç) dönüşecek olan Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) içinde faaliyet gösteren Proleter Devrimci Aydınlık çevresinde olduğu bilinen Aktan İnce, Yaşar Ayaşlı, Aydın Çubukçu. Ertan Günçiner, Hikmet Çiçek ve diğerleri 1970 ortasında bu çevreden uzaklaştı. Grup elemanları 1971 yılında İzmir`den Denizli`ye para taşıyan Ziraat Bankası aracını soyarak 4 milyon TL`yi aldılar, ama kısa süre sonra yakalandılar.
1974 yılındaki genel aftan sonra isimsiz bir grup olarak yaygınlaştılar. 1975 sonunda, Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO) taraftarlarının örgütü yeniden diriltmek için kurdukları THKO-GMK`ye katıldı(BİRLEŞTİ). Bu grubun "Mücadelede Birlik" ve "Halkın Kurtuluşu" hiziplerine ayrılması sırasında Halkın Kurtuluşu grubuyla birlikte hareket etti. Mayıs 1977 yılında A. Çubukçu ve E.Günçiner ayrılmazken, Aktan İnce çevresindeki grup, Arnavutluk Emek Partisi ve Çin Komünist Partisi arasındaki fikir ayrılıkları çerçevesinde sürdürülen tartışmalar sonucu Halkın Kurtuluşu grubunu "sağ oportünist ve tasfiyeci" olmakla suçlayarak örgütten ayrıldılar.A. İnce önderlik görevini yerine getiremediği ve kariyerist diye nitelendiği için kızağa alındı(1980`de tamamen atıldı)
19 Şubat1979`da, İleri Militanlar Toplantısı(İMT), TİKB yeni baştan yeni bir temel üzerinde kuruldu. Arnavutluk çizgisine yakın bir politikayı savunan grup 12 Eylül darbesini faşist olarak nitelendirerek silahlı direniş kararı aldı.
12 Eylül darbesi`nin hemen ardından 29 Eylül 1980 günü Merkez Komite üyesi Osman Yaşar Yoldaşcan girdiği silahlı çatışmada öldü. Özellikle 12 Eylül darbesi sonrası "işkencede direnme" tavrını örgüt çapında en geniş biçimde uyguladılar. 1983 yılında MK üyesi İsmail Cüneyt ve daha sonraki yıllarda da bir çok üyesiişkence ile öldürüldü.
İşkence olgusunda, Türkiye Devrimci Hareketinin ciddi bir zaaf içinde olduğunu söyleyen örgüt, aynı zamanda işkencede direnmeyi genellekseltirmenin birçabası olarak TİKB`lilerin gördüğü işkenceleri anlatan Adressiz Sorgular adlı derlemeyi 1989 yılında yayınladılar.
Türkiye cezaevlerinde 12 Eylül darbesi sonrası siyasi tutuklu ve hükümlülere uygulanan Tek Tip Elbise (TTE) uygulamasına karşı Dev-Sol ile birlikte 1984 yılında ölüm orucuna katıldılar. Bu eylem sonunda diğer bir MK üyesi Mehmet Fatih Öktülmüş hayatını kaybetti.
Yurtdışına çıkmama ve direnme kararı alan örgüt mensupları en son 1985 yılında Yaşar Ayaşlı ve arkadaşlarının yakalanmasıyla merkezi kadrolarının çoğu cezaevine girdi. Bu nedenle de cezaevi dışında bir dönem etkisini kaybetti.
1989 yılında 2.Konferansını yapan örgüt, 1989 bahar eylemlerini "işçi sınıfının yeniden yükselişi" olarak kabul edip, bu sürecin de getirdiği avantajlarıda kullanarak, sözü kabul edilen bir noktaya geldi.
1990`ın başlarında Söz Alınterinin Kurultayını örgütlemeye girişti.
1995 yılında "3. Konferans" öncesi örgüt içinde başlayan "demokratik merkeziyetçilik" tartışması çerçevesinde örgütün bürokratikleştiğini ve yozlaştığını ileri süren ve kendilerini "bolşevikler" olarak adlandıran bir grup örgütten ayrılarak Türkiye İhtilalci Komünistler Birliği örgütünü kurdular.
12 Mart 1995 Gazi Olaylarında "barikatın arkasını" örgütleyen örgütlerden birisi oldu. Gazi Olayları`ndan sonraki süreçte "Söz Alınterinin Kurultayı"nı örgütleme girişimleri hem hız hem de kitlesellik kazandı. Bunun bir sonucu olarak olaylı 1996 1 Mayıs`ında kürsü işgalini gerçekleştirdiler.
1996 Mayıs ayında Türkiye cezaevlerinde başlayan ölüm oruçlarına, cezaevlerinde bulunan tüm üyeleri ile süresiz açlık grevi tanımlaması ile katıldılar. 12 kişinin hayatını kaybettiği bu eylemde üyeleriden 3 kişi (Tahsin Yılmaz, Osman Akgün, Ulaş Hicabi Küçük) hayatını kaybetti.
2000 yılında F tipi Cezaevlerine karşı 3 örgüt (DHKP-C,TİKKO, TKİP)tarafından başlatılan ölüm oruçlarına katılmayan örgüt, 19 aralık 2001 hayata dönüş operasyonu ardından 10 Şubat 2001`de ölüm orucuna dahil oldu. 28 Mayıs 2002`de 7 örgüt ile birlikte ölüm orucunu sonlandırdılar. Bu eylemde de 4 üyesi (Tuncay Günel, Ali Çamyar, Lale Çolak, Okan Külekçi) hayatını kaybetti.
Ufuk Çizgisi adlı dergide "Ölüm orucu süreci: Tasfiyeci saldırıya karşı tasfiyeci taktik" adlı yazı dizisi ile 2000 yılında başlayan ve 2004 yılında 104 kişinin hayatını kaybettiği ölüm oruçlarını TDH`nin "tarihsel anlamda tıkandığı" ve "büyük ve eşsiz bir eylem olmasına rağmen,ölüm oruçlarını, bu tıkanıklığın bir göstergesi" olarak tanımladı.
1990larda çalışmalarını başlattıkları "Söz Alınterinin Kurultayı"nı 11-12 Mart 2006`da düzenlediler. Ancak kurultayın, 1996`da 1 Mayıs`a katılım düzeyi ve kürsü işgali gibi radikal potansiyeli ile karşılaştırıldığında, hem kitleselllk hem de içerik bakımından hedeflerine ulaşma durumu tartışmalıdır.
Türkiye`deki komünist partiler
Merkez Yayın Organları
- İhtilalci Komünist
- Orak-Çekiç
Örgüte yakınlığıyla bilinen yasal yayın organları
- Alınteri
- Devrimci Proleterya
- Ufuk Çizgisi
- Komünarca