Sultanzade Mehmed Paşa

Kısaca: Sultanzade Civankapıcıbaşı Mehmed Paşa (d. 1603 - ö. Temmuz 1646) I. İbrahim saltanatında 31 Ocak 1644 - 17 Aralık 1645 tarihleri arasında bir yıl on ay on yedi gün sadrazamlik yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır. ...devamı ☟

Sultanzade Civankapıcıbaşı Mehmed Paşa (d. 1603 - ö. Temmuz 1646) I. İbrahim saltanatında 31 Ocak 1644 - 17 Aralık 1645 tarihleri arasında bir yıl on ay on yedi gün sadrazamlik yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır. Hayatı Sultanzade Civankapıcıbaşı Mehmed Paşa yaklaşık 1603 tarihinde doğmuştur. Babası Damat Rüstem Paşa'nın torunlarından olan Abdurrahman Bey'di. Annesi Ayşe Hanım Sultan Cığalzade Sinan Paşa'nın kızıydı. Babasının Osmanlı hanedanına yakın bağlantısı nedeni ile "Sultanzade" lakabı ile anılmıştır. Sarayda Enderun'da eğitim gördükten sonra genç yaşta iken Sultan II. Osman'ın Lehistan seferi sırasında kapıcıbaşı olup saraydan çıkmıştır. Bu nedenle "Civankapıcıbaşı" adıyla şöhret yapmıştır. 1630'da kubbe veziri oldu. Fakat Ekim 1633'de sefer hazırlıkları sırasında ihmali görüldüğünden Rodos'a sürgüne gönderildi. Sonra afedildi ve 1637'de Mısır valisi olarak görevlendirildi. Orada üç yıl kaldıktan sonra I. İbrahim döneminde İstanbul’a döndü ve yine kubbe veziri oldu. 1641 yılında Özi bölgesi valisi olarak atandı. Burada Azak Kalesi alınması serdarlığı görevi de kendine verildi. Bir süreli savaş sonrası kaleyi almayı başarmıştır. 1643 yılında İstanbul'a döndüğünde kendisini sadrazamlığına rakip gören sadrazam Kara Mustafa Paşa tarafından İstanbul'dan uzaklaştırmak için Şam valisi görevi verildi. Aynı yıl Sadrazam Kara Mustafa Paşa'nın azledilip idam edilmesinden sonra 16 Ocak 1644'de sadrazam olarak görevlendirildi ve mühr-ü humayun Şam'a gönderildi. Şam'dan dönüşü uzun sürüp göreve Mart 1644'de başladı. Sadrazamlık döneminde Cinci Hoca'nın Sultan İbrahim'e en çok etkili olduğu döneme rastladı. Sulatanzade Mehmed Paşa'da kendinden önce gelen Kara Mustafa Paşa gibi azledilip idam edilmemek için Sultan İbrahim'e dalkavukluk yapmayı tercih etmiş ve Cinci Hoca'nın Sultan'a olan tkisini olduğu gibi kabul etmişti. Sultanzade Mehmed Paşa'nın dalkavuk tutumu Sultan İbrahim tarafından bile hissedildiği bildirilmektedir. Naima Tarihi bu tutumlarını göstermek için şu geçrek olayları anlatmaktadır:
Sultan İbrahim bir gün sadrazama dönüp "Lalam Mustafa Paşa bazan bana itiraz ederdi ve bu iş doğru değildir derdi. Senden hiç böyle bir söz işitmedim. Bunun sebebi nedir?" demiş. Buna Sultanzade Mehmet Paşa'nın cevabı şöyle olmuştur: "Siz yeryüzünün halifesi ve Allah'ın dünyada gölgesisiniz. Kalbinize sunuh eden şeyler ilham-ı rabbanidir. Sözle ve fiil ile sizden hata olmaz ki itiraza mahal ola. Görünüşte muvaffik değil gibi görünen işlerin altında bir hikmet vardır. O bize malum değildir." Bundan sonra kendisinin delice hareketlerine karşı itiraz edenlere Sultan İbrahim:"Benden hata şudur etmez. Öyle görünse de altında bir hikmet vardır. Bana lalam söyledi. Siz bilmemezsiniz." dermiş.
Bir gün ecdadının Medine'ye gönderdiği mücevherlerin geri getirilmesini isteyen Sultan İbrahim sadrazama şöyle başlayan bir hatt-ı humayun göndermiştir:
Bre mütevelli yapılı kodos. Bre karpuz kıyafetli pezevenk
Sultanzade Mehmet Paşa 1644 günü divan-ı hümayun toplantısına başkanlık etmekte iken hiç beklemediği bir anda kendisinden mühr-ü hümayun geri alındı. Sadrazamlıkta 20 ay kadar kalmıştı. Önce sadrazamlık Hanya fatihi eski kaptan-i derya Silahdar Yusuf Paşa'ya verilmek istendi. Ama Silahdar Yusuf Paşa sadrazamlık görevini üzerine almaktan sultanin tum israrina rağmen çekindi. Bunun üzerine divan toplantısinda bulunan defterdar Nevesinli Salih Paşa'ya onu arzodasına davet eden bir haber gönderildi. O buna uyarak arz odasına geldiğine kendisine mühr-ü humayun verilerek sadrazam görevine getirildi. Sultanzade Mehmet Paşa'ya Girit serdarlığı görevi verilip birkaç sancak da kendine arpalık olarak verildi. Sultanzade Girit'e donanma ve kaptan-i derya Kara Musa Paşa eşliğinde gōtürüldü. Girit'e vardığında hasta oldu. Temmuz 1646'da orada iken vefat etti. Öldüğünde yaşı 50'ye yaklaşmıştı. Cenazesi Girit'den Üsküdar'a nakledilerek Hz. Hudai Tekkesi yakında annesi Ayşe Hanım Sultan mezarının yanına defnedildi. Yaşı 50'ye yaklaşmıştı. Değerlendirme Sicill-i Osmani onu şöyle değerlendirmektedir:
sıcak kanlı, yumuşak huylu ve güler yüzlüydü
Buna karşılık Uzunçarşılı Sultanzade Mehmet Paşa'ye karşı çok serttir:
Zevk ve sefaya düşkün olan Mehmet Paşa'nın riyakar, kıskanç ve şahsiyeti oturmamış bir kişi olduğu kaydedilmektedir.
Ayrıca bakınız * I. İbrahim * Duraklama Dönemi Osmanlı Sadrazamları listesi Dış bağlantılar * Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, (1954) Osmanlı Tarihi III. Cilt, 2. Kısım , XVİ. Yüzyıl Ortalarından XVİİ. Yüzyıl Sonuna kadar), Ankara: Türk Tarih Kurumu (6. Baskı 2011) ISBN:975-16-0014-6) say.391-393 * Mehmed Süreyya (haz. Nuri Akbayar) (1996), Sicill-i Osmani, İstanbul:Tarih Vakfı Yurt Yayınları ISBN:975-333-0383 C.IV say.161-162 [1] * Alper, Ömer Mahir, (1999) "Mehmed Paşa (Sultanzade, Cıvankapıcıbaşı)", Yaşamlarıyla ve Yapıtlarıyla Osmanlılar Ansiklopedisi Ç.2 ş.172 İstanbul:Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık A.Ş. İŞBN 975-0800710 * Buz, Ayhan, (2009) Osmanlı Sadrazamları, İstanbul: Neden Kitap, ISBN978-975-254-278-5, * Danışmend, İsmail Hami, (2011), İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi 6 Cilt, İstanbul:Doğu Kütüphanesi, ISBN:9789944397681

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.