Special

Special

1. anlamı özel ulak, special edition özel baskı, sp; herhangi özel bir şey; special agent özel ajan special case özel durum, special delivery ekspres mektup, özellik; yegâne; ekstra; bir cinse mahsus; has, s, mahsus, özel, hususi.
2. anlamı özel. sıradan olmayan. olağandışı. ekstra. ek. özel herhangi bir şey.

Special

Special İngilizce anlamı ve tanımı

Special anlamları

  1. (a.) Chief in excellence.
  2. (noun) One appointed for a special service or occasion.
  3. (a.) Appropriate; designed for a particular purpose, occasion, or person; as, a special act of Parliament or of Congress; a special sermon.
  4. (a.) Limited in range; confined to a definite field of action, investigation, or discussion; as, a special dictionary of commercial terms; a special branch of study.
  5. (noun) A particular.
  6. (a.) Of or pertaining to a species; constituting a species or sort.
  7. (a.) Particular; peculiar; different from others; extraordinary; uncommon.

Special tanım:

Kelime: spe·cial
Söyleniş: 'spe-sh&l
İşlev: adjective
Kökeni: Middle English, from Old French or Latin; Old French especial, from Latin specialis individual, particular, from species species
1 : distinguished by some unusual quality; especially : being in some way superior our special blend
2 : held in particular esteem a special friend
3 a : readily distinguishable from others of the same category : UNIQUE they set it apart as a special day of thanksgiving b : of, relating to, or constituting a species : SPECIFIC
4 : being other than the usual : ADDITIONAL, EXTRA
5 : designed for a particular purpose or occasion
- spe·cial·ness noun
synonyms SPECIAL, ESPECIAL, SPECIFIC, PARTICULAR, INDIVIDUAL mean of or relating to one thing or class. SPECIAL stresses having a quality, character, identity, or use of its own special ingredients . ESPECIAL may add implications of preeminence or preference a matter of especial importance . SPECIFIC implies a quality or character distinguishing a kind or a species children with specific nutritional needs . PARTICULAR stresses the distinctness of something as an individual a ballet step of particular difficulty . INDIVIDUAL implies unequivocal reference to one of a class or group valued each individual opinion .

Special ile eşanlamlı (synonym) kelimeler

Especial, Exceptional, Extra, Limited, Particular, Peculiar,

Special

İngilizce Special kelimesinin İspanyolca karşılığı.
s. extra; número extraordinario
adj. especial, caracterizado, específico, fuera de serie

Special

İngilizce Special kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. taxi; programme spécial; édition spéciale
adj. spécial, particulier, exceptionnel; hors du commun

Special

İngilizce Special kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Spezialausgabe; Sonderprogramm; Sonderausgabe; Sondertaxi
adj. besonders; außergewöhnlich

Special

İngilizce Special kelimesinin İtalyanca karşılığı.
s. particolare; tutore volontario dell'ordine
agg. speciale, eccezionale, straordinario; a sé, particolare, singolare; adatto, apposito, fatto appositamente; caro, intimo; supplementare, extra; specifico

Special

İngilizce Special kelimesinin Portekizce karşılığı.
s. preço reduzido, promoção de determinados produtos; edição extra de um jornal; algo utilizado em ocasiões especiais; especial de televisão, programa televisivo único dedicado a um tema específico
adj. especial; fora do comum, distinto, acima do comum

Special

i. spesiyalite, günün yemeği, geçici polis, özel muhabir, özel indirim, özel tren, özel sayı, özel baskı, özel yayın
s. özel, has, özellikli, ayrıcalıklı, olağanüstü

Special

İngilizce Special kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
zn. iets bijzonders/speciaals, extratrein, extra-editie, (t.v.) special, speciaal programma
bn. bijzonder; speciaal; uitzonderlijk

Special

n. reduced price, sale on specific items; extra newspaper edition; something that is used for a particular purpose or occasion; television program focusing on a specific topic (not part of a regular series)
adj. unusual, exceptional, unique; specific, particular; limited; highly valued
adj. special, particular; extraordinary, distinctive, peculiar

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Special (Lost)
6 yıl önce

işaretin Sayid'in bulduğu haritadaki yer olduğunu düşünürler. Bir süre sonra John ve Boone ormana doğru girerken karşılarına Claire çıkar. IMDb'de "Special"...

Special (Lost), 19 Ocak, 2005, A Tale of Two Cities (Lost), Abandoned (Lost), Adrift (Lost), All the Best Cowboys Have Daddy Issues (Lost), Ana-Lucia Cortez, And Found (Lost), Benjamin Linus, Bernard Nadler
Special Broadcasting Service
6 yıl önce

Special Broadcasting Service ya da daha çok bilinen ismiyle SBS, Avustralya'nın ulusal televizyon kanalı. Başkan Joseph Skrzynski (2009–günümüz) Genel...

Red Special
6 yıl önce

Red Special (veya Fireplace), Queen'in gitaristi Brian May'in fizik bilgisi ve babası Harold May'in elektronik bilgisini birleştirerek birlikte özgün...

Red Special, ,
Michael Jackson: 30th Anniversary Special
6 yıl önce

Michael Jackson: 30th Anniversary Special, 7 Eylül 2001 ve 10 Eylül 2001'de gerçekleştirilmiş iki konser serisidir. Michael Jackson'ın solo kariyerindeki...

Special K
3 yıl önce

Special K Kellogg's tarafından üretilen ve satılan kahvaltılık gevrek, protein suyu ve yulaf macunu markasıdır. Tahıl, 1955’de Amerika’ya tanıtıldı. Öncelikle...

Special Air Service
3 yıl önce

Special Air Service (SAS) Birleşik Krallık Ordusu'na bağlı, ülke dışında görev yapan özel birliktir. II. Dünya Savaşı, Malaya Tehlikesi, Endonezya-Malezya...

Law & order
3 yıl önce

almaktadır. Dizinin büyük bir başarı kazanması bu diziden türeyen Law & Order: Special Victims Unit, Law & Order: Criminal Intent, Crime & Punishment, Law & Order:...

Özel VFR
6 yıl önce

Özel VFR (SVFR veya Special VFR); IFR uçuş yetkisi bulunmayan bir pilotun, herhangi bir kontrol bölgesi (CTR) içerisinde, hava trafik kontrol (ATC) izniyle...