Slippery When Wet

Kısaca: ''Slippery When Wet'', ABD'li rock müzik grubu Bon Jovi'nin 18 Ağustos 1986'da Mercury Records tarafından satışa sunulan üçüncü albümüdür. Prodüktörlüğünü Bruce Fairbairn'in üstlendiği albüm Kanada'nın Vancouver şehrindeki ''Little Mountain Stüdyolarında kaydedilmiştir. ...devamı ☟

Slippery When Wet
Slippery When Wet

Slippery When Wet, ABD'li rock müzik grubu Bon Jovi'nin 18 Ağustos 1986'da Mercury Records tarafından satışa sunulan üçüncü albümüdür. Prodüktörlüğünü Bruce Fairbairn'in üstlendiği albüm Kanada'nın Vancouver şehrindeki Little Mountain Stüdyoları'nda kaydedilmiştir. Bon Jovi'nin kariyerinin dönüm noktası olarak nitelendirilen Slippery When Wet, grubun ticari açıdan en başarılı albümüdür ve Bon Jovi'yi zirveye taşıyan albüm olmuştur. Bon Jovi'nin en bilindik hitleri olan "You Give Love a Bad Name", "Livin' on a Prayer" ve "Wanted Dead or Alive"ı içeren albüm 1987'de Billboard dergisi tarafından yılın en çok satan albümü olarak belirlendi. Yayınlandığı tarihten itibaren günümüze kadar dünya genelinde toplam 28 milyon satan Slippery When Wet tüm zamanların en çok satan albümleri arasındadır. 2006 yılında Robert Dimery tarafından hazırlanan 1001 Albums You Must Hear Before You Die (Ölmeden Önce Dinlemeniz Gereken 1001 Albüm) kitabında yer alan albüm, 2007 yılında NARM ve Rock and Roll Hall of Fame tarafından hazırlanan "her müzik koleksiyonunda olması gereken 200 albüm" listesinde yer aldı. Genel Bon Jovi, 1984 çıkışlı kendi adını taşıyan ilk albümü ve 1985 yılında yayımlanan ikinci albümü 7800° Fahrenheit ile istediği çıkışı yakalayamamıştı. Her iki albüm de ABD'de altın plak ile ödüllendirilip orta düzeyde başarı elde etmiş, birkaç hit çıkarsa da hem grubun hem de plak şirketinin ticari açıdan beklentilerini karşılamamıştı. Grup üyeleri her zaman hayal ettikleri rock yıldızlığı konumuna ulaşamamış hala alt grup olarak sahne almaktaydılar. Grup, 1985 yılının Aralık ayında Ratt'in alt grubu olarak çıktıkları Amerika turu biter bitmez New Jersey'ye döndü üçüncü albümleri için 1986'nın Ocak ayından itibaren çalışmaya başladı. Prodüksyon ve kayıt Grup, üçüncü albümlerinin ya tamam ya devam albümü olacağını ve elde edecekleri büyük başarının bu albüme bağlı olduğunu düşünüyordu. Grubun albümden beklentisi büyük olduğu için yeni bir prodüktörle anlaşıldı ve ilk defa yardımcı söz yazarı ile çalıştılar. Kanada'lı prodüktör Bruce Fairbain albümün prodüktörlük görevini üstlenmişti. Bruce Fairbairn, daha önce Loverboy grubunun albümlerinde prodüktörlük yapmıştı. Jon Bon Jovi ve Richie Sambora da bu albümlerdeki soundu beğendiği için yeni albümün prodüktörü olarak Bruce Fairbairn ile çalışmaya karar verdiler. Bon Jovi, ilk olarak bu albüm ile grup dışından birini yardımcı şarkı yazarı olarak davet etti. Desmond Child, Kiss grubundan Paul Stanley'nin tavsiyesi üzerine Jon Bon Jovi ve Richie Sambora tarafından beraber şarkılar yazmak için New Jersey'ye davet edildi. Albümün beste aşaması 1986 yılının Ocak ayında başladı. "Wanted Dead Or Alive", bu çalışmalar esnasında bir öğleden sonra Richie Sambora'nın annesinin New Jersey'deki evinde iki üç saat içerisinde Jon Bon Jovi ve Richie Sambora tarafından yazıldı. Grubun ilk iki albümlerinin turneleri esnasındaki yaşamlarından esinlenerek yazılmış olan şarkının sözlerinde Jon Bon Jovi, turne esnasında yollarda kendini bir kovboy gibi hissederken tur otobüsünü ise çelik bir ata benzetmektedir. Jon Bon Jovi, ilerleyen yıllarda verdiği bir demeçte şarkı ile ilgili olarak ; şeklinde bir yorumda bulunarak grubun tüm kariyerindeki yaptığı şarkılar arasında en sevdiği şarkı olduğunu belirtmiştir. Wanted Dead Or Alive'ın ardından Jon Bon Jovi ve Richie Sambora, "Never Say Goodbye", "I'd Die For You", "Let It Rock", "Raise Your Hands" ve "Social Diseise" şarkılarını yazdı. Albümde Jon Bon Jovi'nin tek başına yazdığı tek şarkı "Wild In The Streets" idi. Jon Bon Jovi ve Richie Sambora, I'd Die For You'nun yazımını albümü kaydetmek için gittikleri Vancouver'da bir sabah kahvaltı masasında bitirdiler. Şarkının son halini alması 2 ay sürdü. Jon Bon Jovi ve Richie Sambora ünlü söz yazarı ve besteci Desmond Child ile ilk olarak New Jersey'de, Richie Sambora'nın annesinin evinde buluştular. Bir araya geldikleri ilk gün, evin bodrum katında otururken ne tarzda insanlar oldukları ve birbirlerini daha iyi tanımak adına dünyada olup bitenler hakkında birkaç saat süren bir sohbetin ardından merdivenlere oturarak "You Give Love A Bad Name"'i yazmaya başladılar. Şarkı, bir buçuk saat içinde tamamlandı. İlk önce şarkının adı belirlenip yazım ve besteleme aşaması onun üzerine gerçekleştirilmiştir. "Livin On A Prayer" ise Jon Bon Jovi, Richie Sambora ve Desmond Child tarafından Desmond Child'ın New York'taki evinde yazıldı. Richie Sambora kendisi ile ve Bon Jovi ile özdeşleşmiş Talk Box'ı ilk kez bu şarkıda kullandı. Richie Sambora, bu aleti kullanmada Joe Walsh ve Peter Frampton'dan ilham aldığını belirtmiştir. Şarkının sözleri, işsiz kaldığı için gitarını satmak zorunda kalan Tommy ve onun için restoranda çalışan fakat kaçma hayalleri kuran Gina'nın hayata tutunma hikayeleri hakkındadır. Grup beste aşamasından sonra albümün prodüktörü Bruce Fairbairn ile Kanada'nın Vancouver şehrinde Little Mountain Stüdyoları'nda albümün kaydı üzerinde çalışmaya başladılar. Grubun albümün kaydı için Kanada'nın Vancouver şehrini seçmesi ile ilgili Richie Sambora şu yorumu yapmıştır; Grup Bruce Fairbain'in önerisi doğrultusunda albüm kaydında canlı kayıt yöntemine ağırlık verdi. Jon Bon Jovi, Richie Sambora ve Desmond Child albümdeki 3 şarkıdan çok umutluydu. Jon Bon Jovi, You Give Love a Bad Name ve Wanted Dead or Alive şarkıları hakkında Desmond Child ve Richie Sambora'ya katılıyordu fakat Livin' on a Prayer'ın yeterince iyi bir şarkı olmadığını ve onun yerine ısrarla albüm için yaptıkları başka bir şarkı olan Edge of a Broken Heart'ın albümde yer alması gerektiğini düşünüyordu. Richie Sambora ise Livin' on a Prayer'ın o güne kadar yazdıkları en iyi şarkı olduğunu savunup ısararla albümde olması gerektiğini düşünüyordu. Albümün kaydından sonra New Jersey'e dönen grup albümde yer alacak şarkıları belirlemek için günümüzde New Jersey'de Pizza Palor Jury olarak bilinen pizzacıya giderek şarkıları burdaki insanlara dinlettiler ve dinleyicilerin beğenileri doğrultusunda albümde yer alacak olan şarkılara karar verildi. Şarkıların dinletildiği pizzacıdaki insanlar sayesinde Livin' on a Prayer'ın albüme konulmasına Edge of a Broken Heart'ın da albümden çıkarılmasına karar verilerek grubun kariyerini olumlu yönde etkileyecek karara varılmıştır. Albümün İsmi ve Kapağı Albümün ismi olarak ilk önce Wanted Dead or Alive'da karar kılınmıştı. Hatta albüm kapağı için grup üyelerinin vahşi batı filmlerini andıran fotoğrafları çekilmişti. Ancak bir gün, grubun albümün kaydı için bulundukları Vancouver'da gittikleri No 5 Orange Strip Clup adındaki striptiz klübünde dansçı kızların şovu esnasında akıllarına bambaşka bir fikir geldi ve albümün adının o anda Slippery When Wet olmasına karar verdiler. Albümün kapağında üzerinde Slipery When Wet yazan sarı bir tişört giymiş bir bayan yer almaktaydı. Fakat albüm kapağı hazır olduğunda Jon Bon Jovi kapağın baskısının pembe bir çerçeve içinde olmasından hiç hoşlanmamıştı. Dizaynı yapan kişi, kapaktaki kızın tırnağındaki ojenin pembe olması nedeniyle uyum sağlayacağını düşündüğü için kapağı bu şekilde ahzırlamıştı. Ancak albüm bu kapak ile Japonyada 40 bin adet basılmış olmasına rağmen Jon Bon Jovi derhal bu kapaktan vazgeçilmesini istedi. Plak şirketi Jon Bon Jovi'ye yeni albüm kapağı belirlenmesi için 24 saat verdi. Albüm kapağı bu süre içerisinde belirlenmez ise albümün satışa çıkması tehlikeye girebilirdi. Ertesi gün Jon Bon Jovi fotoğraf stüdyosuna gelip ıslak bir plastik çöp poşetinin üzerine sprey sıkıp eliyle Slippery When Wet yazıp resmini çekti. Ve albüm kapağı olarak bu kullanıldı. Yayınlanış ve Single'lar Slippery When Wet, 16 Ağustos 1986'da satışa sunuldu. Albümün satış grafiği ABD'de ilk iki ay boyunca yüksek değildi. Albüm, yayınlanışının ikinci ayında ABD'de 1 milyonluk satışa ulaştı ve Billboard 200 albüm satış listesinde 1 numaraya yükselerek grubun Amerikan Billboard listelerindeki ilk bir numara albümü oldu. Albümden yayınlanan ilk single You Give Love a Bad Name ise 29 Kasım 1986 tarihinde ABD'de Billboard Hot 100 listesinde 1 numaraya yükselerek Bon Jovi'ye kariyerinin ilk 1 numara hitini kazandırdı. Slippery When Wet, 1986 yılının Kasım ayı içerisinde ABD'de 1 ay içinde 1 milyon satma başarısını gösterdi. Albümden yayınlanan ikinci single Livin' on a Prayer, Şubat 1987 ile Mart 1987 arasında Billboard Hot 100 listesinde 4 hafta 1 numarada kalarak grubun ABD'deki ikinci bir numara single'ı oldu ve gruba Amerikan müzik tarihinde arka arkaya iki single'ı bir numara olan ilk ve tek hard rock grubu unvanını kazandırdı. Albüm 1987 yılının Şubat ayında ikinci single Livin' On A Prayer'ın etkisi ile tekrar zirveye geri döndü ve Nisan ayına kadar arka arkaya yedi hafta bir numarada yer alıp Billboard 200 albüm satış listelerinde toplamda sekiz hafta boyunca 1 numarada kalarak rock müzik adına bir rekor olan Led Zeppelin'in 7 hafta boyunca 1 numarada kalan 1969 tarihli Led Zeppelin II albümüne ait olan rekoru geçti. Albüm 1987 yılı içerisinde ABD'de her ay 1 milyon satarak beş ayda 5 milyon satma başarısını gösterdi. Albümün sadece bir günde 125 bin sattığı zamanlar oldu. Slippery When Wet, Billboard 200 albüm satış listesinin ilk beşinde 38 hafta yer alarak Michael Jackson'ın Thriller ve Bruce Springsteen'in Born in the U.S.A. albümlerinin ardından 80'lerin en uzun süre ilk beşte kalan üçüncü albümü oldu. Albüm, Ağustos 1987'de yayımlanışının birinci yılında ABD'de 8 milyonluk satışa ulaşarak sene sonunda Billboard dergisi tarafından ABD'de 1987 yılının en çok satan albümü olarak belirlendi. Avustralya, Kanada ve birçok Avrupa ülkesinde de 1 numara olan albüm İngiltere Top 75 albüm satış listesinde 123 hafta boyunca yer aldı. Günümüzde Bon Jovi'nin, "Milli Marşımız" dediği grubun en bilindik hitlerinden biri olan üçüncü single Wanted Dead or Alive ise 1987 yılının Mayıs ayında ABD'de Billboard Hot 100 listesinde 7 numaraya kadar yükselip ilk ona girdi ve albüme Amerikan müzik tarihinde üç şarkısı ilk ona giren ilk hard rock albümü unvanını kazandırdı. Ancak bu rekor 1989 yılında yine bir Bon Jovi albümü olan New Jersey tarafından geçildi. Wanted Dead Or Alive'ın video klibi MTV tarihinin ne uzun süre 1 numarada kalan video klibidir. Grubun plak şirketi Mercury Records, albümden yeni bir single daha satışa sunmak istiyordu. Single olarak yayımlanmamasına rağmen "Never Say Goodbye" ABD'de radyolarda en çok çalınan şarkılar arasındaydı. Önce "Never Say Goodbye" sonra "Wild In The Streets" ve daha sonra "I'd Die For You" şarkılarının single olarak satışa sunulması planlanmıştı. Fakat grup 1987 yılının Ekim ayında turneyi bitirip evlerine dönmek istedi. Albüm yılın en çok satan albümüydü ve turne yılın en büyük turnesi idi. Jon Bon Jovi'ye göre bu noktada albüm için kanıtlanabilecek daha fazla bir şey kalmamıştı. Bir an önce yeniden stüdyoya girip Slippery When Wet'in başarısının tesadüf olmadığını kanıtlamak istiyordu. Never Say Goodbye, 1987 yılının Ağustos ayında sadece Avrupa ve Avustralya'da single olarak satışa sunuldu. Wild In The Streets'in video klibi ise grubun The Videos adında satışa sunduğu VHS formatındaki video kasedi desteklemek adına sadece ABD'de MTV'de yayınlandı. Slippery When Wet, ABD'de RIAA tarafından 1999 yılından itibaren verilmeye başlanan 10 milyonun üzerinde satan albümlere verilen bir ödül olan olan Elmas Plaket ile ödüllendirildi. Günümüze kadar sadece ABD'de 12 milyon satan albüm ABD'de hala her ay en az 10 bin adet satmaktadır ve bu rakam tatil günlerinde daha da artmaktadır. Nielsen Soundscan verilerine göre ABD'de sadece 2003 yılından beri 1 milyon 200 bin satmıştır. Etki ve kalıt Slippery When Wet sadece içinde güzel şarkılar olan çok satmış sıradan bir albüm olarak görülmemektedir. Bu albümün rock müziğe, en önyargılı olarak bakılan dönemde iyimserlik ve neşeyi getirerek bu türün çok büyük kitleler tarafından dinlenilmesini sağladığı savunulmaktadır. Slippery When Wet elde ettiği başarılarla hard rock şarkılarının MTV ve radyolarda daha fazla çalınmasında büyük rol oynamış seksenlerin ikinci yarısına damgasını vuracak olan hard rock müziğinin ticari açıdan altın çağını yaşadığı dönemin başlangıcı olmuştur. Kısa sürede Bon Jovi benzeri gruplar Mtv'de boy göstermeye başlamıştır. Slippery When Wet sadece Bon Jovi'nin yıldızını parlatmamıştı. Albümün ekibinden albümün prodüktörü Bruce Fairbairn ve You Give Love A Bad Name ile Livin On A Prayer'ın bestecilerinden Desmond Child, Aerosmith'in 1987 yılının sonunda yayımlanan Permenant Vacation isimli albümünde Aeorsmith ile çalışarak grubun rock müzik tarihinin en büyük geri dönüşünü gerçekleştirmesinde büyük rol oynamışlardı. Yine Slippery When Wet'in ses teknisyeni Bob Rock ise 1989 yılında Motley Crue'nun 1991 yılında ise Metallica'nın albümlerinin prodüktörlüğünü üstlenerek büyük bir üne kavuştu. You Give Love A Bad Name, Livin' On A Prayer ve Wanted Dead Or Alive'ın video kliplerini çeken Wayne Isham ise bu klipler sayesinde dönemin en başarılı video klip yönetmeni olarak ünlenmişti. Slippery When Wet'in başarısında rol oynayan herkes rock müzik dünyasının aranan isimleri haline gelmişti. Slippery When Wet'in büyük başarısının ardından Grammy ödüllerinde ilk defa 1989 yılında hard rock kategorisinde ödül verilmeye başlandı. 1989 MTV Video Müzik Ödülleri töreninde Jon Bon Jovi ve Richie Sambora'nın akustik olarak sergiledikleri Livin On A Prayer ve Wanted Dead Or Alive performansları Mtv'nin doksanlı yıllarda gerçekleştireceği Mtv Unplugged serilerine ilham kaynağı olmuştur ve akstuk gitarla yapılan şarkıların artışının esas kaynağı olarak gösterilmiştir. 2006 yılında Robert Dimery tarafından hazırlanan 1001 Albums You Must Hear Before You Die (Ölmeden önce dinlemeniz gereken 1001 albüm) kitabında yer alan albüm Bon Jovi'nin plak şirketi olan Mercury Records'un tarihi boyunca en fazla satan albümüdür. Livin' On A Prayer, Vh1'ın hazırladığı 80'lerin en iyi 100 şarkısı sıralamasında 1 numarada, You Give Love A Bad Name ise yine aynı kanalın hazırladığı Gelmiş geçmiş en iyi 100 Hard Rock şarkısı sıralamasında 20. sırada yer almıştır. Wanted Dead Or Alive'ın video klibi ise Mtv'nin hazırladığı Gelmiş geçmiş en iyi 100 video klip sıralamasında 41. sırada yer almıştır. Yeni sürümler Slippery When Wet albümü, 2006 yılında albümün yirminci yılı nedeni ile DVD olarak ikili disk şekilnde yayımlanmıştır. Birinci diskte albümün özgün versiyonu yer alırken ikinci diskte dvd olarak albümden yayımlanmış video klipler ile birlikte şarkıların 5.1 Surround ses sitemine göre kaydedilmiş sürümleri yer almaktadır. Şarkı Listesi Kadro * Jon Bon Jovi – Vokal * Richie Sambora – Gitar * Tico Torres – Davul * David Bryan – Klavye * Alec John Such – Bas Gitar

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.