A.B.D. `de en yaygın şekilde kullanılan ve üzerinde en derinlemesine incelemeler yürütülmüş yılankökü ticari formülü, bir Alman şirketince üretilen kök gövdesi özü olan Remifemin `dir. Başka pek çok yılankökü ürünü mevcut olmakla birlikte, bunların hepsi standardize edilmiş değildir. Siyah yılankökü mavi yılankökü otu ile karıştırılmamalıdır. Mavi yılankökü farklı belirtiler için kullanılır ve daha yüksek toksik potansiyeli bulunmaktadır.
Farmakolojik Yapısı
Siyah yılankökünün temel aktif bileşeninin aktein ve simifugosid içeren konsantre terpen glikosid olduğu düşünülmektedir. Kök gövdesi de, alkalin ler, flavonoid ler ve tannin ler gibi biyolojik açıdan aktif potansiyelli başka maddeler içermektedir. Siyah yılankökünün terapötik etkilerinin başlangıçta dişilik hormon ları (östrojen) reseptör sinir uçlarının harekete gelmesinden kaynaklandığı düşünülmekteydi. Ancak daha yeni tarihli çalışmalar, siyah yılankökü özünün bazı bileşenlerinin en az bir östrojen reseptörü alt grubunu bağlayıcı özelliği olduğunu göstermekle birlikte, bu bağlayıcılığın sinir uçları üzerinde varsa bile çok az östrojenik etkisi olduğunu, ve tersine olabilecek bazı etkileri selektif bazda bloke ediyor olabileceğini ortaya koymaktadır.Daha eski tarihli bir çalışmada, siyah yılankökü ile uygulanan tedavilerin östrojenik etkilerle uyumlu lüteinize edici hormon (LH) düzeyi düşüşlerine sebebiyet verdiği rapor edilmektedir. Ancak daha yeni tarihli çalışmalar lüteinize edici hormon (LH) veya folikül uyarıcı hormon (FSH) veya prolaktin düzeyleri üzerinde herhangi bir etki ortaya koymamıştır. Siyah yılankökünün etkilerini östrojen reseptörler üzerinden mi, yoksa başka bir mekanizma yoluyla mı yarattığı henüz belirlenmiş değildir.
Kullanım Yolları ve Etkileri
Halen siyah yılankökü özünün ana kullanım alanı menopoz semptomlarının yatıştırılmasıdır. Bitki özlü şifa ürünlerinin menopoz semptomlarına ilişkin kullanımı hakkındaki Amerikan Kadın ve Doğum Tıbbı Koleji ( College of Obstetrics and Gynecology) yönergelerinde, siyah yılankökünün bu tarz kullanımı, özellikle uyku ve ruh hali bozuklukları semptomlarının ve ateşlenmenin tedavisinde altı aya kadar uzanan bir süre için desteklenmektedir (a€˜C` bulgu düzeyi, uzmanlararası ortak kararlara dayalı yönergeler).Östrojenik etkileri olduğu düşünülen diğer bitki özlü şifa ürünlerinde olduğu gibi, siyah yılankökünün kişisel geçmişinde veya aile geçmişinde meme kanseri hadisesi bulunan kadınlarda kullanımının güvenilirliğine ilişkin kaygılar dile getirilmiştir. Bu alanda ek çalışmalar gerekli olsa da, doku kültürleri üzerinde yürütülen en az bir çalışma, östrojen reseptörleri üzerinde pozitif etki potansiyeli bulunan meme kanseri hücre dizilerinin siyah yılankökü ile uyarılmadıklarını göstermiştir. Bu çalışma, siyah yılankökü özünün, tersine, tamoksifen (Nolvadeks)`in meme kanseri hücre dizileri üzerindeki engelleyici etkisini artırdığı bulgusunu ortaya koymuştur. Bu konudaki soru işaretleri henüz tam bir çözüme bağlanamamış olduğundan, doktorların meme kanseri riski taşıyan ve yılankökü almayı düşünen hastaları ile konuyu tartışmaları gerekmektedir.
Siyah yılankökü aynı zamanda dismenorenin tedavisinde de kullanılmakta olup, bu amaca dönük olarak, Almanya`da bitkisel şifa ürünlerinin uygun kullanımı için esaslar belirleyen ve bu alanda dünya çapında otorite kabul edilen Alman E Komisyonu (des BfArM - Bundesinstitut für Arzneimittel und Medizinprodukte) tarafından tavsiye edilmiştir. Ancak bu tavsiye vaka bazında raporlara dayalıdır ve siyah yılankökünün dismenore belirtilerinin tedavisinde kullanımını destekler mahiyette rastgele ortamda gerçekleştirilmiş klinik çalışmalar bulunmamaktadır.
Siyah Yılankökü ile Diğer İlaçlar Arası Karşılıklı Etkileşimler, Yan Etkileri ve Kullanılmaması Gereken Haller
Tamoksifen ile olası bir karşılıklı etkileşim hariç tutulursa, siyah yılankökü özü ile herhangi bir tıbbi ilaç ürünü arasında bilinen bir karşılıklı etkileşim bulunmamaktadır. Klinik çalışmalar esnasında belirgin bir sıklıkla rapor edilmiş bulunan tek karşı etki gastroentestinal rahatsızlıklardır. Daha yüksek dozlarda alındığında, siyah yılankökü başdönmesi, sersemlik, başağrıları, mide bulantısı ve kusmaya yol açabilmektedir. Bir vakaya ilişkin bir rapor, siyah yılankökü, hayıt meyvası ve eşekotu yağını bir arada almış bir kadının geliştirdiği hastalık nöbetleri üzerinde yoğunlaşmış ise de, kesin bir neden-etki ilişkisi belgelenememiştir. Siyah yılankökü ile ilintili hastalık nöbetlerini başlı başına konu eden herhangi bir rapor bulunmamaktadır.Rahim kontraksiyonlarını tahrik etme potansiyeli sebebiyle siyah yılankökünün hamilelik esnasında kullanımı tavsiye edilmemektedir. Süt emziren anneler için siyah yılankökünün güvenilirliği ve siyah yılankökünün anne sütüne karışma düzeyi halen bilinmemektedir. Kişisel geçmişinde veya aile geçmişinde meme kanseri hadisesi bulunan kadınların siyah yılankökü kullanımının güvenilirliği üzerinde tartışmalar sürmektedir.
Kullanim dozları
Siyah yılankökü üzerinde yürütülen çalışmaların ekseriyetinde Remifemin kullanılmıştır. Remifemin 20 mg`lık tabletlerde 1 mg Terpen glikosidleri içerecek şekilde standartlaştırılmıştır. Remifemin`in en yaygın olarak kullanılan dozu günde iki adet 20 mg`lık tablet şeklindedir. Azami etkileri genelde altı ila sekiz hafta arasında kendilerini göstermektedir.Üreticilerden edinilen en yeni bilgiler ışığında, menopoz semptomlarının tedavisinde günde iki adet 40 mg`lık tabletin günde iki adet 20 mg`lık tablet kadar etkili olabildiği düşünülmektedir. Siyah yılankökü özü tablet formatının yanısıra ispirto eriyiği şeklinde de mevcuttur. Bu eriyiğin uygun dozu 90 derecelik ispirto ile birebir ölçekte karıştırılmış 2 mL`lik miktardan günde iki keredir.
Sonuç
Siyah yılankökü üzerinde yürütülmüş klinik çalışmalar kesin yargılar oluşturulmasına imkan vermek için henüz yetersiz kalitede olmakla birlikte, bu bitkisel şifa ürününün menopoz semptomlarının kısa vadeli tedavisinde etkili olduğu görülmektedir. Bu etkinin mekanizması henüz tam belirginliğe kavuşmuş değildir ve eski tarihli raporlarda yer alan östrojenik etkiler daha yeni tarihli raporlar ışığında kanıtlamamaktadır. Bazı hastalar, menopoz semptomlarının denetiminde siyah yılankökünün hormon tedavisi ile aynı yararları sağladığından hareketle, hormon tedavisinin diğer ek katkılarının da siyah yılankökü kullanımı ile elde edilebileceği sonucuna varacaklardır. Bu açıdan, siyah yılankökünün bazı menopoz semptomlarının tedavisinde yararlı olabilmesine rağmen, osteoporozun ilerlemesine karşı bu ürünün koruyucu etki sağladığına dair halen hiçbir kanıt bulunmadığını doktorlar hastalarına açık bir şekilde açıklamalıdırlar.Bu bitkiler ürünün uzun vadeli kullanımına dönük olarak da ilave bir kaygı bulunmaktadır. Endometriyum sinir uçlarının uzun süreli ve engelsiz tarzda tahrik edilmesine yol açacak rahim kanseri gelişmesi riskini artırabileceği dile getirilmektedir. Yürütülen çalışmalar hernekadar vajinal sitoloji üzerinde herhangi bir etki ortaya koymamış ise de, siyah yılankökünün endometriyum üzerindeki etkileri üzerinde yeterli ölçekte çalışma gerçekleştirilmemiş olduğunu belirtmek gerekir. Bazı doktorlarca, uzun vadeli bazda siyah yılankökü kullanan kadınların ayrıca projesteron hormonu da almalarının yerinde olacağı görüşünü ileri sürmektedir.
Siyah yılankökü hakkında halen mevcut (botanik veya tıp alanında) bilimsel literatürün çoğunluğu Almancadır.
Siyah yılankökü, nemli ve ağır toprakta 1.5 - 2 metreye kadar boy atabilmesi, sıcak ve kuru havaya dayanıklılığı ve zarif yaprakları nedeniyle özellikle A.B.D.`de bahçecilikte de rağbet gören bir bitkidir. Yaklaşıldığında duyulan -ve çok ağır olmayan- ilaçımsı nahoş bir kokusu olması bahçeleri haşaratlardan uzak tutmakta da yarar sağlamaktadır.