Sherlock Holmes, Sir Arthur Conan Doyle tarafından oluşturulan hayali dedektif kahraman, polisiye edebiyatının önemli ilk figürlerinden biridir. Gazetelerde tefrika edilmiş, ve polisiyenin halk arasında popülerleşmesine vesile olmuştur.
Sherlock Holmes serüvenlerinin Türkiye`de ve dünyada birçok taklidi yazılmıştır. 50`li ve 60`lı yıllarda Türkiye`de onun adına Conan Doyle tarafından yazılmamış öyküler dahi yayımlanmıştır.
İlk hikaye olan Kızıl Soruşturma 1887 yılında gazetede tefrika edilmeye başlanmıştır. Sherlock Holmes, dedektif kahramanlar içerisinde belki de en meşhur olanıdır. Olayları gözlem yoluyla çözmesi ile ünlüdür. Tümdengelim yöntemini çok iyi kullanmaktadır, soruduğu soruların cevaplarınının birbiriyle tutarlı bir bütün oluşturmasına dikkat eder, yani yöntemindeki fark, ipuçlarını biraraya getirip bir çözüm bulmak yerine, elindeki ipuçlarından anlamlı bir bütüne ulaşmaya çalışmaktır; bunu yanı sıra kendi kendine yaptığı laboratuar araştırmaları sonucunda elde ettiği bilgileri tekil olaylara uygular ve sigara izmaritlerinden, el yazılarından, ayak izlerinden, ve her türlü bilgi kırıntısından sonuca ulaşır. Ancak Holmes, işiyle ilgili olmayan hiçbir konuya ilgi duymaz, işine yarar diye sosyete haberlerini takip eder ama Dr. Watson`ın Holmes`ün politika bilgisine verdiği not on üzerinden sıfırdır. Hatta bu konuda abartıya kaçıp, "dünyanın güneş etrafında döndüğünü bilmek işime yaramıyorsa, neden bu bilgiyi kafamda tutayım ki" dahi diyebilmiştir. Dönemin pozitivizmi, kendisi bir doktor olan Conan Doyle tarafından, Holmes karakterine fazlasıyla giydirilmiştir.
Aslında varolmayan bu detektifin kitaplarda her zaman adresi olarak gösterilen ve bugün müze olan evi İngiltere`de Baker Sokak 221B`dedir. Holmes, kendi dönemi için oldukça bohem bir adamdır, garip zevkleri de vardır ve aynı zamanda bipolar kişiliğe sahiptir. Morfin ve kokain kullanır ve bunları evdeki garip yerlere koyar, usta bir eskrimcidir,çok iyi keman çalar, Irene Adler dışında takdir ettiği bir kadın veya hayatına giren bir kadın hikayelerde yoktur. Holmes oldukça kibirli bir adamdır ancak Dr. Watson`a yaklaşımı herkesten farklıdır.
Dr. Watson, bu kurgudaki en önemli yere sahiptir çünkü yazarın okuyucuya anlatmak istedikleri onun Holmes`e sorduğu sorular sayesinde ortaya çıkar. Holmes, hem onu kıskanan hem de ona hayranlık duyan ve asla olay çözmeyi beceremeyen Scotland Yard dedektifleri tarafından ya da Baker Sokak`taki evine gelen müşteriler tarafından yardıma çağırılır.
Daha ilerleyen hikayelerde, Holmes`ün aslında ondan daha zeki ve yetenekli bir ağabeyi olduğu ortaya çıkar. Mycroft, gizli servis adına çalışan bir yöneticidir ve Holmes`e yardım ettiği olur.
Holmes`ün kullandığı birçok metot bugün bile kriminoloji açısından tam olarak kullanılmayan yöntemlerdir.
Conan Doyle, bir noktada Holmes öyküleri yazmak dışında şeylerle uğraşmak ister, ve ``Son Soruşturma`` adlı hikayede Holmes`ü en büyük düşmanı Profesör Moriarity`nin öldürmesini sağlar, ancak halkın buna tepkisi büyük olur ve Conan Doyle`un diğer yazıları Holmes kadar başarılı olmayınca, Holmes yazarı tarafından uygun bir şekilde diriltilir.
Sir Arthur Conan Doyle`un oğlu ve ünlü polisiye yazarı John Dickson Carr tarafından ortaklaşa yazılmış bir biyografisi de vardır.
Emre Kuru - 4 yıl önce