Sap
1. anlamı Bitkinin dal, yaprak, çiçek gibi bölümlerini taşıyan, ağaçlarda odunlaşarak gövde durumunu alan bölüm. Çiçek veya meyveyi dala bağlayan ince bölüm, sak. Bir aracı tutmaya yarayan bölüm:"Bir küçük çekmeceden sapı fil dişi bir revolver çıkarmıştı."- S. F. Abasıyanık. İplik, tire, ibrişim gibi şeylerde iğneye geçirilen bir dikişlik iplik. Demet durumundaki ekinler.2. anlamı lağım aç/zayıfl, lağım/ahmak/güç/özsu, avanak kicellulary sap hücre özscrude sap ham besisraw sap ham usare sap green yeşil zeytin renginde b, aptal kimse; hayat verici öz; ağacın özlü veya canlı kısmı; bitki özü.
3. anlamı besisuyu. özsu. canlılık. dirilik. güç. aptal. lağım. sıçanyolu. sıçanyolu kazmak. temelinden yıkmak. altını kazmak. çökertmek. azaltmak. zayıflatmak.