2,5 milyon yıl yaşındadır. Yüzölçümü büyüklüğü Amerika Birleşik Devletleri'ni kaplayacak kadardır. Atlas Okyanusu kıyılarından Kızıldeniz kıyılarına kadar uzanır.
Erg adı da verilen kum çölü, genel kanının tersine bütün çölün yalnızca beşte birini kaplar. Onun dışında kalan yerler kaya ve molozlardan oluşur. Sahra’da Tibesti ve Ahaggar gibi, yükseklikleri 3.265 m'yi bulan dağlar da vardır. Buraları görece daha çok yağış alan ve göçebelerin yazın konaklamalarına elverişli yerlerdir. Buna karşılık Sahra'nın bazı yerlerine arka arkaya 10 yıl yağmur düşmediği olur. Yağışlar, mineralleri yıkayıp götürmediği ve bitkiler onları tüketmemiş olduğu için, çölün zemini mineral besinler açısından çok zengindir. Bunun için, uzun süreli kuraklığı atlatmayı beceren tohum taneleri kısa ve güçlü sağanaklar biçiminde yağan ilk yağmurlarda hemen kök salıp çiçek açar ve birkaç gün içinde olgunlaşır. Mineral bakımında zengin bu tabaka rüzgalarla dünyanın dört bir yanına dağılarak buradaki toprakları da zenginleştirir. Örneğin aslında toprağı mineral bakımında çok fakir olan Amazon bölgesi bu mineral takviyesi ile bitkiler için gerekli besini sağlar.Sahra çölünün batı kıyılarının iklimi iç kesimlerinden farklıdır.Bu sahalar nemli tropikal hava kütlesinin etkisi altındadır.Sahra çölünün batı kıyısının yıllık sıcaklık ortalaması 18℃ olup iç kesimlerden 5℃ daha düşüktür.Yine bu sahalarda karalardan denize doğru esen rüzgarlar ile üstte bulunan su kütlesi akıntılarla uzaklaşır ve altta bulunan soğuk su yüzeye çıkar.Ekvatora doğru yönelen bu soğuk su akımına humbolt ve benguela soğuk su akıntısı denir.İşte bu soğuk su akıntısı bi taraftan söz konusu bölgelerde sislerin oluşumunu sağlarken diğer taraftan havanın serinlemesine yardımcı olur. Sahra Çölü'nde ayrıca ilk kez 18 Şubat 1979 kar yağmıştır.