Sadreddin Konevi (1210-1274), doğum yeri tam bilinmemekte, ancak Malatya olarak rivayet edilmektedir, dedeleri Konya`dan gelmiş bir tasavvuf düşünürüdür. Aynı zamanda üvey babası da olan ünlü sufi ve filozof Muhyiddin İbn El-Arabi`den etkilenmiştir. Nasirüddin Tusi ile önemli felsefi nitelikli mektuplaşmaları bilinmektedir.
Felsefesi
Sadreddin Konevi`nin felsefesi temelde teozofi ya da Tanrı felsefesi denilen şeydir. İbn El-Arabi gibi o da vahdet-i vücut fikrine bağlıdır, ancak bunun açıklanmasında Arabi`den ayrılır. Ona göre Tanrı düşüncesi insanlarda öncelikle öznel olarak meydana gelir ve daha sonra nesenel ya da ontolojik bir nitelik kazanır. Tusi ile mektuplaşmalarının da ana tartışma ekseni bu konudur. Sadreddin Konevi, bu mektuplaşmalarda, Tanrı`nın akıl yoluyla bilineceği düşüncesini reddetmekte, ``Tanrı`nın hakikati``nin yalnızca kendisi tarafından bilineceğini öne sürerek filozofların tetzlerini yadsımaktadır. Tanrı`nın özü ve esas nitelikli insan için her zaman bilinmez olarak kalacaktır. Sonsuzluk sonlu bir bilgiyle bilinemez. Tanrı mutlak varlık ve birliktir. Dolayısıyla tanrı hakkında herhangi bir kesin yargıya varmak mümkün değildir. Ona verilecek varlık düzeyinde tek uygun isim ``varlık nuru`` (Nur-ül-Vücud)`dur.Tanrı`nın varlığı her zaman mutlak özü ile birlikte düşünülmelidir, ancak insan bunu gerçekleştiremez. Bu sebeblerden tanrı hakkındaki kanıtlama girişimleri de yerinde değildir. Ne fizik ne de mantık temelli Tanrı açıklamaları açık ve kabul edilebilirdir. Ama insan Tanrı`yı düşünmeli, onun isimleri ve sıfatları aracılığıyla bilgisindeki aczi azaltmaya çalışmalıdır. Tanrı isimleri ve sıfatları (esma`ül-hüsna) dolayısıyla bilinebilirdir yalnız. Asıl özü ise bilinmeden kalır.Böylece Tusi`nin aksine Tanrı Konevi`ye göre, zorunlu varlık olarak ileri sürülemez. Konevi ile Tusi arasında mektuplaşmalarla yürütlen ana tartışma konusu bu olmakla birlikte, her ikisininde sistematik sonuçlara vardıkları söylenemez.``İslam felsefesi``, Hilmi Ziya Ülken, sayfa:29o-296, Cem yayıneviEserlerinin Önemi
Sadreddin Konevi İslam Mistisizminin (veya Tasavvuf) en tartışmalı okullarından biri olan Vahdet-i Vücud`a mensuptur. Üvey babası ve aynı zamanda Vahdet-i Vücud`ün büyük sözcülerinden olan Muhyiddin Arabi`nin talebeliğini yapmış ve eserlerini şerh etmiştir. Ayrıca Vahdet-i Vücud`u felsefi kavramlarla izah eden, kimi belirsizlikleri açıklığa kavuşturan bir kişi olduğundan da son yıllarda gerek İslam ülkelerinde gerekse Batı ülkelerinde Vahdet-i Vücud üzerine çalışan akademisyen ve araştırmacılar tarafından tanınmakta ve eserlerinin kaynakçalarında yer almaktadır. Türk olmasına karşın eserlerini Arapça kaleme almış olduğundan uzun yıllar sadece Arapça bilenlerin istifadesine sunulan eserleri İz yayıncılık tarafından yapılan çevirilerle günümüz okuyucuları tarafından da yararlanılabilmektedir.Eserleri
- Miftah`u Cem`il-Gayb
- Tefsir`ul-fatiha
- En-nefahat`ül-ilahiyye
- Şerh`u hadis el-erbain
- Tabsırat`ül-mübtedi ve Tezkiret`ül-müntehi
- Şerh`ül-esma`il-husna
- Risale fi Hakk`ıl-Mehdi
- Mevarid`u zev`il-ihtisas ila makasıd`il-ihlas
- Mukatabat
Tamamı da İz yayıncılıktan Ekrem Demirli çevirisi ile çıkan eserlerinin Türkçe adları şunlardır:
- Tasavvuf Metafiziği
- Marifet Yolcusuna Kılavuz
- Esma-i Hüsna Şerhi
- Vahdet-i Vücud ve Esasları
- Fatiha Suresi Tefsiri
- İlahi Nefhalar
- Fususü`l-Hikem`in Sırları
- Yazışmalar
- Kırk Hadis Şerhi
Göz At
Sadreddin Konevi Üzerine
- Sadreddin Konevi, Tasavvuf Metafiziği, İz Yayıncılık, İstanbul, 2002.
- Nihat Keklik, Sadreddin Konevi`nin Felsefesinde Allah-Kainat ve İnsan, İ.Ü.Edebiyat Fak.Yay. İstanbul, 1967.
- Ekrem Demirli, Sadreddin Konevi`de Bilgi ve Varlık, (Doktora tezinin kitaplaştırılmış halidir), İz Yayıncılık, İstanbul, 2006.
- İz Yayıncılık
- The last will and testament of Ibn `Arabi`s foremost disciple and some notes on its author
Bağlantılar
- The Central Point - Qūnawī`s Role in the School of Ibn `Arabī by William Chittick
- The Dissemination of Ibn `Arabi`s Teaching through Sadr al-din al-Qunawi, by Jane Clark