Kısaca: Rıza Şah Pehlevi (1878 - 1944) 16 Mart 1878'de İran'da doğdu. Ordu içinde yükselerek başa geçmiş ve Pehlevi hanedanını kurmuştu. Pehlevan kabinesine reislik eden bir ailedendi. Babası albay Ali Han'ın ölümünden sonra annesi ile Tahra'ya giderek Rusların eğittiği bir İran askeri birliğine yazıldı. Güçlü kişiliği ve önderlik yeteneği ile kısa sürede yükseldi. Bu sırada yüzyıllardır süren kötü yönetim ve saldırgan dış güçlerin yürüttü savaşlar nedeni ile İran Çökme ve bölünmenin eteğine gelm ...devamı ☟
Rıza şah hiç okuma fırsatı bulamamıştı ama çok bilgili ve aydın bir insandı. Aydınlığının kanıtını ülkede yaptığı sosyal, ekonomik değişikliklerde görüyoruz. Rıza şahIranı düştüğü bataklıktan kurtardı, ülkenin bütünlüğünü korudu, kargaşaları bitirdi ve modern bir ülke haline getirdi. Ülkedeki yoksulluğu bitirmek için önemli adımlar attı ve sosyal devletin temellerini attı. En büyük hayali tam bağımsız bir Irandı ama hiçbir zaman amacına ulaşamadı.
Rıza şahın babası Abbas Ali Han 1814’de Alashtta dünyaya gelmiş genç yaşta aile mesleklerini yani subaylığı seçmişti ve Binbaşı unvanıyla 3. Afgan harbinde savaşmıştı. Rıza şah Albay Abbas Ali Hanın ikinci evliliğinden doğmuştu. Onun için de Babası ülkesine nasıl büyük bir evlat hediye ettiğini görecek kadar yaşayamadı. Rıza shah 6aylıkken babası vefat etti.
Gençliği
Rıza şah Dayısı Abulkasım bey’in önerisiyle 16 yaşındayken astsubay oldu. 1898’de kendi ilçeleri Savadkuh’da görev aldı Kurutanları Nusretullah han(yani amcası) ile olan anlaşmazlığı gereğince Kazzag (farsça: ﻘﺯﺍﻖ ) birliği (Eğitimsiz askerlerin birliği)’ne katıldı ve 1920 darbesine kadar bu birlikte hizmet etti.
Rıza şah cesaret ve aydınlığı sayesinde hızla yükseldi. Rıza şah bu birliğin emrinde birçok iç savaşta savaştı. Ve aynı zamanda hizmet ettiği birlikte Abdol Hossein MirzaFarmanfarmanın emrinde Topçuluğu da öğrendi. Daha ilk zamanlardan Rıza shah, Pers ordusunun yabancı komutanlar tarafından komuta edilmesinden rahatsızdı. Rıza şah hızla yükseldi ve Kazzag birliğinin ilk İranlı komutanı oldu artık bir tuğgeneraldi.
Rıza şah komutanlığı döneminde artık Ahmad Shah’ın yeteneksizliğinden bıkmış durumdaydı
Ülkenin Başına geçmesi
1920’nin sonlarında Sovyetler birliğinin desteği ile Gilan’da oluşan ve çoğunluğu Gilanlı, Alı, Kürt ve Ermenilerden oluşan, kendilerine Jangali (Orman adamı) adı verdikleri gerillalar, Mirza Kuchik Khan’ın komutasındaki gerillalar, Tahranı ele geçirme çabasına girdiler. Gerila birliği Sovyetlerden aldığı destekle başkent Tahran’da politik ve sosyal krize neden oldu. 21 Şubat, 1921’de Reza HanSeyyed Zia’eddin Tabatabaee ile birlik olup darbe yaptı. Emrindeki birlikler tahranın 150 Km. batısında yer alan Qazvin (Kazvin)’e yerleştiler. Ve hükümeti kan dökmeden istifaya zorladılar.
Reza Han ve birlikleri darbeyle uğraşıyorken Pers Diplomat Moskova’da Rus birliklerinin Iran (O dönem ülkenin adı daha Persia idi)’dan geri çekilmeleri için bir antlaşma hazırlamak için diplomatik görüşmelerini yapmaktaydı.
Reza hanın 1921 darbesi Britanya tarafından desteklenmişti. İngilizler onun birliğine silah ve mühimmat sağlamışlardı. Britanya, Rusların Irandan çıkmasını istiyorlardı çünkü onları kendilerinin sömürgesi Hindistan’a bir tehdit olarak görüyorlardı. Bu dönemde IranArap ve Moğol istilasından sonraki en kötü dönemini yaşıyordu. Son dönemlerde güç sahibi olan şahların hiç biri güçlü ve becerikli insanlar değillerdi IranRuslara karşı iki savaş kaybetmişti ve gün be gün yabancı istilasının boyutu artıyordu.
26Ekim, 1923’te Reza khan gücü ele geçirdi ve Ahmad Shah önce igiliz başelçiliğine daha sonra avrupaya kaçtı. Reza khan başbakan olarak gücünü Qajar hanedanına mensup veliaht ve aile üyelerinin potansiyeline karşı korumak istedi. Yıllardır ülkesi için bir Cumhuriyeti arzuluyordu gücü ele geçirdiği dönemde bu hayalini gerçekleştirmeye çalıştı. Emrindeki güçler ülke genelinde cumhuriyet propagandası yapmaya başladılar. Ancak ülkede kurulacak cumhuriyet İngiliz çıkarlarına aykırıydı. Ayrıca cumhuriyetin kurulması din adamlarının da çıkarlarına aykırıydı. Yıllardır İngilizler ülke mollalarının nabzını tutuyorlardı, verdikleri destekle mollalar cumhuriyete şiddetle karşı çıktı onu takiben eğitimsiz halk da onlara uydu.
Cumhuriyet hayalinin gerçekleşmeyeceğinin farkına varan, gücü elinden kaçırmak istemeyen ve ülkesinin bütünlüğünü korumak isteyen Reza khan1925’de artık tüm karşı çıkan mollalar ve meclis vekillerine karşı kraliyetini Mecliste oy birliği ile kabul ettirdi. O, Köy ağaları, toprak sahipleri ve mollaları, İslam yaslarını koruyacağına ve büyük değişiklikler yapmayacağına ikna etti. Meclis 12Aralık, 1925’de toplandı ve karaliyetin Qajar şahı Ahmad shah’tan alınıp Reza khan’a verilmesine karar verildi.
Kuşkusuz Britanyanın büyük rolu vardı onun tahta oturmasında, çünkü İngilizler Qajarların Ruslara yakınlığından be boyun eğmelerinden rahatsızlardı.
Rıza shahın saltanata başlaması kolay olmamıştı, ülke gergindi, ülkenin genelinde ayaklanmalar vardı. Rıza shah yıllardır onlarla mücadele ediyordu ama saltanatının ilk yıllarında hepsini yok etti. Ülke genelini bireysel silahlanmadan arındırdı. Halen ülkede kişisel silah sahibi olmak sıkı denetim altında.
Rıza shah kabinesindeki bakanlardan ona rakip olabilecek kişileri eledi, Karaliyet bakanı Teimurtash, yabancılardan rüşvet alma ve şaha karşı darbe planı yapmayla suçlandı ve suçlu bulundu. 1932’de onu işten aldı ve Eylül 1933’de hapishanede öldürüldü. Saltanatının ilk 3 yılında başarılarında büyük rol oynayan maliye bakanı Firuz da 1930 Mayısında aynı suçlardan suçlu bulundu ve Ocak 1928’de hapishanede öldürüldü. Adalet bakanıda aynı suçlarla suçlandı ve Şubat 1937’de intihar etti.
21Mart, 1935’de Rıza shah yabancı ülkelerden ülkesine Iran yani “Aryenlerin toprağı” olarak adlandırmalarını istedi. Persia gerçekte Iranın bir eyaletiydi. Düşmanları, batı insanının gözünde ülkenin geçmişini şimdisiyle ayrılacağını söylediler. Gerçekte de söyledikleri çok da yanlış değildi günümüzde birçok yabancı Persianın Iran ile aynı ülke olduğunu bilmiyor.
Rıza shah 1400 yıldan sonra, Musevilere saygı gösteren Iranın ilk şahıydı. Ve bu jestin karşılığında Museviler onu Kuroş (Cyrus)’tan sonra en çok saygı duydukları ikinci şah olarak ilan ettiler. (Cyrus 2500 sene önce onlara can güvenliğini sağlamış Irana yerleştirmişti).
1936–1941 dönemi Kadınların dirilişi dönemiydi. Rıza shah ülkenin kadınlarını islamın getirdiği örtünmekten kurtarmak istiyordu ama gücünün yerleşmesini beklemek zorundaydı. Destekçileri örtünmenin kadınların sosyalleşmesi ve çalışmasına fiziki olarak engel olduğunu söylüyorlardı. Rıza shahın kara çarşafı yasaklayan ve kadın ve erkeklere yeni kıyafetlerin getirildiği yasa ((farsça: ﺣﺠﺎﺏ ﻜﺸﻑ) Atatürk devrimlerinden Şapka ve Kıyafet yasasının karşılığı)’ya ciddi muhalefet yapanlar çıktı. Din adamları ve İslami görüşleri olan insanlar yasaya karşı çıktılar. Birçok kadın Rıza shah istifa edip oğlunun yerine geçmesi ve Kara çarşafı serbest bıraktığı güne kadar evden dışarı çıkmadı. Yasa sıkı bir şekilde denetlendi, modernleşen toplumda artık kadınlar da boy göstermeye başladı. Yasayı 1931 evlenme yasası ve 1932’de “ Tahran Doğulu Kadınlar Kongresi” takip etti. Ülke kalkınmaya başlamıştı, ülkenin dört bir yanında fabrikalar kuruluyordu. Açlık felaketinden kurtulmak üzereydi Iran. Ziraat canlanmıştı, çiftçinin yetiştirdiği artık daha değerliydi. yetiştirdikleri ürünler artık Iran fabrikalarında işleniyordu. Ancak reformları din adamları tarafından ciddi eleştirmelere uğruyordu.
Rıza shah ülkedeki medrese eğitimine son verdi. Artık modern okullar açılmıştı. Çocukların okula gitmesi gerekiyordu. Rıza shah, Iran ancak bilinçli bir halka sahip olursa ayakta kalabileceğine inanıyordu. Eğitim reformu da din adamlarınca eleştirildi, din adamları insanlara “Okullar oğullarınızı kafir, kızlarınızı fahişe olmak için eğitiyor” sloganıyla camilerde boy göstermeye başladılar. Birçok aile çocuklarını okuldan almaya başladı, ama Rıza shahın gücüne karşılık, birçok din adamı, Irak topraklarına, Karbala ve Najaf’e kaçıyorlardı bazıları ise kum’da gizlendiler. Onlardan biri Rıza shahın yaptığını gelecekte yıkacak olan Ayatullah Khomeini idi.
Rıza shah verdiği burslarla birçok öğrenciyi avrupaya okumak için gönderdi. Öğrencilerin bir bölümü harp okulları bir bölümü de üniversitelerde okuyup ülkeye döneceklerdi.
Artık Rıza shah hayallerinin büyük bir bölümüne ulaşmıştı. Ama onun en büyük hayali tam bağımsız Irandı. İngilizlerin Irandaki güçleri onu çok rahatsız ediyordu. Aslında yıllardır ufak tefek İngilizlerin isteklerini yerine getirmemeye başlamıştı. Örneğin 1931’de kraliyet hava yollarının Iran üzerinden uçmasını reddetmişti. Ama Lufthansanın Iran üzerinden uçmasına müsaade etmişti. Ve 1932’de İngilizleri tek taraflı olarak William Knox D’Arcy ile yapılan petrol anlaşmasını ve takiben Angolo-Persian petrol anlaşmasını feshetti. Anlaşma 1961’de sona erecekti ve anlaşma Iranın petrol gelirinin sadece %16sının Iran devletine verileceğini söylüyordu. Rıza shah %21 talep etti. İngilizler ise boyun eğmek zorunda kaldılar. Reformlar devam ediyordu ve Rıza shah artık yabancı kimselerle yapacağı her anlaşmada çok dikkat ediyordu.
Rıza shah orduyu yeniden düzenledi. Eski bölük bölük ordu olmayacaktı artık. İtalyanlardan aldığı gemilerle Deniz kuvvetlerini Almanlardan aldığı birkaç uçakla Hava kuvvetlerini kurdu ve hepsini genelkurmay başkanlığı ( farsça: ﺍﺮﺗﺵ ﺴﺗﺎﺩ)’na bağladı.
Dünyada işler değişmişti artık Almanya’da Adolf Hitler Aryanlerin üstün ırk olduklarını söylüyordu. Iranınsa soyu Aryenlere uzanıyordu. İngilizlerin elini ülkeden kesmek istedi, böylece “Tam bağımsız Iran” hayali gerçek olacaktı. Moskova cephesi kötü durumdaydı. İttifak güçleri Ruslara Iran toprakları üzerinden mühimmat göndermek istedi. Rıza shah bu öneriyi reddetti. Bu cevabın karşılığında ittifak güçleri ülkeye girmeye başladı. 1941 ağustosunda Ruslar kuzeybatıdan İngilizler güneyden ülkeye girdi. Rıza shah orduya hazır ol emrini verdi. Ancak ordunun hazırlığı bu hamlenin karşılığında yetersizdi. Zamanında Ruslardan satın alınmış olan silahlar Ruslara karşı işlemiyordu. Yine de Iran yabancıların politik hilelerine kurban gitmişti. Yabancılar Irana girdiler, Rıza shah daha fazla gerginlik ve kargaşanın yaranmaması için istifa etmek zorunda kaldı, Mohammad Ali Furughinin yaptığı diplomatik çabalar sonucu BritanyaRıza shahın oğlu Mohammad Reza Pahlavi, Rıza shahın veliahtının yerine tahta oturmasını kabul ettiler. Britanyadan gelen mesajda:
“Veliaht’ınızın sizin yerinize tahta oturmasını kabul ediyoruz ama majestelerini başka bir seçenek olduğunu düşünmesinler.” diyordu.
İngiliz istilası tamamlandı ve ittifak güçleri iran demir yollarını kullanma hakkını elde ettiler, işte bu dönemde Winston ChurchillIranı "Zafer köprüsü" olarak adlandırdı.
Ölümü
İngilizler hala Rıza shahtan korkuyorlardı. Onun tekrardan onlara karşı girişimde bulunacağını düşünerek gözaltında Bandar Abbas’dan gemiyle yurtdışına çıkardılar. Iranın babası ve büyük önderi ülkeyi yanına aldığı bir avuç Iran toprağıyla terk etmek zorunda kaldı. İngilizler ilk önce onu Mauritius adasına götürdüler. Rıza shah alışkın olmadığı tropikal havadan dolayı hastalandı. Uzun uğraşlar sonucu İngilizler onu Güney afrikadaki Johannesburg’a götürmeyi kabul ettiler. Rıza shah 26Temmuz 1944’te Johannesburg’da öldü. Ölümü pek çok entelektüel kimselerce İngilizler tarafından tezgahlanmıştı, ama hiçbir zaman doğrulanmadı. Doktoru onun hazımsızlığı olduğunu söyledi, kalp problemi yoktu.
Ölümünden sonra Mısırda mumyalandı ve Kahire Al Rifa'i camiinde saklandı. Yıllar sonra mumyası ülkeye geri geldi. Ve Ray kentinde hazırlanan mozolesine törenle gömüldü.. Iran meclisi ölümünden sonra ona “Büyük” (farsça: ﻜﺑﯾﺭ ﺸﺎﻩ ﺮﺿﺎ) lakabını verdi.
1979 islam devriminden sonra mozolesi Ayatullah Sadq Khalkhali tarafından, Ayatullah Khomeininin onayıyla yıkıldı.
Yaptığı Reformlar
Rıza shah salatanatına başladığından itibaren Iran için büyük önem taşıyan ve modern Iranın temelini oluşturan reformlar yaptı.