Reaching

Reaching

1. anlamı uzatmak; ulaşmak, yetişmek, vâsıl olmak, varmak; erişmek, uzanmak; gelmek; rüzgâr yönünde seyretreach ahead ileriye uzanreach down elini aşağıya uzatreach for almak üzere uzanmak; elini uzatıp almak veya alarak vermek.
2. anlamı ulaşma.

Reaching

Reaching İngilizce anlamı ve tanımı

Reaching anlamları

  1. (p. pr. & vb. n.) of Reach

Reaching tanım:

Kelime: reach
Söyleniş: 'rEch
İşlev: verb
Kökeni: Middle English rechen, from Old English r[AE]can; akin to Old High German reichen to reach, Lithuanian raizytis to stretch oneself
transitive senses
1 a : to stretch out : EXTEND b : THRUST
2 a : to touch or grasp by extending a part of the body (as a hand) or an object couldn't reach the apple b : to pick up and draw toward one : TAKE c (1) : to extend to the shadow reached the wall (2) : to get up to or as far as : come to your letter reached me yesterday his voice reached the last rows they hoped to reach an agreement d (1) : ENCOMPASS (2) : to make an impression on (3) : to communicate with
3 : to hand over : PASS
intransitive senses
1 a : to make a stretch with or as if with one's hand b : to strain after something
2 a : PROJECT, EXTEND his land reaches to the river b : to arrive at or come to something as far as the eye could reach
3 : to sail on a reach
- reach·able /'rE-ch&-b&l/ adjective
- reach·er noun

Reaching ile eşanlamlı (synonym) kelimeler

Arrival, Reach, Stretch,

Reaching

İngilizce Reaching kelimesinin İspanyolca karşılığı.
s. llegada, alcance

Reaching

İngilizce Reaching kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. atteinte, portée; extension du bras

Reaching

İngilizce Reaching kelimesinin Almanca karşılığı.
[reach] v. erreichen, erzielen; ankommen, eintreffen
n. Ankunft; Ziel

Reaching

İngilizce Reaching kelimesinin İtalyanca karşılığı.
s. arrivo; raggiungimento

Reaching

İngilizce Reaching kelimesinin Portekizce karşılığı.
s. chegada, alcance

Reaching

[reach] f. uzatmak, uzanmak, bulmak, yetişmek, iletişim sağlamak, ulaşmak, varmak, çarpmak, geçirmek (yumruk), idrak etmek, uzanıp vermek, vermek, etkilemek, isabet ettirmek, erişmek

Reaching

n. arriving; procuring, obtaining; extending the arm outward

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.