Para

Kısaca: Para genel kabul gören değişim aracına verilen isimdir. Para, malların birbiriyle değiştirilebilmesini sağlar. Para: karşılığında Mal ve Hizmet almaya ve vermeye ; ve bunların ekonomik değerlerini takas etmeye yarayan üzerinde rakamsal değerler taşıyan kâğıt ( kâğıt olarak değer taşımayan kâğıt parçası ). Para genel kabul gören değişim aracına verilen isimdir. Para, malların birbiriyle değiştirilebilmesini sağlar. ...devamı ☟

para
Para



2009 yılında tedavüle çıkan Türk Lirası banknotlar
2009 yılında tedavüle çıkan Türk Lirası banknotlar
Para eşyaya değer olabilecek kıymet ölçüsü(semen); kullanılmaya hazır satın alma gücü; ödeme aracı; servet biriktirme ve tasarruf etmeye yarayan bir değer ölçüsü ve mübadele aracı. Para, birinci olarak mübadele aracı olması, ikinci olarak değer ölçüsü olması ve üçüncü olarak da tasarruf aracı ve sermaye unsuru olması bakımından ehemmiyet arz etmektedir.

Çağlar boyunca para az bulunan maddelerden yapılmıştır. Değerli metallerden deniz kabuklarına ve hatta sigaraya kadar pek çok eşya veya mal para işlevi görmüştür. Para şu üç temel özelliği taşır.

  1. Para bir değişim aracıdır.
  2. Para bir hesap birimidir.
  3. Para bir değer biriktirme aracıdır.


Para aynı zamanda bir birimdir. 100 kuruş 1 Lira, 40 para da 1 Kuruş'a eşdeğerdedir.

Para çeşitleri: a) Belli ağırlıkta basılmış altın ve gümüş paralara genel olarak “Meskukat” denir. Altın paralara “dinar”; gümüş paralara ise “dirhem” adı verilir. Gümüş madeni, para kıymetinde esas olmak üzere, gümüş para yerine çıkartılan ve diğer madenlerden basılan paralara “fülus” denir. İktisad dilinde bu paralara “ufaklık para” da denir. Maden değeri, resmi değerinden daha azdır.

b) İktisadi kıymeti (kendi öz kıymeti), resmi para değerine eşit olan paralara iktisat biliminde “Mal-para” da denir. Klasik misalini altın paralar yani (dinar) teşkil eder.

c) Değeri altına göre tespit edilerek çıkartılan, bir nevi senet gibi düzenlenen; gerektiğinde kıymeti madene çevrilebilen paralara “temsili para” denir. Merkez bankalarınca daha önceleri çıkartılan (banknotlar) temsili paraya misaldir.

d) Diğer bir para çeşidini “fiyat-para” yahut “kağıt para” veya “kaime”ler teşkil etmektedir. Bunların değerini garanti eden kıymetli maden karşılığı yoktur. Devletin kanun kuvvetiyle desteklenerek alışkanlıkla tedavülde kullanılan bir para çeşididir. Ayrıca piyasada kullanılan ve yukarda sayılmayan, piyasa muamelelerinde işlem gören ve hesaplara intikal eden bir para şekli daha vardır ki, buna da “kaydi para” adı verilir.

Paranın tarihçesi

Parayı kim buldu?



Amerikan Doları
Amerikan Doları
Para icat edilmeden önce, deniz kabuğundan kıymetli metallere kadar çeşitli mallar değişim aracı olarak kullanılmıştır.

İlk parayı Lidyalılar bulmuştur. Tarihteki ilk madeni para basım yerinin Anadolu olması özellikle uygarlık gelişiminin göstergesi olarak oldukça önemlidir. Anadolu bu üstünlüğünü sürekli devam ettirmiştir. Dünyanın ilk büyük darphanesi Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul Simkeşhane’de kurulmuştur.

Tarihi kayıtlara göre, M.Ö. 118 yılında Çinliler deri para kullanmışlardır. İlk kağıt para ise M.S. 806 yılında yine Çin’de ortaya çıkmıştır.

Batıda kağıt paraların basılması ve kullanılması 17 nci yüzyılın sonlarına rastlamaktadır. İlk kağıt paranın 1690’lı yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde Massechusetts Hükümeti, İngiltere´de ise "Goldsmiths" ler tarafından basıldığı ve dolaşıma çıkarıldığı, 1694 yılında İngiliz Merkez Bankası ve daha sonra diğer ülke merkez bankalarının kurulması ile de yaygınlaştığı görülmektedir.

Tarihçilerin bildirdiğine göre, altın ve gümüş paraları yaygın olarak kullanan en eski millet, Anadolu ve Ege havzasındaki eski Yunanlılar olmuştur. Anadolu ve İtalya havzalarında M.Ö. 5 ve 4. yüzyıllarda tipleri pekçok değişiklik gösteren eski Yunanlılara ait krallar adına paraların basıldığı bilinmektedir. Genellikle bu paralar iri ve dikdörtgen şeklinde basılmaktaydı. Zamanla küçülen bu altın paralar, daha önceleri bir libre ağırlığında iken (yaklaşık 327 gr), daha sonraları üçte bir ağırlığa (109 gr), bilahare daha da küçülerek bir ons ağırlığa (27 gr) kadar düşmüştür. Roma’ya ilk gümüş para M.Ö. 269 yılında girmiştir. Roma sikkelerinin basımı ise M.Ö. 180 yıllarına rastlamaktadır. Altın paranın Roma’ya girişi Kral Sulla devrinde olmuştur. Anadolu’da Lidya Kralı Gyges M.Ö. 7. yüzyılda yanları hafifçe yassıtılmış yumurta şeklinde birbirine eşit külçeler bastırmıştır. Kral Croesus ise, kıymeti devletçe garanti edilmiş altın ve gümüş paralar bastırmıştır. 1924 yılında, bugünkü Pakistan sınırları içinde kalan Aşağı İndus kıyılarında M.Ö. 2900 yıllarına ait paralar bulunmuştur. Asur hükümdarlarından Sennasherib’in M.Ö. 700 yıllarında bastırdığı yarım shekel ağırlığındaki (1 shekel= 224,5 gr) gümüş külçeler bulunan en eski paralardandır. M.Ö. 5. yüzyıla ait Çin (Sh) hanedanının altına resmi değer tayin ettiği, ayrıca bakır ve kalaydan fülus cinsinden ufaklık paralar çıkarttığı da bilinmektedir.

İslamiyetten evvel Mekke’de, altın ve gümüş paralar Araplar tarafından kullanılmaktaydı. Bu kullanılan paralar içinde, Arapların ticaret yaptığı değişik milletlerin kullandıkları paralar da bulunmaktaydı. İslam Devletinin kurulması ile hazret-i Peygamberimiz zamanında ve hazret-i Ebu Bekr’in halifeliği zamanında bu paraların kullanılmasına devam edilmiştir. İslamiyette ilk para 639 yılında, hazret-i Ömer’in halifeliği zamanında basılmıştır. Hazret-i Ömer, Acem paralarının şeklini ve yazısını aynen bastırdı. Daha önce 20, 12 ve 10 kıratlık olmak üzere üç çeşit dirhem (gümüş para) kullanılırken, hazret-i Ömer, bu üç çeşit dirhemin ortalamasını teşkil eden 14 kırat ağırlığında, ortalama bir dirhem yapmıştır. Önceleri çekirdek şeklinde çıkan dirhemlerin de, bilinen şekilde ilk yuvarlak baskısını yapmıştır. Bu şekilde yeni bastırdığı dirhemin on dörtte birine (1/14) bir kırat; 20 kırata ise “bir miskal” adını vermiştir. Hazret-i Osman’ın hilafeti zamanında Taberistan’ın Hertek şehrinde, bu esaslar üzerinde altın ve gümüş paralar bastırılmaya devam edilmiştir. İslam şekil ve alametleri ile ilk parayı ise Emevi Halifesi Abdülmelik bin Mervan bastırmıştır.

Yakın zamana kadar, bulunabilen paralara dayanarak Osmanlılarda ilk parayı Orhan Beyin bastığı kabul ediliyordu. Yeni bulunan bir sikkeye göre ilk paranın Osman Bey zamanında basıldığı kesin olarak tespit edilmiştir. Orhan Gazinin bastırdığı ve akçe denilen gümüş paraların bir yüzünde “Mücahidün-fi-Sebilillah-es-Sultan Orhan”, diğer yüzünde ise “Duribe-fi-Bursa” yazılıydı. Bunların mevcudu kalmamıştır. Elde bulunan sikkelerin bir yüzünde “La ilahe illallah, Muhammedün Resulullah, Ebu Bekr, Ömer, Osman, Ali” isimleriyle diğer yüzünde, “Orhan bin Osman, Duribe-fi-Bursa” ifadeleri yazılıdır. Bu paraların basılmasından sonra, tedavülde olan Selçuklu paraları yavaş yavaş piyasadan çekilmiştir. Fatih Sultan Mehmed Han, İstanbul’u fethettikten sonra, bu zamana kadar kullanılmakta olan gümüş akçe yerine 1478’de 23 ayar ilk altın sikkeyi bastırmıştır. Kestirilen sikke ve akçelere, han, sultan gibi sıfatların kullanılması, Birinci Sultan Murad devrinde başlanmıştır. Sultan Dördüncü Muradzamanında Sadrazam Kemankeş Ali Paşa, akçenin yerini tutacak olan Para adında yeni sikkeler bastırmıştır. Yine aynı devirde Kuruş ismini taşıyan başka paralar da çıkartılmıştır. Sultan Üçüncü Ahmed Devrinde ilk olarak Lira tabiri kullanılmaya başlanmıştır. Bu tabirler günümüze kadar devam edegelmiştir.

Para standartları: Devlet gücü ile yapılan hiçbir baskı unsuru, bu kabul edilen değer ölçüsünü değiştirememiştir. Tarih boyunca bunun tersi uygulamalar, hep menfi bir sonuç vermiştir. Altın ve gümüş madenlerinden biri tarihin değişik zamanlarında, zamanın şartlarına göre para basılmasında değer ölçüsü olarak esas alınmıştır.

Gümüş standardı: Gümüşü esas alarak para basan devletlerde, bu maden, para kıymetine ölçü teşkil etmiştir. Altın sikkeler külçe kıymeti üzerinden muamele görmüştür. Altın ve gümüş madenler arasındaki kıymet durumları, piyasadaki arz ve talep dalgalanmalarına göre teşekkül etmiştir. Devlet kuvveti yalnız nizami ve resmi gümüş sikkelerin kabulünü mecbur tutmuştur. Bazı toplumlarda sikke olarak basılan gümüş paralar, daha sonraları darphanelerin ihdası, kurulması ile buralarda hazırlanmaya ve basılmaya başlamıştır. Gümüş standardında, devletlerin ve ekonomilerinin güçlü olduğu zamanlarda, paranın kıymetiyle maden bedeli arasındaki fark “tuğra resmi” olarak hazineye intikal etmiş; ekonominin zayıfladığı, daraldığı zamanlarda ise gümüş paranın ayarında düşüş yapma cihetine gidilerek, fülus denilen paraların basılması cihetine gidilmiştir. Bazı zamanlarda ise gümüş paranın basım işi özel kesime bırakılarak, devletin kontrolu altında para basılmasına müsaade edilmiş, sadece hazine adına “tuğra resmi” alınmıştır. Bu şekilde fertlerin kendi getirdikleri kıymetli madenlerin, devlet darphanesinde paraya çevrilmesine “serbest para kesimi” denilmiştir. Bu gibi durumlarda devletin kendisi para bastığı gibi, fertlerden gelen kıymetli madenleri de “tuğra resmi” karşılığında para olarak basmıştır. Altın madeni piyasada etkili rol oynamadığı zamanlarda, gümüş standardı düzenli olarak işlemiştir.

Çift metal standardı (Bimetallizm): Altın ve gümüş sikkeler, para kıymetine esas tutulmaktadır. Her iki metal da eşit şartlarda para fonksiyonunu görmektedir. Ancak iki madenin üretimi ve piyasada farklı değer kazanmaları halinde, “Kötü para iyi parayı piyasadan kovar” kaidesi çalışmakta, bu iki madenden hangisi kıymetlenirse, bu madene ait paranın piyasadan çekildiği ve daha kıymetsiz madenden basılan paraların piyasaya hakim olduğu görülmüştür. Bu sistemin 19. yüzyılda bir süre aksaklık yapmadan işlediği görülmüştür. Ancak daha sonraları altın ve gümüş maden üretimlerindeki farklı durumlar, iki maden arasındaki dengeyi altın lehine bozmuştur. Spekülasyon faaliyetlerinin arttığı görülmüştür. Osmanlı Devletinde 1878 yılında, bimetallizm sisteminden altın standardına dönüş hareketinin başladığı görülmektedir.

Altın standardı: Altın standardını kabul eden memleketlerde, bu metal tek para ölçüsü olarak kullanılmıştır. Bu standardda yalnız altın madeninden serbestçe para kestirilmesi mümkündür. Altın paranın tedavül etmesi, gümüş para sistemine göre daha kolay olmaktadır. Gümüş standardında, altın sikkeler, mal para statüsünde ve külçe kıymetinde, resmi bir değer tayin etmeksizin tedavül etmekteyken, altın para standardında, gümüş sikkeler dahi resmi ödeme aracı olma niteliğini muhafaza etmektedir. Gümüş paraya resmi bir değer de tayin edilmektedir. Ufaklık para olarak işlem görmektedir. Bu sistemin uygulanması Birinci Dünya Savaşı (1914-1918)na kadar devam etmiştir.

Altın ve gümüş standartlarında banknot basılması:

a) Altın sikke sistemi: Altın sikke karşılığında banknotlar çıkartılarak (altın karşılığı senet) tedavüle arz edilmektedir. Bu sistemde, ellerinde banknot bulunduranlar, bunları madeni sikkelerle değiştirmek imkanına sahiptirler.

b) Altın külçe sistemi: Bu sistemde de altın sikke karşılığında banknot çıkartılmasına devam edilmekte; ancak her banknot getirene altın sikke ile değiştirme işlemi yapılmamaktadır. Belli bir taban sınır tespit edilerek, altın külçe bedeli kadar banknot gösterene altın külçe verilmektedir. Birinci Dünya Harbi sonrasında bazı Avrupa devletlerinde kısa bir süre için bu sistemin uygulandığı görülmüştür.

c) Altın kambiyo sistemi: Para kıymeti doğrudan doğruya Merkez Bankasındaki maden ihtiyacına göre değil, altın sikke veya altın külçe sistemini uygulayan bir başka devletin parasına bağlanmaktadır. Altın kambiyo sistemi milletlerarası ödemelerde 15 Ağustos 1971 tarihine kadar uygulanmıştır.

Zamanımızda, paranın milletlerarası kıymet ölçüsü ve ödeme vasıtası niteliğinde olan dövizlere bağlı konvertibilite rejimlerine de aynı ad verilmektedir. Zamanımızda dolar, dünya piyasalarında milletlerarası likidite sağlayan başlıca döviz özelliği göstermektedir.

Kağıt para basılması:

Hükümetler, doğrudan doğruya bir kıymetli maden karşılığı olmadan veya bir karşılık göstermeden devlet gücü ile itibari kıymette kağıt paralar bastırmıştır. Devletler ihtiyaçlarını karşılamak veya buhranlı zamanlarda, savaş sonraları ekonominin depresyona (ekonomik kriz) girdiği devrelerde, doğrudan doğruya kağıt para denilen “kaime” basma cihetine gitmişlerdir. İlk uygulamaları 18. yüzyıl sonralarında Fransa’da, ihtilal sonrasında görülmüştür. Zamanımıza kadar uygulanmışsa da; enflasyona, spekülasyonlara, ekonomi idaresinin kontrolden çıkmasına ve daha birçok zararlara sebep olduğu görülmüştür.

Devletin paraya müdahalesi: Tarih boyunca hükümetler, yürürlükteki kanunlara dayanarak paraya, resmi bir karakter vermişler, bu ödeme ve mübadele aracının niteliklerini tayin etmişlerdir. Devletin paraya başlıca dört sebepten dolayı müdahale ettiği görülmektedir. Devlet;

1) Para fonksiyonunu görecek maddelerin cinsini, büyüklüğünü, ağırlığını, ayarını ve taşıyacağı alametleri tayin etmek zarureti duymuştur.

2) Mali çıkarlar ve siyasi sebeplerle paranın miktar olarak basılmasını ve piyasaya sürülmesini, piyasadan çekilmesini kontrol altında tutmuştur.

3) Para basma işlerini ya kendi üzerine almış veya kontrol etmiştir.

4) Kendi alametini taşıyan resmi ödeme araçlarının mübadelelerde geçerli olmasını mecburi kılmıştır.

Türklerde para basımı: Osmanlılarda Darphane Emini, kubbe vezirlerinden ve defterdarlardan tayin edilmekteydi. Para basmayla ilgili yayınlanan bir tamimde:

“...Sikke denilen şey, her devlet tebeasının alışverişte birbirini aldatmamak ve gerek ağırlığında ve gerek değerinde bir fesat olmamak için padişah adına damgalanmış altın ve gümüş parçaları demektir. Memlekette geçen sikkenin ağırlığı ve değeri bilinmek için sahib-i mülk olan padişahın sikkesi olması lazım gelir.” denmektedir.

Osmanlı para birimi Akçe idi. Akçe gümüş paranın adıdır (bkz. Akçe). İlk zamanlarda bunların ayar ve ağırlığı hiç değişmezdi. Fatih Sultan Mehmedzamanında, altı kırat olan ağırlığı beş kırata indirildi. Bundan sonra bazı sultanların devirlerinde değişik ağırlıklar uygulandı. Abdülmecid Han, 1840’ta sikke ayarını düzeltmek için yeni tesisler ve makinalar kurdurarak, 1843 sonlarına doğru yeni 40, 20, 10, 5 ve 1 paralık sikkeler kestirdi. 1898 senesinde bileşimi yalnız gümüş ve bakır karışımından meydana gelen 148.000 lira tutarında 10-5 paralıklar bastırıldı. Halk bunlara Metelik diyordu. Sultan Altıncı Mehmeddevrinde 40 ve 10 paralıklar; 1840 senesinde, Kaime adı verilen 500 kuruşluk kıymetinde kağıt paralar bastırıldı. 1851’de 10 ve 20 kuruşluk kaimeler piyasaya çıkartıldı.

Alınan bir kararla, 1863 Eylül ayında kaime basılmasına ve tedavülüne son verildi. Bu tarihten sonra tahsil ve tediye işlemleri yalnız madeni paralarla yapılmaya başlandı. 1876 senesinde, tekrar kaime bastırılması ve tedavüle sokulması kararlaştırılmışsa da 1879’da tekrar tedavülden kaldırılmasına karar verildi. Sultan Beşinci Mehmed Reşadzamanında 1 Nisan 1916 tarihli Tevhidi Meskukat hakkında Kanun-i Muvakkat ile altın, Osmanlı Devletinde kıymet ölçüsü olarak kabul edildi. Bu kanuna göre gümüş ve nikelden kesilmiş paralar altının kesri olarak ufaklık para kabul edildi. Sultan İkinci Abdülhamiddevrinde yürürlüğe konan Kavaim-i Nakdiye Nizamnamesi ile para basma işi belli bir kanuna bağlandı.

Cumhuriyet devrinde, 1924 tarihli 411 sayılı kanunla 100 paralıklar çıkartıldı. 1940 tarih ve 2257 sayılı kanuna göre 200 bin lira tutarında 10 paralıklar bastırıldı. 2257 sayılı kanunla gümüş paralar yürürlükten kaldırıldı. Bugün de halen tedavülde bulunan kağıt paraların üzerindeki itibari değerler, bir kıymetli maden karşılığında tespit edilmezler. Kullanılmakta olan kağıt paralar yani banknotlar, altın paraya çevrilebilir olmaktan çıkmıştır. Birim paranın değeri, itibari bir özellik almıştır. Banknotların karşılığı, bir nevi Türk Lirasının mal satın alabileceği değer “satın alma gücü” olmuştur. Buna paranın iç değeri de denir. Bir de paranın dış değeri vardır ki, başka memleketlerin mal ve hizmetlerini satın alabilme gücü ile ölçülür; buna paranın dış değeri denir. Kağıt para çıkartılması bir kanunla 1999 yılı sonuna kadar Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasına bir imtiyaz olarak verilmiştir. İmtiyaz süresi, bitimine beş yıl kalıncaya kadar uzatılabilir. Paranın istikrarı konusunda da Merkez Bankası vazifelidir.

1983’ten sonra çıkartılan kanun hükmündeki kararnamelerle, Türk Parasını Koruma hakkındaki kanun hükümlerinde, milletlerarası liberal sistemin uygulanması yönünde, bazı yeni düzenlemeler yapılmıştır.

Türkiye’de 11 Ağustos 1989 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren “Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar” ile Kambiyo Rejimine geniş ölçüde serbesti getirilmiştir. Paranın kullanılma alanını genişletmeyi amaçlayan bu karar ile, konvertibilite için gerekli olan kanuni çerçeve büyük ölçüde sağlanmıştır.

Paranın dört temel işlevi

Paranın değişim aracı işlevi

Para bir hak ölçüsüdür. Altın karşılığı para kullanan bir devlet ne kadar para basarsa Merkez bankasına o değerde Altın stoklaması veya koyması lazımdır. Günümüzde Türkiye herhangi bir karşılığı olmayan "fiat" sistemine dahildir. Paranın ticari işlemlerdeki fonksiyonu tam burada ortaya çıkar. İki malın değişiminde para, bir üçüncü mal olarak araya girer ve değişim iki bölüme ayırır. A malı verilip karşılığında para alınır, başka bir yer ve zamanda ise para verilip B malı alınır.

Paranın bu şekilde mal değişimini iki bölüme ayırması, paranın bir değişim (mübadele) aracı olma işlevidir.

Paranın hesap ve değer birimi işlevi

Paranın hesap ve değer birimi olarak işlevi, onun bir değişim aracı olma işlevinden kaynaklanır. Farklı malların değişiminde değişim oranları para ile belirlenir. Öte yandan para sayesinde iktisadi değerlerin tek bir ölçü birimiyle ifadesi de sağlanır. Özellikle işlemlerin kaydının tutulmasında paranın bu işlevi zorunludur.

Paranın değer biriktirme ve spekülasyon işlevi

Para, servet biriktirme ve yatırım aracı olarak da işlem görür.Para insanın hayatını kolaylaştırır insana eşya alımında satımında en değerli varlık olarak tanıtılır

Paranın bir iktisat politikası aracı olması işlevi

Gelişmiş bir para ekonomisine sahip ülkelerin para otoriteleri 20. Yüzyılda sıklıkla, faiz oranları ve para arızını kontrol etmek yoluyla, paranın bir iktisat politikası aracı olarak kullanmışlardır.

Linkler

  • http://www.tcmb.gov.tr/ TC Merkez Bankası

İlgili başlıklar

*Yeni Türk Lirası*Akçe*Euro*Dolar

para


1 .
Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kağıt veya metalden ödeme aracı, nakit.
2 .
Kazanç:
"Balıkçılıkta para vardır ama dalgıçlık kadar genç işidir."- S. F. Abasıyanık.
3 .
eskimiş Kuruşun kırkta biri.

para

İngilizce para kelimesinin İspanyolca karşılığı.
s. Abreviatura de párrafo; céntimo; tabaco paraguayo

para

İngilizce para kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. para, pièce de petite valeur, centime

para

İngilizce para kelimesinin Almanca karşılığı.
n. jugoslawische Währungseinheit (100 Para = 1 Dinar)

para

İngilizce para kelimesinin İtalyanca karşılığı.
s. moneta turca; prefisso indicante relazione, vicinanza, sostituzione, somiglianza; paracadute, paracadutista

para

İngilizce para kelimesinin Portekizce karşılığı.
s. pouca coisa

para

i. paraşütçü asker, paragraf

para

Fransızca para kelimesinin İngilizce karşılığı.
prep. para

para

Almanca para kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. coin of low value, penny

para

İtalyanca para kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. parachutist, skydiver

para

Portekizce para kelimesinin İngilizce karşılığı.
adv. about to conj. order: in order to prep. to, for

para

İspanyolca para kelimesinin İngilizce karşılığı.
conj. so as to, order: in order to prep. for, purpose: for the purpose of, to, as, towards, by, at, as for, regard: as regards, regard: in regard to, compared with to, of, favor: in favor of, against, far: as far as

para

Türkçe para kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. coin of low value, penny prep. para v. adorn, deck out, decorate; robe, garnish; dress, trick

para

Flemenkçe para kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. para, paratrooper

para

İngilizce para kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
zn. para, parachutist

para

n. coin of low value, penny prep. para v. adorn, deck out, decorate; robe, garnish; dress, trick

para

Flemenkçe para kelimesinin Fransızca karşılığı.
(militair) parachutiste (m)

para

devletçe bastırılan, üzerinde saymaca değeri yazılı kâğıt ya da metalden ödeme aracı, nakit: para çok şeydir ama herşey değildir . kuruşun kırkta biri.

para

Fransızca para kelimesinin Almanca karşılığı.
n. fallschirmjäger

para

Fransızca para kelimesinin Türkçe karşılığı.
[le] paraşütçü

para

Portekizce para kelimesinin Fransızca karşılığı.
1. (geral) pour; vers; de2. (objeto indireto) à; au3. (em cada) dans 4. (causando) à5. (destino) à; en; au6. (razão) pour; afin de 7. (direção) en; à; chez; sur8. (tempo) moins

para

İspanyolca para kelimesinin Fransızca karşılığı.
1. (general) pour; de 2. (intención) afin de; pour; en guise de 3. (razón) pour; afin de4. (tiempo) moins

para

İspanyolca para kelimesinin Almanca karşılığı.
conj. dass, um, um zu prep. für, zu, zwecks, bis, nach, auf

para

Türkçe para kelimesinin Fransızca karşılığı.
[le] paraşütçü

para

Türkçe para kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Draht, Eingang, Floh: Flöhe, Geld, Groschen, Heller, Kies, Mammon, Mittel, Pinke, Wechsel

internetten para kazanma - 5 yıl önce

İnternet Para kazanma ile ilgili süper bir makale hazırladık incelemenizi tavsiye ederiz.


Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

para Resimleri

Para
3 yıl önce

da parayı meydana getiren unsurlardan sayılır. Vadeli mevduat, devlet tahvili gibi değişim araçları ise para benzeri olarak değerlendirilir. Para değer...

Pará
3 yıl önce

Pará (Portekizce telaffuzu: [paˈɾa]), Brezilya'nın kuzeyinde bulunan bir eyalettir. Kuzeyinden Guyana, Surinam, Atlas Okyanusu ve Amapá eyaleti; doğusundan...

Para aklama
7 yıl önce

edilmiştir. Kara-para terimleri arasında bulunan para yıkama kavramı Mafya babası Al Capone'un yasadışı yolar ile elde ettiği paraları yasalık kazandırmak...

Para aklama, ABD, Al Capone, Banka, Eroin, FBI, Finans, Kara para, Organize suç, Para, Suç
Elektronik para
3 yıl önce

cinsidir. Elektronik paraya şu sebeplerden sanal para da denir: Elektronik para eritildiklerinde pek değer kaybetmeyen altın ve gümüş paralar gibi değerini gram...

Para Politikası
3 yıl önce

(resesyon) dönemlerinde ortaya çıkan işsizliği (para arzının artması sonucunda artan para miktarının, "paranın fiyatı" olan faizi düşüreceği varsayımından...

Para politikası, Para politikası
Madenî para
3 yıl önce

tarihî madenî paraları tanımlamak için kullanılır. Günümüzde madenî paraları tanımlamak için bozuk para kavramı da kullanılır ancak bozuk para kavramı her...

Para piyasası
7 yıl önce

Para piyasası, 1 yıldan kısa vadeli fon arz ve talebinin karşılandığı finansal piyasa türü. Para piyasalarındaki fonlar genellikle şirketlerin nakit, nakit...

Para Piyasası, Para Piyasası
Rezerv Para
7 yıl önce

rezerv para birimidir.5,10,20,50,100,200'lük banknotlardan oluşur.Tüm rezerv paraların 1/4'ünü oluşturur.Avrupa Birliği üye ülkelerin ortak para birimidir...