Birinci Pön Savaşı
Batı Sicilya'ya hakim olan Kartacalıların, Sicilya Adasının doğusuna da hakim olmak istemeleriyle başladı. M.Ö. 264 yılında Messina şehrindeki koloniler ve boğaz üstündeki haklar sebebiyle başlayan savaşlar, iki tarafın da donanma ve deniz kuvvetleri arasında 241 yılına kadar devam etti. Romalıların bütün Sicilya'ya hakim olmalarıyla neticelendi. Savaş sonrasında, 241 yılında yapılan antlaşmayla Kartacalılar, Romalılara Sicilya, Agates, Lipari adalarını ve 3200 altın tazminat vermeyi kabul etti.İkinci Pön Savaşı
İspanya'nın Saguntum şehrinin Kartacalılar tarafından M.Ö.219 yılında kuşatılmasıyla çıktı. Romalılar, Kartacalılara 218 yılında savaş açtı. Annibal kumandasındaki 50.000 piyade, 30.000 süvari ve 37 filden meydana gelen Kartaca ordusu, Roma Seferine çıkıp, 217 yılında Po Ovasında Romalıları üst üste yenerek, zaferler kazandı. Annibal, Appeninler'i aşarak Roma'ya kadar ilerledi. Roma'yı almaktan vazgeçip, güneye inerek, Romalıları sıkıştırmaya başladı. Fakat zamanla Annibal'ın ordusuna yapılan Roma saldırıları neticesinde, Kartacalıların ikmal yolu kesildi. Romalılar, İspanya'ya hakim oldular. Kartacalılar, müdafaaya geçtiler. Annibal, Kartaca'yı korumak için Güney İtalya'dan ayrıldı, 202 yılında Zama'da Romalılara yenilip, Anadolu'ya kaçtı. Kartacalılar, İkinci Pön Savaşında yenilgiyi kabul etmeleriyle antlaşma yapıldı (M.Ö. 201). Antlaşmayla; Kartacalılar, Afrika dışındaki toprakları Romalılara bırakmayı, elli yıl vergi vermeyi ve Roma'dan izinsiz savaşa girmemeyi kabul ettiler.Üçüncü Pön Savaşı
Kartaca'nın iktisadi üstünlüğü Romalıları tedirgin ediyordu. Romalılar, Afrika'daki Berberi Numidya Krallığını Kartacalılara karşı kışkırtması neticesinde bu krallık Kartaca'ya savaş açtı. Kartacalılar da, hükümranlık hakkıyla Numidya'ya; Romalılar da 201 antlaşmasına uyulmadığı bahanesiyle 149 yılında Kartaca'ya savaş ilan etti. Roma ordusu, Afrika'ya çıkartma yaparak, Kartaca'ya karşı taarruza geçti. Kartacalılar yenildiler. M.Ö. 146 yılında Kartaca şehri, Romalılar tarafından bütünüyle tahrip edilip, şehir tarla haline getirilerek sürüldü. Kartacalılar topraklarının bir kısmını, Romalıların müttefiki Numidya Krallığına verdi. Üçüncü Pön Savaşı neticesinde, Romalılar, Afrika eyaletini kurdular.Pön savaşlarının sonuçları
Pön Savaşları; Kartaca'nın yok edilip, Romalıların Batı Akdeniz'e hakim olmaları yanında askeri, idari, sosyal alanlarda ve toprak hukukunda değişmelere de sebep oldu. Kumandanların otoritesi ve derebeylik kuvvetlendi. Askeri ihtiyaçlar için vergi toplanmaya başlanıldı. Meclislerin yerine senato kuvvetlendi. Küçük toprak sahiplerinin elinden toprakların alınması veya kiralanması yoluna gidildi. Savaşlar sebebiyle nüfus azaldığından işlenmeyen arazi alanı arttı.Pön savaşları, Kartaca’nın yok olması dışında, birçok önemli Sonuç daha doğurdu. Bu sonuçlar kısaca şöyle özetlenebilir: Roma’nın ve İtalya’nın nüfus yoğunluğunun azalması; işlenmekte olan bazı toprakların yeniden işlenmeyen toprak haline gelmesi; küçük toprak Sahiplerinin elinde bulunan topraklarına, nobilitas tarafından düşük fiyatlarla satın alınması veya ager publicus topraklarının düşük ücretlerle kiralanması yoluyle geniş latifundia’iar (ağaç ve özellikle yoğun bir biçimde sığır yetiştirilmesi) kurulması ve yine bu kimselerin yabancı illerdeki kazançlı işletmelerle zenginleşmesi; bunun yanı sıra, ordulara donatım Sağlayarak ve vergi toplayarak, şövalyelerin servet yapması; küçük toprak sahiplerinin de katılmasıyle şehir plebleri sayısının artması ve bu sınıfın yoksullaşması; savaş sırasında yasama görevini halk meclislerine önem vermeyerek çoğu zaman tek başına yürüten Senatonun güçlenmesi, cursus honorum’a değer verilmemesi ve zafer kazanan generallere aşırı bir saygınlık sağlanması (mesela Afrikalı Scipio) sonucunda roma demokrasisinin bozulması; gelenek ve göreneklerin (gösteriş merakı), dinin (Hannibal’in zafer kazanmasını önlemek amacıyle Roma’ya Cybele kültünün sokulması) ve siyasetin doğululaşması. Bu doğululaşma, yönetimini ele almayı umdukları yeni iller bulmak amacıyle Senatörlerin ve haraca bağlayacakları yeni iller veya kazançlı işler peşinde koşan şövalyelerin Batı Akdeniz’de hakim durumda olan Roma’yı, doğuda sonu belli olmayan bir yayılmaya sürüklemek istemelerinin sonucuydu.