Kartaca ilkçağda, Kuzey Afrika kıyısında bugünkü Tunus şehrinin yakınlarında Fenikeliler tarafından kurulan bir kolonidir.
Milattan önce 814’te kurulan Kartaca’nın kuruluşu efsaneye göre şöyledir: Bu tarihte Sayda şehrinde Sur’a karşı Elissa adında bir kadının ele-başılığını yaptığı gizli bir ayaklanma hazırlanmıştı. Ancak olay önceden haber alınınca Elissa, taraftarlarıyla birlikte gemilerle gizlice denize açılıp, batıya yöneldi. İlk olarak rastladıkları Afrika kıyısına çıktılar. Burada bir şehir kurmak isteyen Elissa, Kambe hükümdarından toprak diledi. Bu arazi üzerine kurulan şehre Kart-Hataç (yeni şehir) adını verdiler.
Kartaca’nın batıya yönelen gemiciler için uygun coğrafi mevkii geniş ve güvenilir tabii limanlara sahili olması kalenin çok sağlam ve topraklarının çok verimliliği, buranın kısa zamanda gelişerek ticaret merkezi haline gelmesini sağladı. Bu şehrin ticaret gemileri için dikdörtgen, savaş gemileri için yuvarlak olmak üzere iki limanı vardı.
Kartacalılar, kendi buluşları olan üç sıra kürekten daha çok kürekli ticaret ve savaş gemileriyle Kuzey Afrika kıyılarını, İspanya’yı ve Güney Fransa’yı ele geçirdiler. Romalılar, Akdenizin doğusunu hakimiyetleri altına alırlarken, Kartacalılar da Batı Akdeniz’e yöneldiler. İlk zamanlar Romalılarla iyi geçindiler. Kartaca, önce Komşu Afrika kavimlerini, ardından Afrika’daki öteki Fenike kolonilerini hakimiyeti altına aldı. M.Ö. 6. yüzyıldan başlayarak önce Yunanlılarla, daha sonra da Romalılarla mücadeleye başladılar. Korsika ve Sardinya’yı Yunanlıların elinden alan Kartacalılar, ticari ve stratejik ehemmiyeti olan Sicilya’yı ele geçirmeye gayret ederek, bazı bölümlerine yerleşmeşe muvaffak olmuşlardı.
Kartacalıların Sicilya’ya yerleşmeleri Romalılarla çatışmasına sebeb olmuştur. Kartaca’yla Roma arasında yapılan ve tarihte Pön Savaşları denen mücadele yüz yirmi yıl kadar sürdü. M.Ö. 240 yılında başlayan bu savaşlar sonunda Hannibal, Roma ordusunu mağlub edip, on altı yıl Kuzey İtalya’yı elinde tuttu. Ancak Kartaca’dan çok uzaklaştığı için, bir müddet sonra çekilmek zorunda kaldı. Bundan sonra üstünlük Romalıların eline geçti. Romalılar, Kartaca şehrinin kara ile bağlantısını keserek halkı açlığa mahkum ettiler. Şehri fedakarca müdafaa eden Kartacalılar, neticede teslim olmak mecburiyetinde kaldılar. Ele geçen Kartacalılar katlolundular. Romalılar, şehrin izi kalmasın diye toprağı sabanla sürdüler. Böylece ünlü Kartaca tarihten silindi.
Kartaca, aristokrasiye dayanan bir monarşi ile idare olunurdu. İki hükümdarla, yirmi sekiz senatörden kurulu bir ihtiyarlar meclisi ve bir de bunun üstünde yüz onlar meclisi vardı. Yüz onlar; hükümdarları, komutanları ve ihtiyarlar meclisini yargılıyabilirdi. Orduda, sadece komutanlar Kartacalı olup, diğerleri ücretli idiler. Kartaca, sanatta, dinde ve diğer bilgilerde Fenike’nin bir devamıydı.
Romalılar M.Ö. 40 yıllarında Caesar (Sezar) devrinde şehrin eski yeri üzerinde yeni bir koloni kurdular. Burası Romalılar zamanında ünlü bir sanayi ve ticaret merkezi oldu. Beş ve altıncı yüzyıllarda Vandalların başkenti olan Kartaca, sonra Bizans imparatorluğu sınırlarına dahil edildi. Yedinci yüzyıldan sonra ise bölge bütünüyle Müslümanların hakimiyetine geçti. Bugün, eski Kartaca’dan ancak Romalılar devrinden kalma bazı yıkıntılara rastlanmaktadır.
Kuruluş ve Kolonileşme
6.Yüzyıl başında Babil Kralı Nabukadnezar tarafından Tire kenti yıkılınca, tüm Fenike kolonilerinin en büyüğü, en zengini ve en güçlüsü olan Kartaca bağımsız duruma geldi. Tire ve Sidon şehirlerinin İspanya ile Sicilya'da kurdukları koloniler Yunan istilalarıyla karşılaşınca Kartaca'dan yardım istediler. Sonuçta Sicilya üzerindeki Yunan gücü durdurulmakla kalmadı, Kartaca hem Sicilya'da, hem de Balear adaları ile İspanya kıyısında kendi kolonilerini kurdu. Ardından Sicilya, Sardunya ve Balear adalarının tamamı Kartaca tarafından ele geçirildi; Libya ve Cezayir kıyılarında yeni koloniler kuruldu. M.Ö 520 yılı civarında Cebelitarık Boğazı'nın ötesine yollanan bir keşif birliği, Fas, Moritanya, Senegal, Gine ve hatta Madeira ile Kanarya Adaları'nda yeni yerleşimler kurdu. Sürekli büyüyen Kartaca kentinin nüfus fazlası bu yeni yerleşimlere iskan ediliyordu. Özellikle Kuzey Afrika kolonilerindeki nüfusun yerli Afrikalılarla karışması sonucu ortaya Libyo-Fenikeliler olarak adlandırılan yeni bir ırk çıktı.Kartaca İmparatorluğu
Kartaca İmparatorluğu, iki "kral", bir "senato" ve bir "meclis" tarafından yönetiliyordu. Genelde Kartaca'da yönetim, soyluluğun değil de zenginliğin belirlediği bir aristokrasinin elindeydi.Krallar
Krallar her yıl seçimle belirleniyordu. Görevleri daha çok yargı ve denetimle alakalıydı. Senatoyu denetlerler ve sivil yönetimi de kontrol ederlerdi. Bir kral bir çok kez arka arkaya seçilebilirdi. Örneğin: Hannibal 22 yıl üst üste kral seçilmişti. Bu krallara "shofet" denilmekteydi. (Latince "suffete" olarak geçmektedir.)Senato
Kartaca Senatosu, 300 kadar asilden oluşuyordu. 30 kişilik iç konseyin üyeliği ömür boyuydu.Meclis
Kartaca Meclisine ise belirli bir zenginliğe sahip bütün Kartacalılar katılabiliyordu; ancak bu meclisin shofetleri onaylamak haricinde pek az bir gücü vardı. Meclis ve senato arasında Kartaca tarihi boyunca yaşanan çekişme, imparatorluğun çöküşünü hazırlayan nedenlerin başını çekmektedir.Ordu ve Donanma
Kartaca donanması çok büyüktü ve bu denizaşırı imparatorluğun can damarıydı. Kartaca gemileri "dörtlü" ve "beşli" denilen tipte, üçer sıra kürekli savaş kadırgalarıydı. Donanma personeli tamamen profesyonel denizcilerden oluşuyordu. Kürekçilerinin disiplini ve mahmuzlama taktiğindeki uzmanlığı Kartaca donanmasını tüm Batı Akdenizin tartışılmaz gücü yapmıştı.Kartaca ordusu ilk başta ağır savaş arabalarınca desteklenen hafif piyade birliklerinden kuruluydu. Ancak Sicilya'da Yunanlılarla yapılan savaşlar sonucu ağır silahlı ve zırhlı hoplites askerleri ile phalanx taktiği benimsendi. 1.Pön Savaşı'ndan hemen önce ise Spartalı bir lejyoner, orduyu Makedon usulünde düzenledi. Mısır üzerinden gelen bir Pers ordusu ile yapılan savaşta Kartacalılar ilk defa savaşta fillerin gücüne şahit olmuşlardı. Savaş arabaları da yerlerini, o zamanlarda Afrikada geniş bir coğrafyada bulunabilen fillere bıraktılar. Ordunun çekirdeğini böylece Makedon düzeninde savaşan libyo-fenikeli piyadeler ile filler oluşturdu. Geri kalan birlikler ise tamamen paralı askerlerden oluşturuluyordu. Kartacanın ekonomisi böylesine çok sayıda paralı askeri beslemeye yetmekteydi. Özellikle hafif süvariler, sapancılar, suriyeli okçular ve kılıççılar en çok tutulan paralı askerlerdendi.
Kartaca ve Roma ile İlişkiler
M.Ö 3.Yüzyılın başlarında Kartaca altın çağını yaşıyordu. Batı Akdenizin tek sahibi, tüm Akdeniz ticaretinin de lideriydi. Nüfusu bir milyonu geçmekteydi. Lakin yakınlarında bir yerde kendisini bekleyen bir tehlike vardı; Roma.İtalya yarımadasının orta kısımlarında kurulu küçük Roma kenti, Kartacanın yaklaşık olarak yaşıtıydı. Beş yüzyıla yakın süren mücadelenin ardından tüm İtalya'yı egemenliği altına almış, hızlı gelişen bir güç olarak tarih sahnesine çıkmıştı. Şimdi gözlerini Sicilya'ya çevirmiş fırsat kollamaktaydı. Beklediği fırsat Sicilyadaki Kartaca kolonileri ile Yunan kolonileri arasında çıkan savaşta, Yunanlıların yardım talebiyle geldi. Roma'nın niyetlerinden uzun süredir haberdar ve tedirgin olan Kartaca, bunu görerek M.Ö. 265 yılında Roma'ya savaş ilan etti. Böyle başlayan 1.Pön Savaşı çok çekişmeli bir mücadeleye sahne oldu. Kartacalılar tarihlerinde ilk defa böylesine dinamik ve güçlü bir düşmanla karşı karşıya geliyorlardı. Uzun ve zorlu muharebelerden sonra Roma galip geldi. M.Ö. 241 yılında Kartaca barış isteyerek Sicilya'dan ayrılmak zorunda kaldı.
Kartaca bu mağlubiyetten sonra kendini toparlayarak intikam almak istiyordu ancak şahit olduğu Roma gücüne karşı bir kez daha savaşa girmeyi göze alamadı. Bunun yerine kayıplarını İber yarımadasının Kuzeyindeki gümüş madenlerine sahip olarak gidermeye niyetlendi. Savaşın kahramanı olan general Hamilcar Barca ile oğulları Hannibal ve Hasdrubal güçlü bir orduyla İspanya'ya çıkarma yaptılar. Ancak Romalılar Kartacanın yeniden güçlenmesine asla göz yummayacaklardı. Kartacalıların yolu üzerinde bulunan Saguntum şehri ile ittifak anlaşması yapan Roma, Kartaca ordusunun Ebro Irmağı'nın Kuzeyine çıkmasını savaş ilanı sayacağını bildiren bir ültimatom verdi. Yeniden savaş rüzgarları esmeye başlamıştı. M.Ö.218 yılında Hannibal hazırlıklarını bitirerek Ebro'nun Kuzeyine bir ordu yolladı. Bunun üzerine Roma Kartacaya savaş ilan etti. Hannibal Roma'yı neredeyse çökertecekken bocalayan Kartacalı komutan üstünlüğünü kaybetti. Romalılar büyük insan kaynaklarını kullanarak kayıplarını telafi ettiler, başkentlerini güvene aldılar ve Kuzey Afrika'ya, Konsül Scipio'nun komutasında bir ordu çıkarttılar. M.Ö.202 yılında yapılan Zama muharebesinde Kartacanın direnişi kesin olarak kırıldı. Zorlandığı barış ile İspanyadaki tüm topraklarını da kaybeden Kartaca, böylece başladığı yere dönmüş oldu.
APMT Insert - 1 hafta önce
Carbide Inserts - 1 hafta önce