Nusret Fatih Ali Han ağırlıklı olarak kavvali söyledi. Ama tüm dinlerden izleyiciler topladığı kişisel tarzını oluştururken geleneksel klasik müzik olan Khylal gibi diğer anonim türlerde de eserler verdi. Pakistan`da ileri derecede eğitim almış, bazılarının ailesinden de olduğu bir grupla birlikte çalıştı.
1971`de Nusret babasından grubun liderliğini tevarüs etti. 70`ler ve 80`lerde Nusret`in müziği dinamik Hint ve Pakistan film endüstrisi ile gittikçe eş anlamlı hale geldi ve popülerlik kazandı. Peter Gabriel`in Nusret`in müziğine duyduyduğu hayranlık onu derleme albümler, festivallerde boy göstermeler ve daha sonralarda da Virgin / Real World Records etiketli kişisel albümlere yöneltti. Bu albümlerin ilki Nusret`in Pakistan`daki lakabına gönderme yapıyordu: Shan-en Shah (-i-Kavvali); Kavvalini en parıldar yıldızı.. Mustt Mustt albümünde deneysel besteci Michael Brook`la sesini Batı müziğine uydurmayı amaçlayan çalışmalar yaptı. Geleneksel şarkılar Batı ritimleri çevresinde hazırlanmış klasik vokal talimleriyle yer değiştirdi. Massive Attack tarafından yapılan bir remix İngiltere`de sürpriz bir şekilde club hiti oldu.
Nusret Shahbaaz albümüyle kökenlerine geri döndükten sonra da Real World serisinden Kavvali ve Batıdaki tepkilerinin karşılıklı olarak yer aldığı albümler serisine devam etti.
Nusret Fatih Ali Han 1997`de Londra`da böbrek ve karaciğer yetmezliğinden hayatını kaybetti.