Müt'a Nikahı

Kısaca: Müt'a veya Muta nikâhı; (Arapça: زواج المتعة ''Zawāj al-Mut'ah'' veya نكاح المتعة ''Nikāh al-Mut'ah'') bir erkeğin, rızası olan bir kadınla, bir ücret karşılığında, belirli bir süreliğine birlikte olmak üzere evlenmesidir. Bazı kaynaklarda ''Acem - Fars nikâhı'' ya da ''muvakkat (geçici) nikâh'' da denir. ...devamı ☟

Müt'a veya Muta nikahı; (Arapça: زواج المتعة Zawāj al-Mut'ah veya نكاح المتعة Nikāh al-Mut'ah) bir erkeğin, rızası olan bir kadınla, bir ücret karşılığında, belirli bir süreliğine birlikte olmak üzere evlenmesidir. Bazı kaynaklarda Acem - Fars nikahı ya da muvakkat (geçici) nikah da denir. İslam öncesi Arap geleneklerinde, ticari yolculuklar ve savaş gibi ikamet yerinden belirli bir süreliğine ayrılan erkeklerin cinsel ihtiyaçlarını karşılamada kullandıkları bir yöntem olarak anılır. Etimoloji Sözlükte "kendisinden faydalanılan şey" anlamına gelen müt'a, bir fıkıh terimi olarak, boşanma veya evliliğin feshinden sonra kocanın, kadına verdiği elbise ve benzeri hediyeye denir. İlgili ayet ve hadisler -"Malik olduğunuz (cariye veya esire) dışındaki kadınlardan 'evli ve özgür' olanlar da size Allah'ın emri olarak haramdır. Bunların dışındaki kadınlardan sefahat yapmamak üzere mallarınızla kadın aramanız size helal kılındı. Öyleyse onlardan neye karşılık yararlandıysanız, onlara ücretlerini gereken kadar ödeyin. Anlaşma dışında karşılıklı hoşnut olunan şeyler konusunda üstünüze bir sorumluluk yoktur." (4:24) Caeteni, Taberi ve İbn Kesir’i kaynak göstermek suretiyle Muhammed’in Esma bt. Numan'la nikahlandıktan sonra müt'a verdiğini kaydeder. Muhammed, Esma bt. Numan ile nikah yapmış, ancak bu kadının vucudunda beyaz lekeler olduğunu ve bunun kendisinden gizlendiğini görmüş, bunun üzerine ona “müt'a” vermek suretiyle onu bırakmıştır. Taberi bu olayı şu şekilde anlatır: “Rasulullah Esma bt. Numan ile evlendi. Gerdeğe girdiğinde onda beyazlık gördü. Bunun üzerine ona müt'a verdi, giyindirdi ve ailesine geri gönderdi.” Muhammed’in müt'a verdiği diğer kadın ise Kilab kabilesinden Aliye bt. Zabyan’dır. Taberi’nin ifadesi şöyledir: “Rasulullah, Benu Ebi Bekir İbn Kilab kabilesinden Aliye ile evlendi, sonra ona müt'a verdi ve onu bıraktı.” Mezheplerin bakış açısı Mut'a nikahı bütün Sünni mezheblerinde zina olarak tanımlanır ve haram olarak kabul edilir. şeriata uygun görülür. Rafizilik'te de mut'aya izin verilmiştir. Bunun yanında Şia'nın önemli kollarından biri olan Zeydiyye mezhebinde, Nusayrilik'te ve Alevilik'te de batıl kabul edilir ve uygulanmaz. Bazı hadislerde Mut'aya Müslüman askerlerin ve Muhammed'in de başvurduğu kaydedilmektedir. Ancak bu hadislerin yorumlarında bu yönteme Muhammed'in de başvurması, sonradan yasaklanmış olma veya olmama durumu tartışmalıdır. Başlangıçta islam toplumunda uygulandığı konusunda tartışma bulunmayan bu nikahın daha sonra Şiiler yasaklanmadığı, Sünniler ise yasaklandığı iddiasındadırlar.

Şiilik'de müt'a nikahı'na bakış

Şiiler ve Rafiziler müt'a nikahını uygularlar. Anadolu Aleviliğinde ve Şia'nın önemli kollarından biri olan Zeydiyye mezhebinde müt'a nikahının batıl olduğuna inanılır. Şiiler müt'a nikahı konusunda Nisa suresinin 24.ayetini delil olarak sunarlar. Şia yorumuna göre, Nisa suresinin bu ayetde geçen ve Türkçeye "faydalanmak" olarak çevrilmiş استمتعتم kelimesinin kökü متع'den gelmektedir. Şiilerin hadis anlayışları de sünnilerden farklıdır ve sünni kaynaklarda kaydedilen hadisler yerine sadece Ehl-i beyt kanalıyla nakledilen hadisleri referans alırlar. Bu hadislerden bir örnek; "Yüce Allah, müt'a ettikten sonra gusül eden bir erkeğin gusül suyunun her damlasından yetmiş melek yaratır ve bu melekler kıyamet gününe kadar ona istiğfar ederler ve kıyamet gününe kadar müt'ayı inkar edenlere de lanet ederler."

Şiilik'de uygulama

Müt'a nikahında erkek ve kadın belirli bir süre ve ücret karşılığında anlaşırlar. Bu evliliğin süresi en az bir cinsel birleşme kadar, en çok 99 sene olabilir. Erkek, rızası olan kadına, "Beni (...) (aylık) bir zaman için müt'alandır" veya " (...) kadar para karşılığında seninle müt'alandım" der. Müt'a nikahı ile evlenen kadın, nikahın süresi ne kadar olursa olsun mirastan hak iddia edemez. Müt'a nikahı kıyan erkek, sonradan normal nikahın şartlarını yerine getirip bu kadını sürekli eş olarak alabilir.

Eleştiriler

Ücret karşılığı belirli bir süre birlikte yaşama ve cinsel birlikteliği kapsayan Mut'a uygulamasını nikah ile ilişkilendirmek zorlama bir yorum olsa gerekir. Ticari bir anlaşmaya benzeyen Mut'a sözleşmeli evliliklerle benzerlikler taşıyabilir, ancak mut'ayı geleneksel evlilik kurumu ile ilişkilendirmek, anlaşma karşılığı verilen ücreti de evlilikteki mehir olayı ile bağlantılamak sosyolojik gerçeklerle ve nesnellikle bağdaşmayan bir durumdur.

Sünnilik'te müt'a nikahına bakış

Muhammed, henüz hakkında kesin hükmü gelmediği dönemlerde, müt'a nikahına üç defa ruhsat vermiş ancak daha sonra Allah'ın emri ile yasaklamıştır: "Ey insanlar, ben müt'a ni­kahı ile kadınlardan faydalanmanız için izin vermiştim. Şüphe yok ki Allah, kıya­mete kadar bunu muhakkak haram kılmıştır. Kimin yanında bunlardan bir kadın varsa hemen onu serbest bıraksın, onlara verdiği şeylerden hiçbir şeyi geri almasın." Rivayetlere göre Mü'minun suresinin 6 ve 7. ayetlerinin nazil olması üzerine, müt'a nikahı kesin olarak haram kılınmıştır. Ashab'dan, tabiinden ve müçtehitlerden, bu tür nikahı kabul eden kimse yoktur. İbn-i Abbas'dan rivayetle Ali bin Ebu Talib şöyle demiştir : "Rasulullah müt'a nikahından ve ehil eşeklerin etlerini yemekten Hayber'in fetih günü bizleri men et­ti." Hz. Ömer de, hilafeti döneminde müt'a nikahını zina gibi kabul ederek, yasaklamıştır. Bu yorum rivayetlerdeki nikahın müt'a ile başladığı ifadelerinin bulunmaması, nikahın sonlanması sırasında mut'a verildiği ifadesiyle desteklenir.

Dış bağlantılar

[1] Prof. Dr. Süleyman Ateş'in değerlendirmeleri * Kaynaklarıyla Büyük Kadın İlmihali, Rauf PEHLİVAN, Sayfa 277-278, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1993.

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.