Ulusal Mücadele'nin Amasya Genelgesi ile ortaya konan ilkeleri Erzurum ve Sivas Kongreleri'nde somut bir biçim almıştı. Bütün bu olaylar,gelişirken Batı Anadolu'da da Yunan İşgali genişliyordu. Doğu, Güney ve Batı Anadolu'da yapılacak mücadelenin ağırlığını Batı Anadolu, yani Yunan cephesi oluşturuyordu. Bu bakımdan asıl savaş bu cephede geçecekti. Diğer yandan Meclis'in İstan.bul'da toplanması sebebiyle Sivas çok uzak kalıyordu. Sivas haberleşme ve ulaşım olanakları yönünden uygun değildi. İstanbul'dan gönderilen telgraflar ve mektuplar Ankara'da özetlenerek Sivas'a bildiriliyordu. Demiryolu Ankara'ya kadar uzanıyordu. Sivas'tan ülkeyi yönetebilmek çok güçtü. En uygun yer olarak M. Kemal Paşa Komutanlar toplantısında bu konu tartışılmış ve M. Kemal Paşa'nın önerisi üzerine doğu-batı, kuzey-güney kavşak noktasında bulunan Ankara en uygun yer olarak seçilmişti. Ayrıca Ankara'da ulusal örgütler güçlü idi. Fakat bütün bu üstünlüklerine rağme Temsil Heyeti'nin Ankara'ya gitmesini istemeyenler de vardı. Bunların başında Kazım Karabekir geliyordu. Kazım Karabekir Paşa Temsil Heyeti'nin Kızılırmağın batısına geçmesini, Doğu Anadolu'nun geleceğinin tehlikeye düşeceği endişesiyle istemiyordu. M. Kemal Paşa Ankara'ya gitme konusunda kendisini güçlükle razı edebildi.
18 Aralık 1919'da Sivas'tan ayrılan M. Kemal Paşa, Ulusal Bağımsızlık ve Egemenlik Savaşı'nın tarihi yolculuğuna devam ederek önce Kayseri'ye geldi. Mucur, Kırşehir üzerinden yoluna devam etti. Bütün bu yerlerde halkın coşkun sevgi gösterileriyle karşılandı. Halktan gördüğü bu bağlılık ve sevgi, O'ndaki bağımsızlık inancını daha da güçlendirdi. Mucur halkı kendi olanakları ile silah ve cephanesini sağlayarak "Milli Süvari Müfrezesi" kurmuşlardı. M. Kemal Paşa 27 Aralık 1919 cumartesi günü Ankara'ya vardı. Dikmen sırtlarında halk ve Seymenler tarafından karşılandı. Şerefine törenler yapıldı. Kendisine ayrılan Ziraat Mektebi binasına yerleşti. Artık Ankara, ulusal iradenin merkezi ve kalbi idi.
1920 Yılı Başında M. Kemal Paşa'nın Siyasi ve Askeri Durum Değerlendirmesi
Meclis-i Mebusan'ın toplanması çalışmaları sürerken M. Kemal Paşa, komutanlara ve İstanbul'da bulunan arkadaşlarına yolladığı telgraflarla genel bir değerlendirmede bulundu. 9 Ocak ve 5 Şubat 1920 tarihli bu telgraflar 1920 yılı başlarında ülkenin durumu,yabancı devletler ve izlenecek politika yönünden M. Kemal Paşa'nnı görüşlerini belirtmektedir. İtilaf Devletleri'nin savaş içinde yapmış olduğu anlaşmalar aralarındaki çıkar çatışmalan yüzünden bozulmuş, özellikle Boğazlar ve Türkiye'de İngiliz'lerin üstünlük sağlaması Fransız ve İtalyanları rahatsız etmiştir. Türkiye'nin Fransız ve Yunanlılar karşısında kazanacakları başarı üzerine İtalyanlar kendiliklerinden Anadolu'yu terk edebilecektir. Trakya'da da mücadele edilmeli, Bulgarların yansızhğı sağlanmalıdır. Bolşeviklerin zaferi Türkiye açısından büyük önem taşımaktadır. Çünkü Bolşeviklerle temas eden bir ülke, ya onlarla sosyal ve politik işbirliğine girmekte veya çatışmaktadır. Türkiye'nin Bolşeviklere karşı silahlı çatışmaya girmesi için İtilaf Devletleri'nin büyük fedakarlıklar yapması, işgal edilmiş Türk topraklarının terkini gerektirir ki, bunu yapmazlar. Bu sebeple Türkiye barışı ertelenmiştir. Türkiye'yi her yöndcn kuşatmış bulunan İtilaf Devletleri Türk-Rus ilişkisini engellemek için Kafkasya'da bir sed oluşturma çabasındadırlar. Bu amaçla Ermenistan, Gürcistan, Azerbeycan Devletleri'ni tanıyarak bu setti gerçekleştirmek istemektedirler. İtilaf Devletleri diğer yandan Türkiye içinde ayrılık ve iç çatışmalar çıkartarak Kuva-yı Milliye'yi dağıtmaya çalışıyorlar. Kendi arzularını yerine getirecek zayıf hükümetler istiyorlar. Durum değerlendirmesinin sonunda ise alınması gereken önlemleri belirtiyor: "Kafkasya'da kurulmak istenen seddi engellemek için burada kurulmakta olan hükümetlerle temasa geçmek, Doğu cephesinde seferberlik yapmak. Eğer Kafkas Ulusları İtilaf Devletleri ile işbirliğine giderlerse, Bolşeviklerle anlaşıp bu seddi yıkmak. İstanbul Hükümeti bıı kararları desteklemezse, Temsil Heyeti İstanbul ile ilişkisini keserek gerekli önlemleri kendisi yapmalıdır." Durum değerlendirmesi, genelde olumlu karşılanmakla beraber, M. Kemal Paşa'nın gerçekçi politikasını anlayan çok az kimse çıktı.