Me'mün
Kısaca: Me'mün Abbasi halifelerinin yedincisi. Halife Harun Reşid'in oğludur. 786'da Bağdat yakınlarındaki Yasisiye'de doğdu. Annesi Meracil adlı bir cariyedir. Küçük yaşta devrin Ünlü alimlerinden ilim tahsiline başlayıp, onların terbiyesiyle yetiştirildi. Arap edebiyatı, fıkıh, hadis ve diğer yüksek İslami ilimleri öğrenip, ihtisas sahibi oldu. ...devamı ☟
813'te ağabeyi Muhammed Emin'den sonra halife oldu. Saltanatının ilk yılları isyanlarla geçti. Devrindeki en önemli isyan batıl itikad sahibi Hurremilerin Babek liderliğinde ayaklanmaları idi. Ancak birbiri arkasından gönderilen kuvvetler esaslı bir başarı elde edip, Babek'e kesin darbeyi indiremediler. Bu arada diğer bazı isyanların da çıkması Babek'in El-Bazz ve civarına hakim olmasının kabullenilmesine sebep oldu ve bu hadise uzun yıllar devleti meşgul etti.
813'te El-Cezire Araplarını etrafında toplayan Nasr bin Şebeş ve 820'de Mısır hakimi Ubeydullah İsyanlarını bastıran Me'mun, Bizans hakimiyetinde bulunan Anadolu'ya karşı gaza hareketine girişti. Bizans hudut boylarına Sugur ve Avasım adıyla akıncılar gönderdi. 830'da bizzat Anadolu seferine çıktı. Tarsus'a gelip, etraftaki kaleleri fethettirdi. 830 Temmuzundan, Eylül ayının ortalarına kadar Anadolu topraklarında kalan Me'mun, kışı geçirmek için Suriye'ye döndü. Me'mun, Suriye şehirlerinden Dımaşk'a çekilmesiyle Bizans Kayseri Theophlis, 731'de Torosları aşarak, Tarsus'a girdi ve 2000'i aşkın Müslümanı kılıçtan geçirip, 7000'ini esir etti. Halife Me'mun esirlerin iadesini isteyip, sefere hazırlandı. 831 Temmuzunda Anadolu'ya girdi. Torosları Külek Boğazından geçerek, Ereğli'ye geldi. Ereğli Kalesini teslim aldı. Oğlu Abbas'ı Bizans Kayserini bulmakla vazifelendirdi. Abbas, Niğde ile Aksaray arasındaki Melendiz bölgesini fethetti. Niğde yakınlarında Bizans Kayseri Theophlis'i mağlup etti. Theophlis, yüz bin dinar vermek, yedi bin Müslüman esiri iade etmek şartıyla beş yıllık mütareke istedi. Me'mun kabul etmeyip, kışı geçirmek için Dımaşk'a döndü. Anadolu'da fetihlerde bulunup, Abbasi hakimiyetini kuvvetlendirmek için, fethedilen Bizans arazilerine Müslüman nüfusu yerleştirmek istedi. 833 yılında Anadolu'dayken Pozantı Suyu kenarında hastalandı. 9 Ağustos 833'te ordugahında vefat etti. Tarsus'ta defnedildi. Vasiyeti üzerine, küçük kardeşi Mu'tasım bin Harun, Abbasi halifesi oldu.
Halife Me'mun, Ehl-i beyte hürmetkar, ilmi faaliyetleri sever, alimleri himaye ederdi. İlim ve fennin yükselmesine çalıştı. Tercüme büroları kurdurdu. Hikmet (fen), tıb ve diğer akli ilimlerden Yunanca ve süryani dillerinden kitaplar tercüme ettirdi. Yunanca felsefi kitaplar Arapçaya çevrildi. Devrinde Ehl-i sünnet itikadından ayrılan bazı bozuk fırkalar tarafından din bilgilerine akli, felsefi görüşler karıştırılmak istendi. Bu durum Mu'tezile ve diğer batıl mezhep mensuplarının işine yaradı. Fen ilimlerini inceleme, araştırma ve ilmi kongreler için kendisinin de katıldığı meclisler kurdurdu. Bağdat'ta Beytül-Hikme Kütüphanesi ve Rasadhanesini yaptırdı. Burası büyük bir ilim merkezi haline geldi. Bağdat ve Şam'daki ilmi faaliyetler neticesinde astronomi cedvelleri çıkartıldı. Meridyen dairesi araştırılıp, bir derecelik boylamın uzunluğu ölçüldü. Devrinde, tercüme ve telif eserleriyle Hunayn bin İshak, Yakub bin İshlak, Yakub bin İshak El-Kindi, Muhammed bin Musa bin Harizmi, El-Allaf; tarihçilerden Abdülmelik bin Hişam, Ebü'l-Hasan el-Medaini, İbn Ebi Tahir Tayfur, İbn-el-Azrak, İbn Saad, Vakıdi yetişip himaye gördü.
Bu konuda henüz görüş yok.