Türk doktrininde bazı yazarlar, kambiyo senedi yerine "ticari senet" terimini kullanmayı tercih etmektedir. Kambiyo senetlerine özgü nitelikler şunlardır:
- Kambiyo senetlerinde saklı (mahfuz) olan hak senet ile beraber doğar, senetten önce yoktur.
- Kambiyo senetleri kanunen emre yazılı senetlerdir.
- Kambiyo senetleri şekil şartlarına tabidirler; örnek vermek gerekirse "poliçe" sözcüğünün senet metninde bulunmaması, o senedin poliçe olarak kabulüne engel olur.
- Kambiyo senetleri devir, ödeme, üzerlerine imza atanların hak ve yükümlülükleri, hak sahiplerinin haklarını kullanmak için yerine getirmeleri gereken şartlar, söz konusu senetlere bağlı alacakların takibi, zamanaşımı bakımınlarından özel kurallara tabidirler.
Kambiyo senetlerinde kanuni veya kazai atıfet mehilleri geçerli değildir.
Bu senetlerin tarihte ilk defa nerede ve ne şekilde kullanıldığı tartışmalıdır. Bazı kaynaklar eski Çin'de VII. ve X. yüzyıllar arasında kambiyo senetlerine benzeyen senetlerin varlığını belirtmektedir. Bugünkü anlamda kambiyo senetlerinin XII. yüzyılda İtalya'da ortaya çıktığı sanılmaktadır.
Kambiyo hukuku ilk defa 1673'te Fransa'da Ordonans ile kanunlaştırılmıştır; yine 1807 Fransız Ticaret Kanunu hükümleri 1673 Ordonansı hükümlerini tekrar etmiştir. Türkiye'de 1850 tarihli Kanunnamei Ticaret'teki kambiyo senetlerine ilişkin hükümler Fransız Ticaret Kanunu'nun bir çevirisi idi.
Ülkeler arasındaki ticari ilişkilerin gelişimi, kambiyo hukukunun birleştirilmesi sorununu ortaya çıkartmıştır. Bu yöndeki uluslararası çalışmalar sonucunda 7 Haziran 1930'da Cenevre'de üç sözleşme kabul edilmiş, bu sözleşmeler, 1 Ocak 1934'te yürürlüğe girmiştir. Türkiye de 1957 tarihli Ticaret Kanunu ile Cenevre Sözleşmesi'ne taraf olmuştur.
Kaynak: Rehber Ansiklopedisi