Baraka Han tahttan indirilip yedi yaşındaki kardeşi Salamış hükümdar olunca, Kalavun, atabeg tayin edildi. Altı ay süren bu atabeglikten sonra bir darbe ile hükümdarlığı ele aldı. Halifenin de hükümdarlığını tanımasıyla durumu sağlamlaşan Kalavun, Suriye’deki Şam Sultanı Sungur, Moğollar ve onlara yardım eden Ermenilerle mücadele ederek yaptığı savaşları kazandı. Bütün Suriye’yi elde etmek için St. Jean şövalyelerinin Morkab’daki kalelerini 1285’te ele geçirdi. Trablus’u ve yakınındaki Batrun Kalesini ele geçirdikten sonra Akka’yı almak için yola çıktığı sırada, Kahire yakınlarında öldü. Yaptırdığı medresenin bahçesine defnedildi.
Cesur, tedbirli, adil, ilmi ve terakkiyi seven bir hükümdar olup, Kahire’de iki kasr arasında büyük bir medrese yaptırdı. O zamana kadar bir benzeri yapılmamış olan Kahire Hastanesi, en önemli eseridir. Bu hastanenin çeşitli hastalıklar için laboratuarları, ilaçlar ve diğer erzaklar için ayrı ayrı depoları, tertipli, güzel hasta koğuşları bulunmaktaydı. Ayrıca bu hastanenin yanına cami ve diğer eserler de yaptırdı.
Memluk sultanları arasında, kurduğu hükümranlık devam eden yalnız budur. Bu sülalenin başına Kalavun’dan sonra beş hükümdar daha geçti. 1382 yılında Çerkes Sultanları ortaya çıkınca sülalenin hükümranlığı sona erdi.