Kırım Seferi (1941–1942)

Kısaca: Kırım Seferi, II. Dünya Savaşı'nın Doğu Cephesi'nde Alman ve Romen ordularının Kırım Yarımadası'nın işgali ve Sivastopol'ün düşürülmesi için giriştikleri bir askeri seferdir. Barbarossa Harekâtı'nın başlarında Aşağı Dinyeper'e kadar ilerleyen Alman 11. Ordusu ve Romen 3. Ordusu, Kırım'ı anakaraya bağlayan Perekop Kıstağı'nda Kızıl Ordu savunmasını 29 Ekim 1941'de aşmış, hızla Kırım işgal ederek Sivastopol'ü kuşatmıştır. Ancak Kızıl Ordu'nun Kırım Cephesi kuvvetlerinin Kerç Yarımadası'na 26 Aralı ...devamı ☟

Kırım Seferi, II. Dünya Savaşı'nın Doğu Cephesi'nde Alman ve Romen ordularının Kırım Yarımadası'nın işgali ve Sivastopol'ün düşürülmesi için giriştikleri bir askeri seferdir. Barbarossa Harekatı'nın başlarında Aşağı Dinyeper'e kadar ilerleyen Alman 11. Ordusu ve Romen 3. Ordusu, Kırım'ı anakaraya bağlayan Perekop Kıstağı'nda

Kızıl Ordu

savunmasını 29 Ekim 1941'de aşmış, hızla Kırım işgal ederek Sivastopol'ü kuşatmıştır. Ancak

Kızıl Ordu

'nun Kırım Cephesi kuvvetlerinin Kerç Yarımadası'na 26 Aralık 1941'de bir çıkarma yapmaları üzerine Sivastopol taarruzu durdurulmuştur. Daha sonra Mihver kuvvetlerin Kerç Yarımadası'nda yerleşmiş olan Sovyet kuvvetlere taarruz etmiştir. Yenilgiye uğrayan

Kızıl Ordu

birlikleri geride tüm ağır silahlarını ve çok sayıda tutsak bırakarak denizden tahliye edilmiştir. Sivastopol'e ikinci taarruz 2 Haziran 1942 tarihinde başlatıldı ve bir aydan biraz fazla süren şiddetli çatışmalardan sonra 3 Temmuz 1942 tarihinde kent Alman - Romen kuvvetlerinin eline geçti. Harekat öncesi Barbarossa Harekatı planlarında Kırım ve Sivastopol yer almamaktadır. Plana göre

Kızıl Ordu

'nun büyük bir bölümü Dinyeper batısında kuşatılıp imha edilecekti ve Kırım'daki

Kızıl Ordu

varlığının da Sivastopol Limanı'ndaki Sovyet Karadeniz Filosu'nun da bir sorun olacağı düşünülmemişti. Ancak, 13 Temmuz 1941 günü Karadeniz Donanması'na ait 6 Ilyushin DB-3, Romanya'nın Ploesti petrol bölgesini bombaladı. Bu bombardıman sonucu 9 bin ton ham petrol üç gün boyunca yanmıştır. Beş gün sonra bir başka Sovyet hava akınında ise 2 bin ton ham petrol yandı. Esasen bu hava akınları görece küçük çaplı akınlardı ama neden oldukları kayıp, Rusya'daki tüm panzer tümenlerinin beş dolumluk yakıtı kadardır. Hitler'in tepkisi 33 Sayılı Emir'e 23 Temmuz 1941 tarihli bir ek emir çıkartarak Kırım işgalini harekat planına dahil etmek oldu. OKW, bu emre dayanarak Kırım'la ilgili operatif hedefleri açıklayan bir emir çıkardı. Bu emirde, özellikle Romanya petrol sahası üzerinde büyük bir tehdit oluşturan hava üslerinin yer aldığı Kırım'ın işgal edilmesi emrediliyordu ve Kafkasya için bir "sıçrama tahtası" olarak kullanılacağı ifade edilmekteydi. Kuvvetler

Wehrmacht

Barbarossa Harekatı'nın henüz hazırlık aşamasında Romen 3. Ordu ile 4. ordusu'nun Alman 11. Ordusu ile "Antonescu Ordu Grubu" olarak teşkillenmesi ve bu ordu gurubunun komutasını Mareşal Ion Antonescu'nun üstlenmesi karara bağlanmıştı. Ancak 27 Temmuz 1941'den itibaren Romen 4. Ordusu Güney Besarabya'da kaldı, dolayısıyla ordu grubu çözülmüş oldu. Bu aşamada Romen 3. Ordusu Alman 11. Ordusu emrindedir ve o da Alman Güney Ordular Grubu Karargahı'na bağlıdır. General von Manstein, 11. Ordu komutasını üstlenme emrini 12 Eylül akşamı aldı. Ordu'nun Nikopol'deki karargahına 17 Eylül'de ulaştı ve komutayı aldı. Bir önceki ordu komutanı General Eugen von Schobert, uçağının bir mayın tarlasına iniş yapmasıyla 15 Eylül'de ölmüştü. Bu tarihte 11. Ordu üç kolordudan oluşmaktadır. * General Hans von Salmuth komutasındaki 30. Kolordu ( 50. Piyade Tümeni, 72. Piyade Tümeni, 1. SS Panzer Tümeni) * General Erik Hansen komutasındaki 54. Kolordu ( 22. Piyade Tümeni, 46. Piyade Tümeni , 73. Piyade Tümeni) * Kübler komutasındaki 49. Dağ Kolordusu ( 170. Piyade Tümeni, 1. Dağ Tümeni, 4. Dağ Tümeni) General von Manstein'e ve dolayısıyla O'nun 11. Ordu'suna Üst Komutanlık'ça verilen ve birbiriyle çelişen iki emir vardır. Bunlardan biri doğu yönünde çekilmekte olan Sovyet kuvvetlerini izlemeyi sürdürmek, diğeri ise Kırım'ın alınmasıydı ki buna "özel bir öncelik" verilmişti. Bunun bir nedeni de Kırım'ın alınmasının Türkiye'nin tutumunda olumlu bir etki yaratacağı beklentisidir. Bu görevler için von Manstein emrindeki kuvvetler, Alman 11. Ordusu'na ilave olarak, bir dağ kolordusu (1., 2. ve 4. Dağ Tugayları) ile bir süvari kolordusundan (5., 6. ve 8. Süvari Tugayları) oluşan Romen 3. Ordusudur. General Petre Dumitrescu komutasındaki ordu 74.700 kişilik bir kuvvettir. General von Manstein komutasındaki topçu unsurları, II. Dünya Savaşı boyunca Alman ordusunun tek bir komuta altında toplamış olduğu en büyük topçu birliğidir. Harko 306 ve Harko 110 olarak teşkillenen 785 Alman, 112 Romen olmak üzere toplam 897 parça orta ve ağır top 11. Ordu emrine verilmişti. Bu toplar içinde üç tanesi "ünlü" toplardır. "Thor" ve "Odin" adlı iki Karl-Gerät sınıfı iki ağır havan (600 mm. çapta) ve 800 mm. çaplı Dora adlı demiryolu topu, 20 Mayıs 1941 tarihinde Sivastopol yakınlarına getirildiler ve atış pozisyonu aldılar. Havan topları ağırlıklı olarak Maksim Gorki tahkimatını, özel olarak da buradaki iki zırhlı tareti hedef almıştır.

Kızıl Ordu

Kırım Yarımadası'nda görevli

Kızıl Ordu

kuvveti başlangıçta General Fyodor Kuznetsov komutasındaki 51. Ordu'dur. Perekop Kıstağı'nda Sovyet savunması çökünce bu ordunun büyük bir bölümü Kerç Yarımadası'na yönünde çekildi ve oradan deniz yoluyla Kırım'dan tahliye edilerek Kuban Yarımadası'na alındı. General Kuznetsov görevden alınarak sık aralıklarla komuta değişti, Pavel Batov, V. L'vov ve N. Kirpiçenko. 1941 yılı Aralık ayında Kerç Yarımadası ve Feodosya bölgesine yapılan

Kızıl Ordu

çıkarmaları, Sovyet Kafkasya Cephesi'nin yeni düzenlemesi olan Kırım Cephesi kuvvetlerince yapıldı. Kırım Cephesi kuvvetleri, esas olarak 44. Ordu, 47. Ordu ve 51. Ordu'dur. Sivastopol savunması esas olarak General Filipp Oktyabrski komutasındaki Sovyet Karadeniz Filosu ve Odessa Kuşatması sırasında denizyoluyla tahliye edilip Sivastopol'e getirilen General İvan Petrov komutasındaki Bağımsız Sahil Ordusu tarafından sağlandı. Kent garnizonu General B. A. Borisov komutası altındaki bir tugay, üç alay ve ondokuz deniz piyadesi taburundan (toplam 23 bin savaşçı) oluşmaktadır. Deniz piyade birlikleri herne kadar kara muharebesi için yeterli eğitim almamış olsalar da savunmada önemli bir rol oynadılar. Aralık ayındaki Mihver taarruzunun püskürtülmesinde üç deniz piyade taburu esas başarıyı sağlamıştır. Savunmanın ağır silahları yaklaşık 150 kadar sahil topu, 82 uçak, 82 makineli tüfek yuvası ve 220 makineli tüfektir. Makineli tüfek ve top mevzileri, toprak ve tomruk kullanılarak yapılmıştır. Ayrıca kent etrafında 33 km. tank engeli ve 56 km. dikenli tel engeli, 9.600 mayın yerleştirilmiş, savunma engelleri yapılmıştı. Perekop Kıstağı Muharebesi

Perekop taarruzu

Azak Denizi'nden doğu yönünde karanın içlerine doğru uzanan Sivaş Lagünü, askeri bir harekat için hemen hemen olanaksız bir bölgedir. Kırım Yarımadası'na ana karadan ulaşan iki kara bağlantısı vardır. Bunlardan biri daha doğuda olan Genişensk'in batısındaki dar kara köprüsüdür. Öylesine dardır ki ancak bir demiryolu hattı için olanak vermektedir. Bu haliyle askeri bir amaç için tümüyle kullanışsızdır. Daha batıdaki kara bağlantısı ise yaklaşık 8 km. genişlikteki Perekop Kıstağı'dır. Bu durumda General von Manstein'in taarruz edebileceği en uygun hat, Perekop Kıstağı olarak görünmektedir. Perekop'a taarruz edecek olan General Erik Hansen komutasındaki 54. Kolorduya (45. ve 73. piyade tümenleri), 11. Ordu'nun tüm topçusu, istihkamcıları ve uçaksavar topları tahsis edildi. Ayrıca ikinci aşamada İshun yönünde yapılacak taarruz için de 50. Piyade Tümeni geriden yanaştırılmaktadır. Kırım Seferi sırasında

Kızıl Ordu

'nun sert bir direnme göstereceğini hesap eden von Manstein, bölgeyi yeni kuvvetlerle takviye etmek için ileri hareketini durdurdu. Bu arada Doğu Cephesi'nde muharebelerin görece seyrekleşmesi sayesinde Stavka 51. Ordu kuvvetlerini savunma mevzileri hazırlamakla ve Kırım'ı savunmakla görevlendirdi ve komutasına General Fyodor Kuznetsov'u atadı. Kırım'la ilgili olarak savaş öncesi Sovyet planlamasında, denizden gelecek bir saldırı esas alınmıştır. General Kuznetsov da nedense bu planlamalara sadık kaldı ve yarımadayı anakaraya bağlayan kara köprüsü Perekop Kıstağı ve Sivastopol yaklaşımlarını görece zayıf kuvvetlerle tuttu. Gerçekten de Kırım Yarımadası'ndaki

Kızıl Ordu

birliklerinin mevcudu 235.600 olmasına karşın, Perekop Kıstağı'nda yalnızca yaklaşık 50 bin kişilik bir kuvvet bulundurmaktadır. Bu tertipleniş

Kızıl Ordu

için bazı sorunlar yarattı. Yine de kıstak, Alman kuvvetleri tarafından işgal edildiğinde büyük sayıda Sovyet birliği elden çıkmamış oldu. Kıstaktaki savunma kuvvetlerinin sayısı daha sonra, bu bölgeden dışarı bir taarruz yapılması konusunda ısrar eden Stalin tarafından daha da düşürülmüştür. Bu taarruz, birliklerin ağır kayıplara uğramasıyla başarısız oldu. Mevcut tahkimat da hasar gördü. Üstelik Geniçensk'in 15 Eylül'de Mihver kuvvetlerince alınmasıyla,

Kızıl Ordu

kuvvetleriyle Kırım arasındaki tüm kara bağlantısı kesilmiş oldu. 24 Eylül'de başlatıldı. Eldeki tüm topçunun desteğine karşın 45. Piyade Tümeni ve 73. Piyade Tümeni ilerlemekte zorlandılar. Sovyet savunma sistemi 16 km. derinlikte düzenlenmişti. Sovyet askerleri her siper, her makineli tüfek yuvası için çarpıştılar ve karşı taarruzlar düzenlediler. Ne var ki bu karşı taarruzlar Alman ilerlemesini durduramadı ve Alman kuvvetleri 26 Eylül'de Perekop'u alarak Tatar Çukuru'nu geçtiler. Kalan Sovyet birlikleri İshun Gölleri arasına dağıldı. Üç günlük çatışmaların sonunda Alman kuvvetleri von Manstein'in ifadesine göre 10 bin tutsak aldılar ve 112 tankla 135 parça top ele geçirdiler. Alman 54. Kolordusu'nun bu muharebede kayıpları 2.641 olmuştur. Çünkü 11. Ordu aynı anda iki cephede çarpışıyor durumdadır, hem Kırım'da hem de Azak Denizi kuzeyinde. Azak Denizi Muharebesi'nden sonra OKW, bir ordunun aynı anda hem Rostov yönünde, hem de Kırım Yarımadası'nda bir operasyon düzenleyemeyeceğini kabul etmişti. Bu nedenle Güney Ordular Grubu düzeninde bir değişikliğe gidildi. Kırım Seferi açısından değişen, 49. Dağ Kolordusu'nun ve LAH'ın, Rostov yönünde ilerleyen 1. Panzer Grubu emrine verilmesidir. Böylece 11. Ordu'ya verilmiş olan operatif hedef sadece Kırım'ın işgali oldu ve bu hedefe, 30. Kolordu ve 54. Kolordu ile yürünecektir. Bu aşamada 30. Kolordu, 22. Piyade Tümeni, 72. Piyade Tümeni ve 170. Piyade Tümeni'nden, 54. Kolordu ise 46. Piyade Tümeni, 73. Piyade Tümeni ve halen Odessa civarında olan 50. Piyade Tümeni'nden oluşmaktadır. Öte yandan 11. Ordu Romen 3. Ordusu'nu da elden çıkarmak durumunda kalmıştır. Romen Ordu'su Karadeniz ve Azak Denizi sahillerini perdelemekle görevli olarak yeniden Mareşal Antonescu emrine girdi. Ancak General von Manstein, Mareşal Antonescu ile görüşerek Romen Dağ Kolordusu'nun karargahının ve bir süvari tugayıyla bir dağ tugayının (4. Dağ Tugayı

İshun taarruzu

Artık tüm ilgisini Kırım Yarımadası'na yönelen von Manstein için aşılması gereken ilk engel ana karayı Kırım Yarımadası'na bağlayan kara köprüsünün dibi olan İshun Kıstağı'dır.

Perekop Kıstağı Muharebesi

'nden geri çekilebilen Sovyet kuvvetleri burada yeniden savunma durumu almıştır. Sovyet savunması Mihver güçlere oranla sayısal bir üstünlüğe sahiptir. 11. Ordu'nun altı tümenine karşılık Stavka, 16 Ekim'de Odessa'dan sekiz piyade tümeni ve dört süvari tümenini deniz yoluyla Kırım'a getirmiştir. Her ne kadar Luftwaffe bu konvoydan toplam 32 bin tonluk gemi batırdığını rapor etmişse de bu birliklerin büyük kısmı Kırım'a çıkarılmıştır. Bununla birlikte Alman topçusu tüm savunma üzerinde etkili bir ateş desteği sağlamıştır. ve 73. Piyade Tümenidir. 30. Kolordu ancak güneye doğru ilerleme sağlanıp arazi genişlediğinde muharebeye girebilecektir.

Harekat öncesi

nde Sovyet avcı ve taktik bombardıman uçakları bölgeye hakim durumdadırlar, her gördükleri hedefe dalışa geçmektedirler. Öyle ki cephe gerisinde dahi her şey -tüm bataryalar, araçlar, hatta atlar bile- gizlenmek, tam anlamıyla "toprağa gömülmek" zorundaydılar. Sovyet uçakları öylesine ataktır ki, Alman uçaksavar bataryaları, zaman zaman ateş açmaya bile cesaret edememektedirler. Muharebenin son günlerinde bölgeye gelen Luftwaffe avcı grupları hava hakimiyeti sağladılar. Savunmadaki Sovyet birlikleri her karış toprağı inatla savunurken Alman kayıpları da giderek arttı. Bir Alman tümen komutanı 25 Ekim'de von Manstein'e, komutası altındaki alayların güçlerinin sonuna geldiğini iki kez rapor etmiştir. Ancak von Manstein taarruzu durdurmaya yanaşmadı ve zorlanan Alman birlikleri 27 Ekim'de Bu noktada Kırım'ın, bir bakıma kilidi kırılmış oldu. General von Manstein emrindeki kuvvetleri üçe ayırdı. 11. Ordu'nun büyük kısmı, 30. Kolordu ile 54. Kolordu doğrudan Sivastopol'e yöneldi. Romen birliklerinin bir kısmı, değişik yönlere dağılan Sovyet birliklerini izlemekle görevlendirildi. Ancak Sovyet 51. Ordusu'nun büyük kısmı Kerç Yarımadası yönünde çekilmekteydi. Bu birlikleri izlemek ve Kırım Yarımadası'ndan atmak ya da imha etmek görevi ise General Sponeck komutasındaki 42. Kolordu'ya ve geçici olarak Kolordu emrine verilen Romen 8. Süvari Tugayı'na verilmiştir. von Manstein bu operasyona Toy Kuşu Tuzağı "Trappenfang" kapalı adını vermiştir. General von Manstein kuvvetleri Perekop Kıstağı'nı geçtikten sonra hızla güneye ilerlediler ve 1 Kasım 1941 tarihinde Kırım Özerk Cumhuriyeti'nin başkenti Simferopol'ü, 4 Kasım'da Feodosya'yı aldılar. Sovyet birliklerinin büyük kısmı Kerç Yarımadası boyunca doğu yönünde çekildiler. Daha sonra Kerç Boğazı üzerinden tahliye edildiler. General Sponeck'in kuvvetleri 16 Kasım'da Sovyet kaynakları ölü, yaralı, kayıp ve tutsak olarak toplam kayıplarının 68.200 olduğunu bildirmektedir. Sovyet 51. Ordu'su Komutanı Kuznetsov Kasım ayında görevden alınarak yerine General Pavel Batov atandı ve Ordu, Taman Yarımadası'nda yeniden düzenlendi. Birinci Sivastopol Muharebesi Birinci Sivastopol Muharebesi , Sivastopol'ü düşürmek için girişilen ilk Alman taarruzudur. Sovyet kaynaklarında bu Alman taarruzu Sivastopol Savunması olarak geçer. Taarruzun ana kuvvetleri olan Alman 30. ve 54. Kolorduları 29 Ekim 1941'de Bu gecikmenin önemli bir diğer nedeni ise von Manstein'in elinde yeterli ağır topçu ve hava unsuru olmadığını düşünmesidir. Yine de 10 Kasım 1941 tarihinde cephenin merkez bölümünde bir yoklama taarruzuna girişmiştir. Çernaya Nehri'nin aşağı kısımında 50. Piyade Tümeni tarafından başlatılan ve ertesi gün 132. Piyade Tümeni'nin de katıldığı taarruz bu kesimdeki iki köyü alarak Severnaya Koyu'na 4 km. kadar yanaşmayı başardı. Ancak General Petrov, 172. Piyade Tümeni ile bir deniz piyade alayını bölgeye sürerek Alman ilerlemesinin önünü tıkamıştır. Bu birliklerin harekatı deniz topçusu, sahil bataryaları ve hava unsurlarınca da desteklenmiştir. Daha güneyde Alman 172. Piyade Tümeni 15 Kasım'da Balaklava yönünde bir taarruza başladı. Fakat Amiral Oktyabrki'nin iki hafif kruvazörü ve bir muharebe gemisi bu birliklerin kanadını ateş altına aldı. Von Manstein bu kesimde 22. Piyade Tümeni'ni de savaşa sürdüyse de General Petrov'un harekete geçirdiği ihtiyatındaki birlikler durumu kontrol altına almıştır. Taarruz 20 Kasım'da durdurulduğunda Alman kayıpları 2 bini bulmuştu. Von Manstein'in planı, ilk adımda kuzeyde yapılacak sürpriz bir taarruzla Kaşa ve Belbek dereleri arasındaki Sovyet ileri savunma hattını ele geçirmek, aynı anda Belbek deresinin güney yamaçlarındaki müstahkem mevkileri almaktı. Bu taarruzda asıl sorumluluk General Ludwig Wolff komutasındaki 22. Piyade Tümeni üzerinde olacaktır. Hemen solunda, bu taarruzu desteklemek için 132. Piyade Tümeni de taarruza geçecektir. Doğudan yapılacak diğer taarruz ise 24. Piyade Tümeni ve 50. Piyade Tümeni tarafından Sivastopol koyu (Severnaya Koyu) kıyılarına inmek amacıyla yapılacaktı. Taarruzun sağ kanadını Romen "Korne Müfrezesi" oluşturmuştur. Bu Romen birlikleri, Alman tümenlerinin en sağında, kıyıya paralel bir hatta taarruz edeceklerdir. Diğer önemli kuvvetler 51. Ordusu emrinde, 9. Piyade Kolordusu Karargah birlikleri, 106. Piyade Tümeni, 276. Piyade Tümeni, 320. Piyade Tümeni, üç topçu alayı, 120. Bağımsız Tank Taburu ve 8 hava alayıdır.

Kuvvetler

doğrudan Kırım Karargahı'na bağlıdır. Karargaha ayrıca 156. Piyade Tümeni, 184. Piyade Tümeni, 271. Piyade Tümeni ve 421. Piyade Tümeni ile 48. Süvari Tümeni bağlıdır. Amiral Oktyabrski 8. Deniz Piyade Tugayı kuzeydoğu savunmasına, 7. Deniz Piyade Tugayını da merkez savunmaya yerleştirdi. Derleme birlikler de kanat savunmalarına -kuzey ve güney- yerleştirildi. Bu birliklerin toplam gücü 20 binden azdır. Amiral Oktyabrski, takviye kuvvet gelene kadar Alman ilerleyişini yavaşlatmak için 12 sahil bataryasına ve donanma toplarına, bir de 61 avcı uçağına bel bağlamıştır. Savunmanın fazlasıyla güçlendirilmesi üzerine General von Manstein kuvvetleri bölgeden alınarak kuzeyde görevlendirildi. Ancak bir sonraki taarruza hazırlık olmak üzere Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi Almanyası'nın en ağır topu olan (bir demiryolu topu) 80 cm. çaplı "Ağır Gustav"'ı bir sonraki taarruzda kullanmak üzere bölgeye getirdiler. Topun bölgeye ulaşması ardından Alman topçusu kenti beş gün boyunca bombaladı. Bu hazırlık ateşi ardından 17 Aralık'ta, altı Alman tümeniyle iki Romen tugayı, 1.275 top ve havan ile 150 tank ve 300 uçağın desteğinde ikinci bir taarruz başlatıldı. Bu ileri tarih, sert hava koşulları anlamına geliyordu, dolayısıyla Luftwaffe'nin operasyonları yürütülemedi. Hava akınlarının olmaması Sovyet savunmasının işine yaradı, bu süre içinde kent etrafındaki tahkimatları güçlendirmeye devam ettiler. Alman kuvvetleri 21 Aralık'ta Albay Kudyurov'un Severnaya Koyu'ndaki 40. Süvari Tümeni hattını iki kilometreden daha dar bir hatta yardılar. Yeni bölgeye intikal eden 79. Bağımsız Deniz Piyade Tugayı'nın da katıldığı bir karşı taarruzla bu Alman kuvvetleri geri atıldı. Sivastopol'e yönelen ikinci taarruz girişimi de başarısız olmuştu. Sovyet karşı taarruzları tüm Mihver kuvvetlerini 4 Ocak 1942 tarihi itibariyle durdurmuştu. Kuzeydeki taarruz planlandığı gibi gelişme gösterdi. Belbek deresi güneyindeki sırtlar alındı. Ancak doğudan yapılan taarruz, dağlık arazide giderek daraldı. Sovyet birliklerinin inatçı bir kararlılıkla savunduğu makineli tüfek yuvalarını ele geçirmek için yapılan çatışmalar, Alman birliklerinin taarruz gücünü zayıflatmıştır. Bununla birlikte Aralık ayının son günlerinde ileri unsurlar Stalin Tahkimatı yakınlarına kadar sokulmayı başardılar. Bu noktadan, topçunun Severnaya Koyu'nu ateş altına alması için atış kontrolü yapılabilecekti. Von Manstein anılarında, 73. Piyade Tümeni elinden alındığı için ihtiyatı olmadığını, elinde ihtiyat birliği olsaydı muharebeye sürüp Severnaya Koyu'na ilebileceğini belirtmektedir. Çıkarma Kerç'in her iki yanından ayrı ayrı yapıldı. Ayrıca Kerç Yarımadası'nın kuzey kıyılarına da daha küçük çapta bazı birlikler çıkarıldı. General von Manstein, Mihver kuvvetlerin büyük bir bölümü Sivastopol önlerinde çarpışırken bu

Kızıl Ordu

çıkarma manevralarının çok ciddi bir tehdit oluşturduğunu belirtmektedir. Kerç alındığı gibi Evpatorya ve Feodosya da

Kızıl Ordu

birlikleri tarafından geri alındı. Bir süre için Kırım'daki tüm Alman birlikleri tehdit altına kaldı. Tüm ihtiyatların Feodosya ve Evpatorya'ya sevk edilmesi gerekiyordu. Kerç Yarımadası'nı savunmada bırakılmış olan Mihver kuvvetleri, General Hans Graf von Sponeck komutasındaki 42. Kolordu'nun 46. Piyade Tümeni ile iki Romen tugayından

Kızıl Ordu

taarruzu karşısında, ağır silahlarının çoğunu geride bırakarak ve bir ricat muharebesi vererek geri çekildiler. Aslında General Sponeck'in geri çekilme emri, 11. Ordu Karargahı'nca bir telsiz mesajıyla iptal edilmişti. Ama bu telsiz mesajı yerine ulaşmadı, Bu arada von Manstein Sivastopol'de, 54. Kolordu'ya kuzey kesimde taarruz ederek Severnaya Koyu'na ulaşmalarını emretmiştir. Öte yandan General Sponeck'in kuvvetlerini geri çekmesi Sovyet birliklerinin Kerç Yarımadası'nda yerleşmelerini sağlamış oldu. Bunun sonucunda Sivastopol üzerindeki tehdit, ikinci bir Mihver girişimine kadar ortadan kaldırılmışdı. Feodosya Muharebesi Kırım'ın güneydoğusunda, Parpaç Kıstağı ve Feodosya civarındaki Sovyet askeri varlığını ortadan kaldırmak için ilk adım olarak Feodosya hedef alınmıştır. Bu bölge 5 - 14 Ocak tarihleri arasında, bölgeye kaydırılan 30. Kolordu'nun 132. Piyade Tümeni, 170. Piyade Tümeni ile ve Romen 18. Piyade Tümeni'yle takviye edildi. Bu takviyeler bölgeye ulaşınca bir karşı taarruz planlandı. Buna göre 42. Kolordu'nun 46. Piyade Tümeni, Romen 18. Piyade Tümeni ve 8. Süvari Tugayı, Parpaç Kıstağı'ndaki esas savunma mevzilerini tutarken 30. Kolordu'nun iki tümeni ile Romen 4. Dağ Tugayı Sovyet köprübaşına taarruz edecekti. Taarruz 15 Ocak'ta başlatıldı. Taarruz, saldırının ilk saatlerinde hızlı bir gelişme gösterdi. Özelikle 170. Piyade Tümeni taarruz hattında Sovyet birliklerinin kanadı tehdit altına alındı. Stavka'nın, Feodosya'nın 57 km. batısında ve Simferopol'ün 104 km. doğusundaki Sudak'ta yeni bir çıkarma yapması üzerine zaten eksik kadroyla çarpışan Romen Tugayından 13. Tabur bu bölgeye gönderildi. Geride muharebeye devam eden 17. Tabur, 17 Ocak'ta Pavlovka'da sahile ulaştı. Sonunda beklenildiği gibi 27 Şubat 1942'de hem Parpaç Kıstağı'nda hem de Sivastopol'de

Kızıl Ordu

taarruza geçti. Parpaç cephesinde, cephenin kuzey kesiminde

Kızıl Ordu

taarruzu epeyce bir ilerleme sağladıysa da bataklı arazide durduruldu. Şiddetli, aralıksız çatışmalar 3 Mart'a kadar sürmüştür.

Kızıl Ordu

taarruzu 13 Mart 1942'de sekiz piyade tümeni ve iki tank tugayıyla yeniden başladı. Sovyet taarruzu ilk üç günde 136 tank kaybetti, ancak taarruza devam edildi. 18 Mart'ta 42. Kolordu, güçlü bir taarruza daha karşı koyamayacağını rapor etmiştir. Aynı gün 22. Panzer Tümeni bu kesimde cephe gerisine ulaşmıştı. Von Manstein, bu zırhlı birliği kuzeyde oluşan girintiye karşı bir taarruzda kullanmaya karar vermiştir. Bu taarruzla iki ya da üç Sovyet ordusunun kuşatılması ve diğer yandan başlangıçtaki esas muharebe hattının tekrar ele geçirilmesi amaçlanmaktadır. Kanatlardan 46. Piyade Tümeni ve 170. Piyade Tümeni tarafından desteklenen taarruz 20 Mart 1942 tarihinde başlatıldı. Ancak muharebe deneyimi yetersiz olan 22. Panzer Tümeni, sabahın sisinde, her iki yanındaki piyade tümenlerini geride bırakarak dosdoğru Sovyet birliklerinin içine daldı. 42. Kolordu tarafından çekip çıkarılana kadar mevcudunun üçte birinden fazlasını kaybetti. Bu arada von Manstein kuvvetleri 22. Panzer Tümeni'nin yanı sıra Romen 7. Kolordusu'yla da takviye edilmişti ve 8. Hava Kolordusu ordu emrine verilmişti. Bir dizi taarruz ve karşı taarruzdan sonra

Kızıl Ordu

'nun son taarruzu 9 Nisan 1942 tarihinde başlatıldı. Alman kuvvetlerini geri atmak için altı tümen ve 160 tankla yapılan bu taarruz, iki günlük çatışmalardan sonra başarısız oldu. Kerç Yarımadası Muharebesi Alman geri hatlarında ikmal konvoylarına, birlik karargahlarına, ikmal depolarına saldırılar düzenleyen gerilla grupları bu dönemde bölgede faaliyetlerine başlamışlardı. 1942 yılı Ocak ayı içinde gerilla gruplarını tasfiye etmek, Evpatorya ile Feodosya'yı geri almak sonucunda Alman pozisyonları yavaş yavaş gelişti. Bu amaçla Nisan ayında von Manstein kuvvetleri 22. Panzer Tümeni, 28. Hafif Tümen ve Romen 7. Kolordusu ile takviye edilmiştir. Hitler aynı zamanda, Kafkasya'nın işgali için Kerç Yarımadası'ndan yararlanmayı düşünmüştü. Dolayısıyla Kerç Yarımadası'na yapılacak olan bu taarruz, 1942 Alman genel taarruzunun (Mavi Durum) kapsamındadır. Kendisine verilen emirler doğrultusunda von Manstein'in hesabı, kısa sürede Kerç Yarımada'sındaki Sovyet kuvvetlerini atmak, Sivastopol'ü kuşatıp almak ve Kerç'ten Karadeniz'i geçerek Mavi Durum taarruzunda Kafkasya yönünde ilerleyen kuvvetlere katılmaktı. kapalı adıyla 8 Mayıs 1942 tarihinde General von Manstein kuvvetlerinin büyük bir bölümü tarafından, Sovyet kuvvetlerini Kerç Yarımadası'ndan atmak amacıyla başladı. Bu Alman karşı taarruzu,

Kerç Yarımadası Muharebesi

olarak bilinecek olan çatışmaları başlattı.

Kerç Yarımadası Muharebesi

, bazı kaynaklarda Parpaç Muharebesi olarak geçmektedir. Alman kuvvetleri yedi piyade tümeni ve bir panzer tümenidir. Alman kuvvetlerinin yaklaşık olarak üçte biri kadar da Romen kuvveti taarruza katılmıştır. Taarruz 8 Mayıs sabahı saat 03:15'te cephenin kuzey kesiminde topçu hazırlık ateşi ve hava akınlarıyla başladı. Bu şekilde kendilerine ateş koruması sağlanan istihkamcılar ileri çıktı. Çapraz ateş açacak şekilde konuşlanmış olan Sovyet topçusu derhal karşılık vermiştir. Birinci dalga Alman taarruzu von Manstein'in tam da planladığı gibi geri püskürtüldüler. General, bariz bir şekilde kuzey kanadıyla doğu yönünde saldırdığı izlenimi uyandırmıştı. Sovyet savunması kuzeyden gelen bu taarruza dönmüşken güneyden Karadeniz'den Alman askerleri botlarla hendeğe girdiler. Bu beklenmedik manevra karşısında Sovyet savunması pozisyon değiştiremedi. Kısa bir süre içinde Alman istihkamcılar hendek üzerinde piyadenin, hatta zırhlı araçların geçebileceği yüzer köprüler kurdular. Bu andan itibaren savunma çözüldü. Alman zırhlı araçları dağılan Sovyet piyadesinin peşine düştüler. Stavka Harekat Dairesi Başkan Yardımcısı General Sergey Ştemenko, "Birlikler üzerinde sevk ve idare kayboldu ve doğu yönünde emir dışı bir ricat başladı"" diye anlatmaktadır. Yarımada'nın kuzeyinde kuşatılan Sovyet birlikleri, Luftwaffe'nin hava akınları karşısında silah bırakmak zorunda kaldılar. Kerç yönünde çekilen bazı Sovyet birlikleri Saraymin'e taarruz eden Grodnek Tugayı'nı durdurmayı başardılar. Ancak Tugay kasaba yakınlarında savunma pozisyonuna geçti ve böylece Saraymin-Kerç yolunu kontrol altına almış oldu. İzleyen günlerde Sovyet kuvvetleri Kerç üzerine çekilmeye çalıştılar. Bu ilerleme için giriştikleri tüm taarruzlar geri püskürtüldü. 13 Mayıs'ın öğleden sonrası boyunca Groddek Tugayı'nın büyük bir bölümü Saraymin yakınlarındaki mevzilerinde savunmada bırakıldı. Diğer bölüm Ortaeli üzerinden Kerç yönünde ilerlemeye başladı ve bir sonraki gün Kerç'e ulaştı. Tugay'ın yeni komutanı Albay Korne komutasında girişilen taarruz 14 Mayıs'ta, yarımadadaki son direnek noktasının da üstesinden geldi. Bir önceki komutan Albay Groddek, aynı gün ölümcül biçimde yaralanmıştı ve birkaç gün sonra öldü. Birkaç saat sonra Groddek Tugayı, Kerç'in birkaç kilometre güneyindeki Kamiş Burnu'nda 132. Piyade Tümeni'yle temas kurdu. Tugay'ın hızlı ilerlemesi Sovyet askerlerinin geride yeni bir savunma düzeni almalarını engellemiştir. Muharebe, bir keşif grubunu ve iki piyade müfrezesinin Marna Ruskaya limanını ve buradaki 3 bin Sovyet askerini teslim aldığı ve Kerç'de duruma hakim olduğu 15 Mayıs'ta sona ermiştir. Alman kuvvetlerine teslim olmuştur. General von Manstein'in OKW'ye gönderdiği rapora göre 170 bin tutsak alındığı yönündedir. Aynı raporda 258 tank ve 1.133 parça top ele geçirdiği belirtilmektedir. Gustav, Bahçesaray'daki eski Tatar Hanı'nın sarayında konuşlanmıştı ve birkaç bin kişilik personeli vardır. Ağır çapına karşın çok kullanışlı bir silah değildir. Yine de Sovyet komutanlığının tahrip edilemez olarak gördüğü 30 metre yerin altındaki bir mühimmat deposunu havaya uçurmuştur. Bu tarihlerde nüfusu 111 bin olan kent, 1 Mayıs'tan itibaren, Alman topçusu ve bombardıman uçaklarınca bombalanmaya başlanmıştı. Hava taarruzları günde bin çıkışla sürdürülmüştür. General von Manstein savunmayı yıpratmak için kente yoğun bir bombardıman başlattı. Alman ve Romen birlikleri 1 Temmuz'da doğudan Sivastopol'e ilerledi ve kentin güneydoğusundaki hakim bir yükseltide kurulmuş olan Malakoff tahkimatına girdi. 1855'deki Sivastopol Kuşatması sırasında bu tahkimatın düşmesi, kuşatmanın daha erken sonuç getirmesine yol açmıştı. Aynı şekilde Malakhof tahkimatının düşmesi 1942'de de direnişin sonu olmuştur. Sivastopol, 3 Temmuz'da Sivastopol'ün düşürülmesinden hemen sonra söz verildiği gibi General von Manstein Mareşal rütbesiyle onurlandırıldı. Hitler ve kurmayları onun katı yürekliliğini fark ederek bundan etkilendiler. Sonunca bir başarıya ulaşsa da Alman komutanlığı açısından harekat, umulandan çok daha uzun bir zaman almıştı. Buna bağlı olarak Güney Ordular Grubu'nun Stalingrad ve Kafkasya yönündeki genel taarruzu olan Mavi Durum'na başlangıçta 11. Ordu katılmadı. Sonuçta bu harekata katılan kuvvetler, bir ordunun desteğini geride bırakarak operasyona giriştiler. Sivastopol direnişi bir bakıma Kafkasya ve Stalingrad'a yönelen Alman genel taarruzuna katılacak ordu gücünde bir kuvveti Kırım'a bağlamış oldu. Dipnotlar
Dışbağlantılar

Krokiler

* [1] * [2] * [3] Kaynaklar * Liddell Hart, İkinci Dünya Savaşı Tarihi YKB Yayınları * Robert Forczyk, Sevastopol 1942: Von Manstein's Triumph [4] * Erich von Manstein, Lost Victories [5] * John Erickson (tarihçi), The Road to Stalingrad 1975 * The History of Maxim Gorky-I Naval Battery, Sevastopol * Comparison between Sevastopol and Leningrad in Operation Barbarossa Revisited, Main Page * Jean Lopez, Stalingrad * Robert. Forczyk, Sevastopol 1942 - Von Manstein's triumph Osprey Publishing, 2008

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Kırım Seferi (1941-1942)
7 yıl önce

1941'de aşmış, hızla Kırım işgal ederek Sivastopol'ü kuşatmıştır. Ancak Kızıl Ordu'nun Kırım Cephesi kuvvetlerinin Kerç Yarımadası'na 26 Aralık 1941'de...

Kırım Seferi (1941–1942) kronolojisi
7 yıl önce

Kırım Seferi (19411942) kronolojisi Alman ve müttefikleri kuvvetlerinin Kırım Yarımadası'nda Kırım Seferi sırasında giriştikleri askerî operasyonların...

II. Dünya Savaşı Doğu Cephesi'nde muharebeler ve harekâtlar
3 yıl önce

Mihver Kırım Seferi 26 Eylül 1941 - 15 Mayıs 1942 Donets Havzası Savunması 29 Eylül 1941 - 4 Kasım 1941 Rostov Savunması 5 Kasım 1941 - 16 Kasım 1941 Moskova...

Kahraman şehir
7 yıl önce

onurlandırılmıştır. Kalenin bulunduğu topraklar 1941 yılında Alman-Sovyet Saldırmazlık Paktı'nın ardından Polonya Seferi ile oluşan yeni Alman-Sovyet sınırında...

Doğu cephesi (ii. dünya savaşı)
3 yıl önce

Doğu Cephesi (Almanca: Die Ostfront 1941-1945, der Rußlandfeldzug 1941-1945 (Rusya Harekâtı) veya der Ostfeldzug 1941-1945 (Doğu Harekâtı) Rusça: Великая...

Wolfram von Richthofen
7 yıl önce

Doğu Cephesi'nde en büyük başarılarını elde etti. Özellikle, 1942'de Kırım Seferleri sırasında kayda değer başarı elde etti. Güney Ordu Grubuna hayati...

Vichy Fransası
3 yıl önce

olarak önce Pierre Etienne Flandin, ardından Amiral Jean Darlan (şubat 1941 - nisan 1942) getirilir. Charles Maurras'ın Vichy'de yayımladığı gelenekçi L'Action...

Vichy Fransası, Almanya, Faşist, Fransa, Taslak şablonları, Vichy, Mihver, Taslak madde
18 Mayıs
3 yıl önce

emrini verdi. 1944 - Kırım Tatar Sürgünü: Josef Stalin, Kırım Tatarlarını Kırım Yarımadası'ndan sürgün etti. Sürgün edilen 193.865 Kırım Tatarının %45'i sürgünde...

18 mayıs, 18 mayıs