Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah’ın 1092’de vefatıyla Anadolu’ya dönen Birinci Kılıç Arslan; 1086’dan beri devam eden Anadolu Selçuklu Devletindeki fetret devrine son verip, İznik tahtına sahip oldu. İznik şehrini imar ettirip, savunmasını güçlendirdi. Bizans İmparatorluğu (395-1453) saldırılarına karşı beylerbeylik unvanıyla İlhan Muhammed’i vazifelendirdi. İznik saldırıları bertaraf edilerek, Balıkesir ve Kapıdağ bölgelerinden Bizanslılar atıldı. Kılıç Arslan, İskan siyaseti takip ederek, Anadolu’nun Türkleşip İslamlaşması için doğudan Türk-İslam aileleri getirtip, Batı Anadolu’ya yerleştirdi. İslam alimleri, ilim adamları, sanatkarlar ve değerli kumandanlar Türkiye Selçuklu Sultanının himayesinde çalışmalara başlayıp kıymetli eserler meydana getirdiler. Kılıç Arslan’ın halka karşı güzel davranışları askeri ve imar faaliyetleri Bizans İmparatorluğunu rahatsız ediyordu. Bizanslılar Türk beylerine karşı tarihi entrikalarını faaliyete geçirip İzmir havalisinin hakimi, meşhur Türk denizcisi Çaka Bey ile Kılıç Arslan’ın arasını açmaya çalıştılar. Bu sırada Kılıç Arslan, fetret devrinde Türkiye Selçuklu Devletinden ayrılan şehirleri tekrar bir bayrak altında toplayıp, birlik kurmak için harekete geçmişti. 1096 senesinde Malatya şehrini kuşattı. Malatya Kalesi düşmek üzereyken, Haçlı ordusunun batıdan Türkiye topraklarına girdiği öğrenilince, kuşatma kaldırıldı. Süratle, İzmit’e doğru harekete geçen Türk ordusu Haçlıları karşılamaya yöneldi. (Bkz. Haçlı Seferleri)
Müslüman-Hıristiyan ayırt etmeksizin büyük katliam yapan Haçlı ordusunun sayısının çok fazla olması yüzünden, Kılıç Arslan Türk mücahidlerinin ağır kayıplar vermesine razı olmadı ve geri çekilerek yıpratma savaşı uyguladı. Kayseri ve Toroslar üzerinden Kudüs’e doğru yol alan Haçlı ordusu, Kılıç Arslan’ın ve kumandanlarının yıpratma savaşları neticesinde, 600.000’den 100.000’e düştü. 40.000 kişiyle Kudüs’e ulaşan Haçlılar, Antakya, Urfa ve Kudüs’te Hıristiyan idareler kurdular.
Haçlı saldırıları sonucu, Türkiye Selçuklu Devletinin başşehri İznik’ten Konya’ya taşındı (1097). Batı Anadolu tekrar Bizanslıların hakimiyetine geçti. Kılıç Arslan, Haçlıların saldırılarını durdurmak için uğraşırken, yerlerinden ayrılan Türkleri iskana çalıştı. 1106 senesinde Malatya’yı Danişmendlilerden aldı. Harran ve Meyyafarikin’i zaptedip, Diyarbakır’ı tabiiyetine geçirdi. Musul civarına hakim oldu. Büyük Selçukluların Musul Emiri Çavlı, Artukoğlu İlgazi ve Suriye Meliki Rıdvan ile 1107 senesi Temmuz ayında Habur Irmağı kıyısında yaptığı savaşı kaybetti. Yaralı olarak Habur Irmağını geçerken boğularak şehid oldu.
Türkiye Selçuklu Devletinin buhranlı devrelerinde hükümdar olan Birinci Kılıç Arslan, teşkilatçı bir devlet adamıydı. Üstün kumandanlık kabiliyetine sahip, hayatı mücadele içinde geçen büyük bir kahraman ve gazidir. Mutaassıp Haçlı ordusuna ağır kayıplar verdirerek, Türklerin, Anadolu topraklarından atılamayacağını ispat etti. Çok hayır işleyip, ahalinin sevgisini kazandı. Hıristiyan halka da adalet ve şefkatle davrandı. Bu yüzden vefatı Hıristiyan halk için de matem oldu.
Kılıç Arslan’ın Anadolu’ya gelişi nasıl Türkler arasında bir bayram havası estirmişse, destan olan hayatından sonra genç yaşta ölümü de o derece mateme sebep olmuştur. Kılıç Arslan, on beş senelik saltanat devresinde çok büyük hadiselerle karşılaşmış, Haçlı seferleri ve Bizans karşısında varlığı tehlikeye düşen Anadolu, Türklüğün bu yeni vatanında yaşamasına vesile olmak kudretini göstermiştir.