Tarihçe
İstanbul fethedilmeden önce II. Mehmed teftiş için Bursa'ya gelir ve Bursa Ermenileri Episkoposu Hovagim'ide ziyaret etmek ister. Sultan Mehmet Hovagim'in odasına aniden girince Hovagim heycanlanır. Sultan ne yaptığını sorduğunda, Allah kelamı okuyodum diye cevap vererk elindeki İncil'i gösterir. Sultan Mehmet'de Hovagim'den İncil'den rastgele bir sayfa açarak bu sayfayı yorumlamasını ister. Hovagim rastgele bir sayfa açar ve Krallarla ilgili bir bölüm denk gelir. Hovagim sultana: "Sultanım siz daha geniş yerler feth edecek ve tüm dünyanın sultanı olacaksınız" der. Sultan da "Bu tüm dünyaya Constantinopol dahil mi?" diye sorduğunda, Hovagim "Ona ne şüphe sultanım? bunun için kitap açmaya ne gerek var?" der. Bunun üzerine sultan, "Andım olsun eğer Constantinopol'ü fethedersem cematini bu şehre yerleştiricem ve seni de patrik ilan edicem" der.Fatih sultan Mehmet İstanbul'u feth ettikten sonra Rumlara alternatif bir cemaatin olması ve ileride Rumlar isyan ederse bunun önüne geçilebilmesi için Ermenileri İstanbul'a yerleştirdi hatta İstanbul, suç işleyen Ermeniler'in bile sürgün yeri haline geldi, Sultan söz verdiği gibi Bursalı Hovagim'i patrik ilan ederek Rum'lardan aldığı Samatya'da ki Sulu Manastırı Ermenilere patrikhane olarak kullanmalrı için verdi. Kilisenin adı Surp Kirkor Lusuroviç olarak değiştirilerek Ermenilerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde ki bazı Rum kiliseleride yine Ermeniler'in kullanımına verildi. Daha sonra Patrikhane Kumkapı'ya taşındı.
Yangınlarıyla meşhur olan bu semtte patrikhane bir çok kez yandı fakat 1850lerdeki son yangınlarda artık hiç kullanılamayacak hale geldi ve Sultan II. Mahmut'un Kuyumcubaşısı ve başdanışmanı olan Kazaz Artin Amira Bezciyan tarafından patriklik kilisesi ve patriklik binası yeniden inşaa edildi.
Günümüzde Patrikhane
Patrikhane binası 2000li yıllara kadar ufak tamiratlarla ayakta kalmayı başardı. Fakat artık kullanlamayacak vaziyete gelince Mesrob Mutafyan'ın döneminde yapılan bağışlarla yeniden restore edildi. 2005 yılında binanın restorasyonu için bağış yapanlara patrik mutafyan tarafından Patriklik Liyakat Nişanı verilmiştir. Bu nişanı alanlar:- Hosrov Akpolat
- Hayg Aslanyan
- Efrim Bağ
- Misak Bağam
- Luiz Bakar
- Yervart Bozacıyan
- Apel Çelik
- Jirayr Dağdevirenel
- Kirkor Döşemeciyan
- Hibel Gazze
- Dikran Gülmezgil
- Apik Hayrebetyan
- Boğos Hecimoğlu
- Aram Kamburyan
- Sirvart Karamanuk
- Zohrab Marukyan
- Hrant Moskofyan
- Anto Parunakyan
- Asadur Parunakyan
- İrma Polat
- Kevork Santalu
- Bedros Şirinoğlu
- Tanya Şirinoğlu
- Cezo Taş
- Mıgırdiç Timurcuoğlu
- Setrak Tokat
- Mihran Ulikyan
- Garbis Unan
- Maksut Urun
- Bedri Yalın
- Aret Yerganyan