İsrail Evi'nin Kökenleri
İsrail Evi binlerce yıllık gecmişe sahiptir. Etiyopya'nın Gondar ve Tigre bölgelerinde Yahudi dünyasından bihaber olarak yaşamışlardır. Kökenleri hakında birçok teori bulunmaktadır. Topluluğun bu teoriler arasında benimsediği, soylarını Kral Süleyman ile Şiba Kraliçesi'nin (bizde Saba melikesi Belkıs olarak bilinir) oğulları olan Menelik I'e dayandırılanıdır. Evi'nin keşfi Sorbonne Üniversitesi profesörü Joseph Halevi'nin 1862'de bölgeyi ziyaretiyle gerçekleşmiştir. İsrail Evi'nin Yahudi Diasporasına tanıtılması, 1920'lerde Siyonist hareketle bağlantıyı sağlayacak olan, Polonya doğumlu, Dr. Jacques Faitlovitch sayesinde olmuştur.
İsrail Evi'nin Yahudi sayılıp, sayılmayacağı ve Geri Dönüş Yasası'ndan (İsrail Anayasına göre tüm Museviler İsrail topraklarında yaşayabilirler) yararlanıp, yararlanamayacakları uzun süre tartışma konusu olarak kalmıştır. Yahudi olmadıklarına dini gerekçe aranacaksa çok fazla uğraşmaya lüzum kalmayacaktır. Topluluk Torah'tan habersizdir. Eski Ahit'in diaspora öncesi bir versiyonunu kullanırlar ve bu kitap da İbranice degil, Etiyopya'nin klasik dili olan Ge'ez dilinde yazılmıştır. 1973 Sefardi Hahambaşı Ovadia Yosef'in, Falaşalar'ın da Yahudi olduğunu kabul etmiş olması ve 1989 tarihli Yüksek Mahkeme kararı bile pek çok kişiyi hala ikna edememişdir. Öyle ki Aşkenazi Baş Rahibi hala topluluğu Yahudi olarak tanımamaktadır.
İsrail'e Göç
1970'lere kadar topluluğun, İsrail'e göç etme yönünde yaygın bir eğilimi gözlemlemiyordu. 1974 yılında iktidardaki Derg rejimi ile Tigre Halk Kurtuluş Cephesi arasında yoğun çatışmaların başlaması durumu değiştirdi. 1977-1983 yılları arasında 6 bin civarında topluluk üyesi Sudan'a ulaşıp, gizli hava ve deniz operasyonlarıyla İsrail'e taşındı. 1984 ise bir dönüm noktasıydı, 10 bin kadar Falaşa İsrail'e gitmek için yola çıktı. Yolculuk çok zorlu ve acı doluydu. Yaklaşık 4 bin'i Sudan'daki mülteci kamplarında açlıktan ve salgın hastalıklardan can verdi. Kalan 6 bin kişi, Kasım 1984'te " Musa Operasyonu" ile hava yoluyla İsrail'e taşındı. 1991'e kadar 7 yıl Falaşa nüfusunun köylerini terk edip, Addis Ababa'ya yığılmasıyla geçti. 1991'de " Süleyman Operasyonu" 15 bin kişiyi bir gecede İsrail'e taşındı. Etiyopya Ekzodüsü 'nün tamamlandığı ilan edildi ve bu gürültü-patırtı içinde, " Yahudi olmadıkları" gerekçesiyle Gondar'da bırakılan 3 bin Falaşa 'nın sesi duyulmadı.
İsrail Evi'nin Mevcut Durumu
Topluluğun İsrail'deki Durumu
İsrail'deki Falaşa nüfusu 70,000 civarındadır. İsrail'e taşınmaları seksenli yıllara dayanmasına rağmen hala entegrasyon sorunları yaşamaktadırlar. Yapılan bir araştırmaya [1] göre topluluğun %75 i İbranice yazamamktadır ve yaklaşık yarısı İbranicekonuşamamaktadır.Etiyopya'lı Museviler arasındaki işsizlik oranı İsrail ortalamasının 3 kat üstündedir. 1,000 in üzerinde aile İsrail'e getirildiklerinden bu yana aynı karavanlarda hayatlarını sürdürmektedirler. Falaşa gençliğinin neredeyse tamamı askerlik görevini yerine getirmektedir. İsrail Ordusunda 50 nin üzerinde topluluk üyesi rütbeli asker bulunmaktadır.Yahudilikleri ile ilgili bir aşağılanma ise evlilik alanındadır. İsrail'de seküler nikah olmadığından nikahlar hahamlıklar tarafından kıyılır, bir Etiyopya'lının evlenmeden önce (Yahudiliğini garantilemek için) sembolik bir ihtida törenine katılması gerekmektedir. Yüksek Mahkeme'nin bunun gerekli olmadığını belirtmesine rağmen, İsrail'de bunu pratik yaşamda karşılğı yoktur.
Irkçılık iddialarını gündeme getiren bir olay da 1996'da yaşandı. Ma'ariv gazetesi, Falaşalar dan alınan kanların gizlice yok edildiğini yazdı. Kan bankasının yaptığı açıklamada : AIDS yüksek risk alanı olan Etiyopya'dan gelen insanların kanlarıni kullanmadıklarıydı.
Topluluğun Etiyopya'daki Durumu
Son 10 yılda İsrail rüyasıyla evlerini terk edip, başkent Addis Ababa'daki göçmen kamplarına yerleşen Falaşaların en büyük beklentisi 1977-1991 döneminde İsrail'e uçakla taşınan 30 bin Falaşa'nın kaderini paylaşmak. Addis Ababa ve kuzeydeki Gondar kasabası civarındaki göçmen kamplarına yerleşen Falaşaların sayısı yaklaşik 18 bin. Falaşaların kabulü bürokratik bir süreci gerektiriyor. Falaşalar, Yahudi olduklarını kanıtlamak için uzun bir sınava tabi tutuluyor. Eğer Yahudi oldukları kabul edilirse, vatandaşlığa kabul ediliyorlar.
Kaynak
*Vikipedi- http://news.bbc.co.uk/2/hi/africa/524662.stm BBC de yayınlanmış Falaşalar ile ilgili bir makale (İngilizce)
- http://www.bianet.org/2002/04/12/haber9170.htm Bu metne temel oluşturan Bianet makalesi