Kelime ilk kez 1991 yılında kullanılmış olup 11 Eylül saldırılarıyla gündeme getirilmiştir.
Tarihi kökleri İspanya`da Endülüs`ün İslam tarafından fethedilmesine kadar iner. Haçlı seferlerine asker devşirmek isteyen kilise mensublarının yaptığı propagandalar ile fikir zemini Hristiyanlığa karşı tehditler ve tehlikeler üzerinde oluşturulmuş olan "islamofobi", İslam ile Hrıstiyanlar arasındaki ilişkilerin, tanışıklığın yaygınlık kazanması ile yüzyıllar içerisinde azalmış iken yaklaşık son 10 yıldır yeniden popülarite kazanmıştır. Bu popülaritesinde Huntington`un ünlü "Medeniyetler Çatışması" makalesinde İslam`ı Batı için bir potansiyel düşmanlık odağı olarak lanse etmesinin önemli bir etkisi olmuştur.
Özellikle 11 Eylül 2001 tarihinde New-York`taki "İkiz Kuleler" saldırılarından sonra Hristiyan dünyasında daha önceki yabancı düşmanı ırkçı eğilimlerden kaynaklanan yeni bir durumdur. Avrupa ülkelerinde işsizlik; nüfusun yaşlanması gibi yeni durumların beslediği yabancı düşmanlıklarının en önemli öznesi olarak müslümanlardan korku giderek bir paranoyaya dönüşmüştür. Bu paranoyanın bazı güç odakları tarafından manüple edildiği de düşünülmektedir. İslam`ı ve müslümanları Avrupa kültürü ve materyalist hayat tarzı için "potansiyel düşman" olarak gören Batı intelijansiyası içindeki ırkçı eğilimler politika belirleyici odakları etkilemeye çalışıp "Avrupa`dan başta Türkler olmak üzere tüm müslümanların "tehcir"i ; sürülmesi gibi bir aşırı noktaya kadar gelindiği belirtilmektedir.
İlgili deyim: Xenophobia (Xenophobe) (ingilizce) "yabancı korkusu-düşmanlığı " anlamında olup "yaban"cılara karşı duyulan korku ya da düşmanlığı ifade eder.
Greg Carter - 6 ay önce