Yunan isyanı üzerine 1824’te Mora valiliğine getirildi. Muntazam askeri birlikler ve donanma ile Akdeniz’e açılıp, Rodos’ta Osmanlı kuvvetleriyle birleşti. Kışı Girit Adasında geçirip 24 Şubat 1825’te Mora’ya çıkarma yaptı. Navarin, Kalamata, Tripoliçe şehirleri ile önemli mahallerdeki Yunan asilerini susturdu. Âsilerle olan mücadele, 1827’de Atina’nın alınmasıyla tamamlandı. İbrahim Paşanın asileri cezalandırması, Yunan hamiliği yapan Avrupa devletlerini harekete geçirdi. Haçlı donanmaları, 28 Ekim 1827’de Osmanlı ve Mısır donanmasına, Navarin’de baskın tertip ettiler. İbrahim Paşanın donanması dahil elli yedi gemi ve sekiz bin Türk askerini şehid ettiler. İngiltere, Fransa ve Rusya, 3 Ağustos 1829’da İbrahim Paşanın Yunanistan’dan çekilmesi anlaşmasını imzalattırdılar. İbrahim Paşa, Mısır’a gitti.
Bu sırada Mehmet Ali Paşa, Suriye valiliğinin kendisine verilmemesi üzerine, Osmanlı Devletine isyan etti. Oğlu İbrahim Paşayı büyük bir ordu ile Suriye üzerine gönderdi. İbrahim Paşa, 1832’de Gazze, Yafa, Kudüs, Hayfa şehirlerine girdi. Sayda valisini yenip, Akka’yı zaptetti. Böylece Şam dahil, Suriye eline geçti. Toroslardan Anadolu’ya girdi. Konya’da Sadrazam Reşid Paşayı esir etti. Osmanlı Hanedanına hürmetkar olan İbrahim Paşa, Reşid Paşaya çok iyi davrandı. 1833’te Kütahya’ya kadar geldi. Suriye ve Adana, Mısır’a verildi. Babası Mehmed Ali Paşanın son zamanlarında Mısır valiliğine de tayin edildi. İstanbul’a geldi. Osmanlı Sultanı Abdülmecid Handan, müstakil vali demek olan“ Hidiv” unvanını aldı. 10 Kasım 1848’de babası Mehmed Ali Paşadan önce vefat etti. İmam-ı Şafii hazretlerinin yakınlarındaki bir türbeye defnedildi.
Osmanlıların Mısır defterdarlığını da yapan İbrahim Paşa, ülkesine çok hizmet etti. Mısır’da Nizam-ı Cedid askeri yetiştirdi. Cesur ve disiplinli bir askerdi. Ordunun talimi ve yetiştirilmesi ile bizzat ilgilenirdi. Mısır’ın idaresine ve imarına hizmetinden dolayı “El-Fatih” lakabıyla anılırdı.