Uzun tanrı listelerinin bulunduğu tabletler Hitit tanrılar topluluğunun önemli özelliklerinden birini ortaya koyar; Hititler`in ilişki içinde oldukları toplumların tanrılarını da kendi inanç sistemleri içine almaları. Eski Krallık döneminde Hint-Avrupa ve Hatti kökenli tanrıları benimserlerken, daha sonraları Hurri, hatta Mezopotamya kökenli tanrıları da benimsemişlerdir.
Bir çok doğa olayını tanrılara bağlayan Hititler, onları insan şekilli (antropomorfik) olarak düşünmekteydiler. Tanrılar acıkmak, susamak, hastalanmak, öfkelenmek gibi insani özellikler taşımaktaydılar. Tanrıları kızıp gittiğinde ona bağlı olan tüm doğa olayları bundan etkilenmekte ve Hititler Tanrıların dönüşünü kurbanlar ve sunularla kutlamaktaydılar.
Hitit mitolojisi
Hititler`in Tanrıları
Hititler bir çok doğa olayını tanrılara bağlamakta, ancak onları, insan şekilli (antropomorfik) olarak düşünmekteydiler. Buna göre bir tanrı canı isterse çekip gidebiliyordu. Ancak tanrının gitmesiyle ona bağlı olan doğa olayları da etkileniyordu.Gök Tanrı/Fırtına Tanrısı
Gök tanrısı aynı zamanda fırtına tanrısı idi. Zaten Anadolu`nun iklimini göz önünde bulundurursak -eskiden daha sıcak olduğu düşünülüyorsa da- fırtınaların ne kadar önemli olduğu açıktır. Hatta bir fırtına sırasında kral II. Murşili`nin dilinin tutulduğunu öğreniyoruz :``Birden hava bozdu. Gök tanrısı korkunç bir şekilde gürledi ve ben ürktüm. O zaman ağzında söz azaldı ve söz kesiklik yaparak yukarı doğru çıktı. Yıllar geçince bu düşlerimde de kendini duyurmaya başladı. Bu düşlerden birinde tanrının eli bana değdi ve konuşma gücümü bütünü ile yitirdim.``
Bir Hitit metninde (II. Muwatalli`nin duası) şöyle geçmektedir :
``Hatti`nin Fırtına Tanrısının önünde yürüyen boğa Şeri, efendim, benim dua olarak bu sözlerimi tanrılara bildir! Efendiler, göğün ve yerin efendileri tanrılar bu sözlerimi ve duamı işitsinler.``
Tanrıça
Hititlerde tanrı kadar tanrıça da önemlidir. Zaten bunun izdüşümü olarak da Hitit toplumuna kadın erkeğe eş değer konumdadır.Hitit Tanrıçası , Hattilerde ``Vuruşemu``, Hurrilerde ``Hepat`` diye adlandırılmış tanrıçadır. Hititlerde "Arinna`nın güneş tanrıçası", geç Hititlerde Kupaba olarak da geçmiştir. (Kybele de büyük olasılıkla aynı inancın devamıdır.)
Bu tanrıça isimleri tabletlerde farklı isimlerde geçseler de aynı özelliklere sahiplerdir. Özellikle Hurri etkisiyle, Teşup`un panteona girmesiyle beraber Teşup`un karısı tanrıça Hepat da önemli bir yer tutmaya başlamış, Hatta Arinna`nın güneş tanrıçası ile eş bir konuma gelmiştir. Bir belgede şöyle denmektedir :
``Bütün ülkelerin kraliçesi efendin, Arinna`nın güneş tanrıçası ! Hatti ülkesinde sen Arinna`nın güneş tanrıçası adını alırsın, sedir ağacı ülkelerinde ise Hepat adını alırsın.``
Efsaneler
İlluyanka Efsanesi
Kumarbi Efsanesi
Kaybolan Tanrı Efsanesi
Bereket tanrısı olan Telipinu`nun diğer tanrılara kızarak ortadan kaybolmasını anlatan bu efsanede ``yaşam döngüsünü`` konu edilmektedir. O yıl Telipinu`nun gidişi ile toprak tohumlanmasına rağmen gebe kalamamış, hayvanar yavrularını besleyememiştir. Bunun üzerine diğer tüm tanrılar onu aramaya çıkmışlar ve geri getirerek yeryüzüne bereketin inmesini sağlamışlardır.
Kaynakça
- not|1 Beckman, G. “The Religion of the Hittites”. Biblical Archaeologist. June/September. 1989.
- not|2 Laroche, E. “Tesub, Hebat et leur cour. Journal of Cuneiform Studies. 2: 113-36. 1948. & Laroche, E. “Le pantheon de Yazılıkaya”. Journal of Cuneiform Studies. 6:115-23. 1952
- not|3 Güterbock, H. G.. “Hittite Religion”. s. 83-109. Forgotten Religions. New York: Philosophical Library. 1954. & Gurney, O. R.. “Hittite Kingship”. s.105-21. Myth, Ritual and Kingship. Oxford:Oxford University Press. 1958.
- not|4 Otten, H. “Ein Text zum Nujahrsfest aus Boğazköy”. Orientalistische Literaturzeitung. 51:101-05. 1956.