Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında Hisarcılar olarak isimlenidrilen bu grup; Mehmet Çınarlı, Mustafa Necati Karaer, Gültekin Samanoğlu, İlhan Geçer, Munis Faik Ozansoy, Yavuz Bülent Bakiler, Arif Nihat Asya, Tarık Buğra, Mehmet Kaplan, Cemil Meriç, Sabahattin Engin, H. Rıdvan Çongur, Nurettin Özdemir, Rıza Polat Akkoyunlu, Macit Benice, Yahya Akengin, Sevinç Çokum, Sabahat Emir, Oyhan Hasan Bıldırki, Şevket Bulut, M. Fahri Oğuz, Necmettin Hacıeminoğlu, M. Necati Özsu, Muhtar Körükçü, Mahmut Özay, Faik Baysal, M. Necati Sepetçioğlu, Fevzi Halıcı, Mehdi Halıcı, Ülkü Uluırmak, Bilgesu Duru, Burhanettin Muz, Yusuf Mardin, Ömer Atilla, Metin And, Ergun Sav, Kamuran Özbir, Rüştü Şardağ, Müjgan Cumbur, Mehmet Önder, Hilmi Ziya Ülken, Talat Sait Halman, Coşkun Ertapınar, İbrahim Minnetoğlu, İsmail Geçeksöz, Ayla Oral, Bahattin Karakoç gibi şairlerden meydana gelmiştir.
"Bu gruptaki sairler; ölçü konusunda bir dayatmaya karsı olmuşlar, şiir olarak kalabildiği sürece aruzu da, heceyi de, serbest biçimli şiiri de kabul ettiklerini açıklamışlardır. Şiirin biçim özellikleri yönüyle, aruzda ve hecede alışılmış kalıpların çerçevesinden kurtulup yeni söyleyişlere ulaşmasını hedefleyen Hisarcılar, içerik özellikleri yönüyle de, şiirin konusunun sınırlandırılamayacağını, şiir feda edilmemek koşuluyla her konunun işlenebileceğini savunmuşlardır. Zira sanatın her şeyden önce bir hürriyet meselesi olduğunu dile getirmişler; ancak, dünyanın hiçbir yerinde ve hiçbir zaman mutlak hürriyet rüzgarı esmediğini ileri sürerek “hürriyet perdesi arkasında oynanan maksatlı oyunlara pabuç bırakmayacaklarını” da her fırsatta dile getirmişlerdir." [1]