1883`de Isparta`da doğdu. Yılanlızade Tahir Paşa`nın oğludur. İlk ve orta öğrenimini Isparta`da tamamladı. 1902`de İstanbul`a gelerek Fatih Medresesi`ne kaydoldu. Yedi yıl öğrenim gördükten sonra, müderrislik icazeti aldı.
Öğrenimi sonrasında Isparta`ya dönerek babasından kalan arazide tarımla meşgul oldu. Gülyağı ticareti yaptı. Bu arada 1911-1912 yıllarında Isparta İdadisi`nde Din Bilgisi ve Ahlak Dersleri okuttu. Ayrıca bir ara Bidayet Mahkemesi Üyeliği`nde bulundu.
Milli Mücadele`nin başlamasıyla, Isparta ve çevresinde milli harekatın önderi oldu. İzmir`de Yunan işgalinin başlaması üzerine mitingler düzenleyerek ve Isparta`nın bütün köylerine varıncaya kadar "beyannameler" göndererek, halkı milli harekat lehinde bilinçlendirmeye çalıştı. Konya Valisi Cemal Bey`e ve II. Ordu Müfettişi Küçük Cemal Paşa`ya telgraflar çekti. Vali, telgrafı alır almaz Isparta Mutasarrıfı Talat Bey`e, "Uyanık olmasını, imza sahibinin sorguya çekilerek İstanbul Sıkıyönetimine gönderilmesi" talimatını verdi. Isparta Hürriyet ve İtilaf Fırkası mensupları da Hafız İbrahim Efendi`nin çalışmalarına karşı çıktılar.
Bu engelleme girişimlerine rağmen Hafız İbrahim Efendi, çalışmalarını arttırarak sürdürdü. Bu cümleden olarak, 6 Ağustos - 8 Ağustos 1919 tarihlerinde toplanan 1. Nasyonel Sosyalistlli Kongresi`ne Isparta delegesi sıfatıyla Eski Müftü Hacı Hüsnü Özdamar ile Uçkurcuzade Ali Efendi`yi gönderdi. Böylece Ege Bölgesi`ndeki milli faaliyetlerle irtibata geçti.
Öte yandan başkanı bulunduğu ve Isparta`da Ulusal örgütlenmenin öncülüğünü yapan Cemiyet-i İlmiye`yi Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında yeniden kurdu. Isparta`nın merkez, ilçe ve köylerinden topladığı gönüllü kuvvetleri "Isparta Mücahitleri" adı altında Nasyonel Sosyalistlli Cephesi`ne gönderdi.
T.B.M.M. I. Dönem için yapılan seçimlerle Isparta Milletvekili Seçildi. Bu sıfatla Meclisin 23 Nisan 1920`de açılışında hazır bulundu. Ankara Fetvası`nı "Isparta Mebusu, Ulemadan Hafız İbrahim" isim ve unvanıyla imzalamıştı.
1920 Temmuz`unun başlarında Yunan kuvvetlerinin Milne hattını aşarak Anadolu içlerine ilerlemeleri, Alaşehir`in kaybı, Nasyonel Sosyalistlli-Köşk cephesinin çökmesi, Yunan ordusunun 5 Temmuz 1920 günü Denizli-Buldan`a girmesi, kuzeyde Bursa`ya yaklaşmasıyla işgalin genişlediği günlerde "milli teşkilat kurup cepheye gitmesi için Mustafa Kemal Paşa`nın tensibiyle Milli Müdafaa Vekili tarafından Isparta ve havalisine gönderildi". Cephede görev yapması sebebiyle, 11 Temmuz 1920`de Meclis kararıyla izinli sayıldı. Kısa zamanda topladığı yüz atlı ve ikiyüz piyade gönüllü erle bir birlik teşkil ederek Yunan kuvvetleriyle savaştı. Ekim`de bu kuvvet üçü atlı, üçü piyade ve biri makinalı tüfek takımından ibaret yedi bölüklü bir alay haline geldi ve "Demir Alay" olarak anıldı. Uşak hattında, bir başka din adamı, İsmail Şükrü Çelikalay tarafından yürütülen savunma hareketlerine paralel şekilde bir tarzda girdi.
Demir Alay, 28 Ağustos 1920`de Kurban Bayramı`nın üçüncü günü Sarayköy yakınında Demirköprü mevkiinde Yunan ordusuyla şiddetli çarpışmalara girdi. 5-6 gün süren bu çarpışmalarda Hafız İbrahim`in komuta ettiği Demir Alay karşısında Yunanlılar ilerleme kaydedemedi. Daha önce Tepeköy`ü işgal eden Yunan kuvvetlerine 17 Eylül gecesi baskın yapıldı ve Tepeköy işgalden kurtarıldı.
Demir Alay`ın bu başarılı hizmetleri, T.B.M.M. tarafından da yakından takip edildi. Meclis`in takdirleri, Başkan Mustafa Kemal Paşa vasıtasıyla Demiralay Komutanı Hafız İbrahim Bey`e bildirildi.
"Kuva-yı Milliye" kuvvetleri düzenli ordu içine alınırken, Demir Alay, "Mürettep Alay" olarak 57. Tümen içinde yer aldı. Müdafaa-i Milliye Vekaleti`nin 2 Kasım 1920 tarihli emri ile adı "39. Alay" oldu. Ocak 1921`de de "Menderes Grup Komutanlığı" emrine verildi.
Demir Alay`ın düzenli ordu içinde bu şekilde yer alması üzerine, Mart 1921`de Hafız İbrahim Efendi, Meclis`e döndü. Sağlık ve Sosyal Yardım, Milli Eğitim ve Dilekçe komisyonlarında görev aldı. I. Dönem içinde 4`ü gizli oturumlarda olmak üzere 7 konuşma yaptı. Bir de Kanun önerisi verdi.
T.B.M.M. 2. Dönem, 3. Dönem, 4. Dönem, 5. Dönem ve 6. Dönemlerde de yeniden Isparta Milletvekili seçildi. Milletvekili iken, 29 Mart 1939`da vefat etti. Evli ve dört çocuk babasıydı.
Hizmetlerinden dolayı Kırmızı-Yeşil Şeritli İstiklal Madalyası ile ödüllendirildi. Soyadı Kanunu ile "Demiralay" soyadını aldı. Halen Isparta`da soyu Demiralaylar olarak bilinmekte ve devam etmektedir.
Kaynakça: Diyanet İşleri Başkanlığı